İlk İzlenim

37 3 0
                                    

Kimse yoktu kütüphanede. Ah o buram buram kokan sessizlik. Buram buram kokan kitaplar. Kerem'e göre bu ortamı anlatmak için kelimeler yetersizdi. Onun halinden ancak onun gibi kitapların arasında büyüyen anlardı. Kitaplara göz gezdirerek içlerinden birini aldı. Kitabın sayfalarını büyük bir titizlikle çevirdi.
Nazım Hikmet , Necip Fazıl , Atilla İlhan vb. gibi şairlerden alıntı bir şiir kitabıydı bu. Kitabı inceleyerek kütüphanedeki pencerenin mermerine oturdu. Dikkatini çeken ilk şiiri okudu.
" Güzel Havalar
Beni bu güzel havalar mahvetti.
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden .
Tütüne böyle havada alıştım ,
Böyle havada aşık oldum ;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum ;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti ;
Beni bu güzel havalar mahvetti ...
Orhan Veli "
Bu güzel havada okunacak şiirdi tamda. Bir kaç sayfa çevirerek bir şiir daha okumak istedi. " Özlem " şiirini görünce " aaa " dedi ve okudu.

"Özlem
O

denli o denli çok beklettin
Alıştırdın bekletmeye kendini
Çok zamanlar geçti de geldin
Senden çok seviyorum senin özlemini
Aziz Nesin "
Bu şiiri iki defa okudu. Güldü. Annesi çok severdi bu şiiri çünkü. Babası sık sık uzun süreli olmasa da iş vs. gibi sebeplerden ötürü seyahate çıkardı. Annesi, her seferinde babası ne kadar kısa kalırsa kalsın döner dönmez bu şiiri okurdu. Babası da büyük bir kabahat işlemiş gibi annesine sarılarak :
" -Haklısın hanım özür dilerim " derdi. Bir seferinde :
" - Anne babam senden neden özür diliyor? Ne hata etti " diye sormuştu. Annesi :
"- Hatasıı hmm hatası beni bekletmek. Seven için beklemenin ölümden farkı yoktur. Ve her seferinde beklemek dahada zorlaşır. Birgün birini gerçekten seversen anlarsın beni" demişti. Bu şiir annesi için bir sitemdi.
"Seven'den Sevilen'e ".....
Telefon çalıyordu. Siyah kıvırcık saçları, pembe gömleği, siyah dizlerinin biraz aşağısında belden oturmalı eteği, ayağında göz alıcı pembe renkte ayakkabıları ile bir bayan :
" - Efendim " diyerek telefonu açtı.
"-......."
"-Buradayım. Evet etrafı dolaşıyorum"
Dedi kütüphanenin kapısında içeri girerken.
Kitabını kapattı biraz bayana yaklaşıp sadece uyarı maksatla öksürdü. Dikkatini çekmeyi başarmıştı. Göz göze geldiler. Kafasıyla sağ duvardaki "Sessiz olunuz " yazısını gösterdi. Bayan başını hafifçe önüne eğip kaldırdı. Telefonu ile konuşmaya devam etti. Kerem kitabı yerine bıraktı. Tekrar öksürdü. Kendisine bakan bayana bu sefer kaşlarıyla kapıyı işaret etti. O'da kapıya çıktı. Bu arada telefon görüşmesi bitmişti. Kerem kütüphaneden çıkıp kapının önünde bekleyen bayana :
" -Burası telefonda konuşa bileceğiniz bir yer değil. Umarım bir daha bu hatayı yapmazsınız. " dedi. Arkasına bakmadan merdivenlerden yukarı çıktı. Seslenen kişiyi duymadı bile.
Eee herşeye ve herkese karşı anlayışlı ve kibar olan bu adam söz konusu kitap ve kütüphane olunca hiç birşey onu durduramazdı. Kitaplar onun tek zaafıydı. ( Nede olmasa bu hayatta herkesin bir zaafı vardır )

Adı "Bizim Hikayemiz" OlsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin