gözler

40 2 0
                                    

-Buyrun Müdür Bey yazar Eylül.
Kerem Serkan'a:
-Bu biraz emri vaki olmadı mı? diye baktı. Serkan sadece güldü:
-Biliyorsunuz ki Müdür Bey ben çok pratik ve işini çok seven bi adamın.
-Biliyorum bu 2 oldu dedi. ( Seninle sonra görüşeceğiz bakışı attıktan sonra)
Kafasını bayana doğru çevirerek elini uzattı. Pembe ayakkabılar, siyah etek pembe gömlek, siyah kıvırcık saç, beyaz ten (Göz göze geldiler.) ve o güzelim kahve renkli gözler evet oydu. İkisi de şaşkındı. Şaşkınlığını belli etmemek için Kerem :
-Merhaba Hoşgeldiniz. Yayınevi Müdürü Kerem Tuna.
-Merhaba. Demekle yetinmişti Eylül.
Yerine geçip koltukları işaret ederek :
-Buyurun oturun lütfen. Birşey alır mısınız?
-Hayır teşekkür ederim.
-Az önce öğrenmek istediğin herşeyi sorup öğrenebilirsin artık. Ben işimin başına dönüyorum bugün bitmesi gereken bir iki iş varda.
Eylül'e doğru eğildi. Elini omuzuna koydu. Gözlerine bakarak:
- Siz konuşana kadar ben işimi bitirmiş olurum yanıma gel. Sakın beni görmeden gitme. Tamam mı canım?
Eylül:
-Peki. demekle yetindi yine.
Kerem'in de onayını aldıktan sonra Serkan çıktı.
"Canım!? Canım mı!??.. Vayy demek bu yüzdendi bu emri vakiler bu ısrarlar bu acele. Ah Serkan ah!!! Kesin yeni sevgilisi. Yoksa imkânı yok yapmaz böyle şeyler. Kızacağımı, hoşuma gitmeyeceğini bilir." diye baktı Serkan'ın ardından. Eylül'e dönüp:
- İsminiz?
-Eylül.
-Ben nickinizi değil isminizi sordum. Eylül gülmekten kendini alamadı. Kısa süren gülümsemesiyle:
-Eylül Işık.
Kerem önce Eylül'ün neden güldüğünü anlamaya çalıştı. Anlaması uzun sürmedi.
Gülen gözleriyle nede güzel bakıyordu Eylül. Herşeyi unutturmuştu.
Gülen gözlerle dağılan dikkatini toparladı. Öksürür gibi yaptı :
-Burada yani yazınızın altında 'Eylül ' yazıyor da...
-Haklısınız diye başını önüne eğdi tebessümle.
-Soyisim kullanmayı tercih etmedim.
-Anladım. Bende bilgileriniz yok o yüzden.
Tebessüm etti ve ekledi :
- Bilgilerinizi ve yazdığınız birkaç örnek hikâyeleri gözden geçirdikten sonra görüşmemiz gerekiyordu.
Kerem'in devam etmesine fırsat vermeden. Sanki suç işlemiş gibi hemen izah etmek için atıldı :
-Bilgilerimi ve yazılarımı Serkan yani Serkan Bey benden istediği için onları getirmeye gelmiştim. Onları kendi değilde benim size doğrudan vermemin daha iyi olacağını söyledi. Sonra da buradayım.
Serkan dedikten sonra Serkan Bey diye düzeltmesi Kerem'in dikkatinden kaçmamıştı. Ama takılmak istemedi ayrıntıya Serkan'ın sevgilisiydi sonuçta.
-Anladım. Sorun değil. Yazılarınızı görebilir miyim?
Çantasından çıkardığı defteri uzattı Kerem'e. Kerem:
-Yaşınız?
-24 Kerem Bey. Bilgilerim defterimin 2. sayfasında var isterseniz.
Kerem Eylül'ün bilgileri gözden geçirdi.
-Hmmm tamam herşey tamam sanırım. Sizin sormak istediğiniz birşey var mı? diyerek gözlerini defterden kaldırıp Eylül'e baktı.
Vardı aslında sormak istediği şeyler Kerem'in ela gözleri izin verseydi.

Adı "Bizim Hikayemiz" OlsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin