7 saatlik yol hiç o kadarda uzun değildi.Kendi kendime tartışıyordum suçu başkalarına atıyordum.Seçilmeliydim ben neden seçilmedim çokda iyi oynamıştım aslında.Kendi kendime "Torpil olmadan olmaz" diye kendimi avutuyodum ama kısmen doğruydu.Torpilde en az yetenek kadar hatta yetenekten biraz daha fazla işe yarıyodu en azından bir yere kadar.Ama artık bunların arkasına sığınmamalıydım daha güçlü, daha hırslı ve istekli olmalıydım.
Evimize geldiğimizde annem güler yüzle karşıladı beni aslında oda çok ama çok üzgündü."Aman oğlum boşver canın sağolsun" diyebildi sadece.
Kulüpten arkadaşlarımla konuştum bu mevzuyu zaten onlarda başka takımların seçmelerine gittiydi yani herkes bir arayış içindeydi.Onlarda aynı benim gibi torpille oluyo bu işler diyorlardı.
Konuştuk kendi aramızda yılmak yoktu 24 kişi içinden birimiz bile futbolcu olsak emin olun hepimiz çok mutlu olacaktık.O sezon başı baya ağır başladı idmanlar.Oynayanlar bilir sezonbaşı idmanı çok ağırdır istasyon, kondisyon yüklemesi falan derken çok ağırdı idmanlar.İyi dinlenmeyen veya kendine iyi bakmayan arkadaşlarım hemen kendini belli ediyordu.İdmanlara dayanamayıp kusanlar falan olurdu.Ayağına kramp falan girenler derken küçük küçük sakatlıklar yaşardık.Hoca sürekli nabız kontrolü yapardı.
Takımca idmanın sonundaki kısada olsa çift kaleyi beklerdik ama bazen o kadar yorgun olurduk ki direk içeri girmek isterdik.
O kadar İdmanlardan sonra hoca bir hazırlık maçı aldı.Hazırlık maçları bizim için çok yararlı oluyordu hem eksiklerimizi görüyorduk hemde kadro yavaştan belli oluyordu.
İlk hazırlık maçında Takımca iyi oynadık.Eskiye göre bir kademe daha hırslıydım ve hocamız bunuda görmüştü zaten.
Hazırlık maçları falan derken kuraların çekileceği gün geldi.Kura çekildiğinde herkesin bir yorumu vardı ama ortak düşüncemiz bu gruptan kesinlikle çıkmamız gerektiğiydi hatta grubu hazırlık olarak görüp Türkiye şampiyonasını düşünür olduk takımda çok sağlam bir dostluk vardı ve yıllarca birbirimizle oynamıştık.
Maç günü erkenden toplanırdık hep.Arkadaşlarla kaynatmalara başlardık.Bu kaynatma hocanın ilk 11'i tahtaya yazmaya başlaması ile son bulurdu.İlk 11 açıklanınca kısa bir süre içerisinde hazırlanırdık.Sıra maç konuşmasına gelirdi.Ortam gayet ciddi bir hâl alırdı.Hoca konuşmaya başlayınca çıt çıkmazdı.Hakkını vermek lazım hoca bize gayet motive ederdi.Hocanın konuşması her zaman "ALLAH yardımcınız olsun " sözüyle son bulurdu.Bu söz biter bitmez herkes birden ayaklanır vee "Hadi beyler hadi, Hadi oğlum be hadi" gibi sözlerle çoşardı.Herkes sessiz bir şekilde Takım otobüsüne binerdi ogün maçı kazanırsak dönüşte takım otobüsü yıkılırdı kaynatmalar kaynatmalar.
Her neyse o gruptan 1. Çıktık ve grup maçları bitene kadar çok iyi bir form yakalamıştım.Hocanın sürekli takdiri almak gerçekten beni çok mutlu ederdi.
Artık Türkiye Şampiyonasına gidecek takımların belli olması zamanı gelmişti.Önümüzde sadece 3 maç var 3.
