Hayaller Futbol

1. Maç

Maç günü ve maçtan önceki gün diğer günlere göre çok farklıdır.Maçtan önceki gün özellikle akşam çok farklı bir insan olursunuz.Çok değişik bir his kaplar içinizi bu bir okadar güzel ama bir o kadarda streslidir.Genellikle maçtan önceki akşam uyumak çok zordur.Yastığa kafayıı koyduğum andan itibaren aslında ben maça başlamış oluyorum.Uykuya dalana kadar maç yapıyorum.Güzel bir gol atacağımı, süper bir asist yapacağımı veya sahada çok mücadele edeceğimi hayal ediyorum.Yani kısaca maçı yaşıyorum bu ne kadar güzel bir duygu olsada bir o kadarda insanı strese sokuyo.Yine hayaller içinde uykuya dalmışım uyandığımda oda arkadaşlarımdan biri çoktan uyanmış diğeride gözlerini yeni açıyodu maç sabahı olduğundan oldukça heyecanlıydık.

Genelde hep kaynatmaya çalışırız ama maç sabahı olduğundan o psikolojiyle birbirimize rahat uyuyup uyuyamadığımızı soruyorduk konuşmalar her zamankinden daha ciddi oluyordu çünkü gerçekten maça konsantre olunca çok ciddi oluyorduk.

Sabah hazırlandıkdan sonra kahvaltıya indik yavaş yavaş toplanıyorduk.Herkes heyecanlı ve stresli gözüküyordu ama belli etmemeye daha doğrusu bu strese kapılmamaya çalışıyordu.Güzel bir kahvaltının ardından 2 saatliğine serbesttik.
Gruplar halinde sohbet ediyorduk ortamı biraz daha yumuşatmaya çalışıyorduk.

Ve sonunda maç saati gelmişti formaları giyerken bile maçı yaşıyordum kafamda arkadaşlarımda büyük ihtimal kendi kafalarında maçı yaşıyorlardı.Formayı giydikten sonra aynanın karşısına geçip yüzümüzü yıkadıktan sonra otuz saniye aynaya bakıp düşünceye dalmak artık klasikleşmişti soyunma odasında hadi beyler,bravoo oğlum, Hadi hadi sesleri duyulmaya başlamıştı herkes birbiri motive ediyordu,herkes birbirini rahatlatmak için elinden geleni yapıyorlardı.

Herkes hazırlandıkdan sonra içeri geçtik hoca maç konuşması yapacaktı.Çok soğukkanlı olarak bilinen hocamız bu sefer heyecanını gizleyemiyordu.Bize sözü fazla uzatmayacağanı neden burda olduğumuzu ve buraya gelmek için harcadığımız maddi manevi emekleri hatırlatıyordu ve burda olmayı hak ettiğimizi, tek rakibimizin kendimiz olduğunu bilmemiz gerektiği söyledi ses tonu her zamankinden biraz daha kısıktı.En sonunda yüksek sesle bizlerle gurur duyduğunu Vee biz istersek yenemiyeceğimiz takımın olmadığını söyledi ve Çıkın kendiniz gibi oynayın dedi.

Hocanın sözünü bitirmesiyle birlikte herkes hadi beyler hadiiiiiiii diye bağırıyorlardı aslında bu bağırma refleks gibi birşeydi içimizdeki hırsı bir nebzede olsa dışarıya vuruyorduk.

Stad'a gidene kadar kimse konuşmadı ve bu ısınırkende devam etti sadece açma germe hareketlerinde kaptan başta olmak üzere herkes bir iki kelime söyledi, ama kim nederse desin ne konuşursak konuşalım son sözü sahada söylememiz lazımdı.Kimse yenilmeyi istemez, iyi oynamak ister hırslı olabilir ama bunu sahaya yansıtmadığımız sürece bunların bir önemi kalmıyor malesef.

Hakem geldi gerekli kontroller ve rakiple birbirimize başarı diledikten sonra sahaya dizildik.Her zamanki gibi tekrardan Hadi beyler Hadiiiiiiii sesleri duyuluyor ve dualar ediyorduk.

Hakem kalecilerden onay aldıktan sonra düdüğü çaldı ve maç başladı oldukça istekli başladık ve rakibi adeta baskı altına aldık.Top yapmakta zorlanıyorlardı aslında onlarda bizde böyle bir başlangıc beklemiyorduk.Zaman geçtikte onlarda maçın başladığı anlayıp toparlanmaya başladılar.Oldukça sert ve güzel maç oluyordu ilk yarının bitime doğru forvetde oynayan arkadaşımız sakatlandı ama bu sakatlık gerçekten ciddiydi kaleciyle kötü çarpışmışlardı.Daha birbirleriyle çarpışmadan gözümü kapatmıştım.Arkadaşımızın sakatlanması moralimizi çok bozdu ve maça devam edemedi.

Devre arasında direk yanına gittik sağlıkcı ambulans istedi bu iyice bizi endişelendirdi ve üzdü.İçerde hocamız durumunun biraz ciddi gözüktüğü söyledi ve bizi maçtan koymanız gerektiğini arkadaşımızın içinde mücadele etmemiz gerektiğini söyledi.

2. Yarıya durgun başladık ve ciddi ataklar yiyorduk.Rakip biraz daha sertleşmişti ve hakemde buna müsade ediyordu ve bu bizi iyice ateşledi.
Son 10 dakika kalmıştı ve maçta gol yoktu.
Bu sefer baskı kuran taraf bizdik rakip biraz oyundan düşmüştü maçın başından beri durgundum aslında takımda durgundu.Son dakikalarda bir top geldi ayağıma topu boşluğa doğru sürdüm ve kafamı kaldırdım forvetin arkadaşımın araya kaçtığı görür görmez aradan saldım.forvet arkadaşım topu kontrol etti ve kaleye doğru giderken arkadan rakip müdahale etti ve hakem penaltı verdi rakipte kırmızı kart gördü takımın penaltıcısı penaltıyı attı 1-0 öne geçtik, maçın bitimene uzatmalarla birlikte tahminen 5 dakka falan kalmıştı.Artık tamamen defansa çekilmiştik rakip 10 kişi olmasına rağmen kaybedeceği birşey olmadığından çok baskılı oynuyorlardı arada büyük boşluklar veriyorlardı ama biz değerlendiremedik inanın o 5 dakka 1 saat gibi geçti maçı kazandık çok mutluyduk.
Birde sakatlanan arkadaşımızdan iyi haber gelince dahada mutlu olduk