VAMPİRİN KÖLESİ

Her Şey Başlıyor 1. Bölüm

Angel'ın Ağzından

             Annem ve arkadaşlarım kaç gündür bu kışta ormanda kampa gitmek istiyorlardı. Kurtlarla kandırmak istesem bile orada tek bir canlı bile yaşamıyormuş. O yüzden güvenliymiş. Lafa bak ya ıpıssız bir yere güvenli diyor.

             Evden, hazırladığımız eşyalarla beraber çıktık. Arkadaşlarım büyük ağacın yanında bekliyordu. Arkadaşlarım Katy, İnna, Jack, Tom olmak üzere 2 kız, 2 erkek, 2 de biz, toplam da 6 kişiydik.

Ormana ulaştık. Gerçekten de annemin dediği gibiydi. Kurt sesi yoktu. Ya da başka bir ses. Annem onu takip etmemizi söyledi. Annemi takip ettik. 15 dakika yürüdükten sonra, nehir kenarına geldik. Nehir, hava buz gibi olmasına rağmen sıcacıktı. Bu sıcaklıkta nehirin çevresini etkiliyordu. Şöyle söyleyeyim. Kışın bir ormandasınız. Her taraf karlarla çevrili ama durduğunuz yerde hiç üşümüyorsunuz. Galiba annem bu yüzden buraya, kışın gelmemizi istemişti. Gerçekten de gelmeseymişim pişman olurmuşum.

              Birden annem ve arkadaşlarım açık kalmış ağzıma sıcacık suyu fırlatmasıyla irkildim. Ben de onların ağzına su fışkırttım. Kahkaha atarak, küçücük çocuklar gibi suyla oynuyorduk. Ama bu altımızdan rüzgar esene kadardı. :3 Dondum diyerek sudan çıktık. Erkekler suya girmemişti. Hepimizi ıslak kıyafetle görünce ıslık çaldılar ve güldüler. Tom, "Wow! Siz bu ıslak kıyafetle gördüğüm için kendimle ne kadar gurur duysam azdır. İç çamaşırınız da fena değilmiş hani." diyerek yanımıza geldi. Annem ona kol atarak "Bir daha bizi dikizlerseniz ne olur biliyor musun?" diyerek sırıttı. Tom ise yutkunarak, "Annecim sizi dikizleyen Jack'ti." Jack, "İftiraya bak. 'Çadırları bırak. Şunların ıslak kıyafetlerine bakalım.' diyen de benim sanki." "Kabul ettin ama." dedim bende. Tom ve Jack annemin bakışlarına maruz kalınca çadırları kurmaya başladılar.

               Çadırlar kurulunca neden iki tane çadır var diye sorduk. 4 kız bir çadıra sığamazdı. Çünkü Katy ve İnna çok deli yatıyorlardı. Annem "Bu orman ne kadar ıssız bir yerde olsa da yanlarımızda erkek olmalı. Katy ve Jack, İnna ve Tom sevgili olduğu için, Jack, İnna ve Angel bir çadırı ; Katy, Tom ve ben bir çadırı paylaşacağız. Hava kararmadan çadıra yerleşin. Çünkü hava kararınca, nehir buz tutar. Buz yaklaşık 1 saatte çözülür ve kaynamaya başlar. Bu yüzden buzun üzerine çıkmaya da kalkmayın. Yani buz pateni için diyorum. Hadi şimdi herkes hazırlansın. Hava kararmak üzere. Ha şunu da söyleyeyim dışarıda ne duyarsanız duyun, gölge dahi görseniz, dışarı da çıkmayın, uyandığınızı belli edecek herhangi bir şey yapmayın sakın. Ayrıca halisülasyon da görebilirsiniz. Sakın kanmayın. Bakın tekrar söylüyorum sakın ses çıkarmayın ve dışarı çıkmayın. Sakın... Duydun mu Angel? " Annemi onayladım. Annem bunları söyledikten sonra kendi çadırına girmişti. Herkes yarım saatte hazırlandıktan sonra kendi çadırına gitti.

        Annemin bizden sakladığı bir şey vardı besbelli. Ben bunu düşünürken herkes yatmıştı bile. Sonra ben de yattım. Yorgunluktan hemen uyumuşum.

           Uyandığımda yanımda Jack ve İnna yoktu. Dışarı çıkmak için tereddüt etsem de diğerleri de dışarı çıktıysa ben de dışarı çıkabilirdim. Dışarı çıktım. Diğer çadıra baktığım da, ne Annem, ne Tom, ne de Katy vardı. Bunlar kesinlikle beni korkutmaya çalışacaklar derken sıcak nehirin diğer tarafından çığlık duyuldu. İşte başlıyoruz. Neyse inanmış gibi yapayım barii :3 .

           "Orada biri mi var? Anne! Siz misiniz? ...Anne yeter. Tamam korktum işte." Gerçekten de korkmuştum. Onların yanına gitmek için. Tam karşıya geçecektim ki çadırların fermuarları birden kapandığı gibi direk karşıya geçtim. Çünkü çadırlarda hiç kimse yoktu ve de çadırların fermuarları açıktı.