Eğer bu gruptanda çıkarsak bekle bizi şampiyona.Bu grubumuz normal olarak çok zordu çünkü buraya kadar gelen takımların hiçbiri boş değildi bizim tek avantajımız çıktığımız grup zor olduğundan
Böyle maçlar oynamaya alışkındık ilk maçı yendik ikincisinde ise berabere kaldık son maça kaldı herşey, bu son maç bizim kaderimizi değiştircekti ogün her zamankinden biraz daha hırslıydık.
O hafta çok ama çok iyi hazırlandık.Olmalıydı bu sefer şampiyona demek transfer demekti hayallere bir adım daha yaklaşmak demekti.
Maç konuşmasında hocamız çok sakindi aslında sakin gibi görünmeye çalışıyordu amacı bizi biraz rahatlatmaktı.Hepimiz hırs küpüydük.Hocamız yine bize hırsımızın aklımızı geçmemesi gerektiğini söyledi.
Hazırlanmıştık ve stada doğru yol aldık.Otobüste çıt yok herkes birşeyler düşünüyo yani maçı yaşıyodu şimdiden.
Sahaya geldik ısınmamızı gerçekleştirdik ve formaları giymek için içeri girdik soyunma odasında son birkez konuşma yaptık ve yuvarlak oluşturup galibiyet yemini ettik.
Rakibinde hırsı gözlerinden okunuyodu artık bir an önce başlamalıydı maç.
Son kontroller yapıldı ve maç başladı.Tempolu bir maç olacağını tahmin ediyorduk ama bu beklediğimizdende tempolu geçti.Ortada futbol adına fazla birşey yoktu çünkü herkeste bir heyecan vardı.Güce ve mücadeleye döndü oyun.Kondisyon olarak iyiydik ama fizik olarak biraz düşüktük hocamız sakin olup ayağa paslı oynamamızı söylüyordu duyuyoduk ama bir türlü pas temposunu yakalayamadık.
İlk yarının sonlarına doğru takım iyice düştü ve golü yedik yedikten hemen sonrada ilk yarı bitti zaten.Acayip sinirliydim ve soyunma odasına gidene kadar kendi kendimi yedim.
Soyunma odasında hoca çok sert bir konuşma yaptı şimdiye kadar verdiğimiz emeği teker teker düşünmemizi istedi ve sesini yükselterek bizi toparlamaya çalıştı.
2. Yarı başladı ve rakip daha 2. Yarının başlarında zamana oynamaya başladı ve bu çok sinir bozucuydu aslında bu bizi dahada hırslandırdı 1 oyuncuya 2 kişi basıyorduk herkes iki kişilik koşuyordu sonunda fazla zaman geçmeden golü bulduk gol bizi canlandırdı.Karşı takım tempoyu düşürmeye çalışıyordu ama biz dahada hızlandırıyorduk çok zaman geçmeden 2. Golüde bulduk. Bu sefer biz oyunun temposunu biraz düşürmek istiyorduk karşı rakip daha ciddi ataklar yapmaya başladı baya baskılı oynamaya başladılar.Bir pozisyonda çok adamla çıktılar ve o atağı değerlendiremediler kalecimiz topu alır almaz degaj yaptı ve kontradan 3. Golü bulduk ve artık çok rahatlamıştık.Hoca beni oyundan aldı maçın bitimine az kalmıştı zaten.
Kulübe o kadar kaynaktıki anlatamam herkesin yüzü gülüyordu direk hocanın yanına gittim ve oldu hocam oldu işte bu kadar dedim ve sarıldık.
Hakem son düdüğü çaldı ve kulübeden hepimiz sahaya fırladık orda çoşkuyla kutladık heleki kulübe dönüş muhteşemdi.Otobüste kaynatmalar baklavalar primler en önemlisi hayallere bir adım daha yakınlaşmıştık...
NOT:ARKADAŞLAR BEĞENİLERİNİZİ EKSİK ETMEYİN TEŞEKKÜRLER....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayaller Futbol
FanfictionFutbolcu olmak için kurulan hayaller, verilen emekler ve sonuç...