Tülin tatlıları almaya, Serkan ise lavaboya gitmişti. Yanlız kalmışlardı.
-Yazdıklarım dedi Eylül. Hoşunuza gitti mi?
-Gitti dedi Kerem. Yazdıklarınız hoşuma gitti. Güzel bi anlatım tarzınız var.
-Teşekkür ederim. Beğenmenize sevindim.
-Hani hikâyenizin birinde şöyle bir diyalog vardı ya;
" Ona aşık mısın?
-Evet
-Peki neden söylemiyorsun?
-Söyleyemem
-Neden?
-Çünkü...
Kuru temizlikçi son derece üzgündür.
Kelimeler boğazına tıkanmıştır adeta.
-Çünkü der zorlukla. Sevdiğimi söylersem en büyük müşterilerimden birini kaybetmekten korkuyorum... "
-Ezberlemişsiniz.
-Sadece beğendiğim yerleri.
-Çok mutlu oldum.Tülin, Kerem'in önüne tatlı tabağını serçe koydu.
-Tatlılarınızı getirdim.
Bunlar neye bu kadar gülüyorlardı. Üstelik göz göze.
Kıskanmıştı Tülin. Duygularını belli etmemeye çalışsa da elinde olmadan belli etmişti. Nasıl belli etmezdiki söz konusu Kerem'di. Onun ela gözlüsü başkasıyla göz gözeydi. Sadece mutlu olduğu zaman yeşilimsi olan o gözler, şuanda öyleydi....
Ayva tatlısını görünce:
-Ah çok yedim ama bu tatlı benim en sevdiğim tatlı diye nazlandı Eylül.
Tülin yüzündeki sahte tebessümle :
-Ne güzel rastlantı. Umarım beğenirsiniz dedi.
Kerem de:
-Bende çok severim bu tatlıyı dedi.
Bu durum nedensizce Tülin'i rahatsız etti. Aynı zevke sahip olamazlardı.
-Gerçekten mi? Kerem abi ben ayva tatlısını daha doğrusu ayvayı sevdiğini ilk defa duyuyorum.
Tülin büyük bir şaşkınlık yaşıyormuş gibi yapmıştı. Kerem ne diyeceğini bilemedi. Keyfi kaçmıştı.
-Evet Kerem sen sevmezdin diye onayladı Serkan.
-Hava serinledi isterseniz içeri geçelim diye duymamazlıktan geldi Serkan'ı ve Tülin'i.
Eylül:
-Gitsek daha iyi olur aslında.
Serkan:
-Olur farketmez sen nasıl istersen.
Eylül:
-Gidelim.
-Neden? Kerem'in ağzından öylece çıkı vermişti. Elini ensesine götürüp :
-Yani kahve filan içerdik. Sohbet ederdik dedi.
-Sohbet ve kahve başka zaman artık. Kalkalım geç oldu değil mi Serkan?
Kerem daha fazla ısrar etmedi.
-Herşey çok güzeldi. Çok teşekkürler herşey için. Seninle de tanıştığıma memnun oldum Tülin.
-Rica ederim bizim içinde güzel bir gündü.
-Bende tanıştığıma memnun oldum.
Eylül ve Serkan, Kerem ve Tülin'le tokalaştıktan sonra çıktılar.Kerem koyulaşmış ela gözleriyle Tülin'e baktı. Tülin gözlerindeki kızgınlığı fark etmişti fakat umursamadan bahçeye yöneldi.
-Tülin diye seslendi Kerem.
-Ne oldu? Neye kızdın?
-Ne oldu? Neye kızdın mı? Buraya gel hemen.
-Kusura bakmayın Kerem Bey gelemem.
-Kerem Bey?? Bak sen şu ufaklığa Kerem Bey miş. Buraya gel hemen!.
Tülin, Kerem'e yaklaştı:
-Buyurun Kerem Bey sizi dinliyorum.
-Ben ayvayı sevmiyor muyum?
-Evet.
-Ben ne zaman ayva sevmiyorum dedim.
-Tülin diye arkadan seslendi Hülya abla.
Tam vaktinde müdahale etmişti Hülya abla. Kerem'in sorusunu yanıtsız bırakıp:
-Efendim anne.
-Geç oldu yat istersen ben toplarım masayı.
-Tamam anne. İzninizle Kerem Bey.
Kerem'in bakışları üzerinde odasına gitti.
-İyi geceler diyerek Kerem de odasına çıktı.
Olanları fazla önemsememiş aslında fakat Tülin'e azda olsa kızmıştı. Daha sonrada bu mevzuyu hallede bilirdi. Şuanda tek istediği güzel bir duştu.
Üzerindeki sis kokusundan kurtulmak istiyordu.
Duşunu aldıktan sonra kendini yumuşacık yatağına bıraktı.
Yarının pazar olup geç kalabileceği düşüncesiyle huzurla uyudu.***
Tülin Kerem kadar huzurlu değildi. Tek düşündüğü şey yeşilimsi gözlerdi...
Annesi geldiğinde gözlerini kapatıp uyuma numarası yaptı. Annesiyle aynı odada kalıyorlardı ve onun o bitmeyen nasihat şeklinde olan uyarılarını dinlemek istemiyordu. Her ne kadar uyumak istemese de uzun süre gözleri kapalı kaldığı için uyuya kaldı.
![](https://img.wattpad.com/cover/52872989-288-k927443.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adı "Bizim Hikayemiz" Olsun
RomanceYazdığı hikâyesi ile dikkat çektiği gibi fiziği ile de göz dolduran 26 yaşında çiçeği burnunda yazar.... Tüm arkadaşları üniversiteye girme hayalleri kurarken, sevdiği adamı kendine aşık etme hayalleri kuran 18 yaşına yeni girmiş aşık bir genç...