➰Mahkum➰

194 14 5
                                    

Arkadaşlar diğer bölümü tekrar yazdım! Bu bölümü okumadan o bölümü bakarsanız bu bölümü anlarsınız iyi okumalar!
Doğru duyuyordum silah sesleri geliyordu. Ayağa kalktım kitabı koyup kapımı açtım. Çıkmasam mı acaba. Olmaz aşağıda ayşen teyze var. Hızla aşağı indim. Ayşen teyze ortalıkkta yoktu. Birden birinin bileğimi tutmasıyla irkildim tutan kişiye baktım ateş beymiş bir nebzi rahatlamıştım.
"Ne yapıyorsun burada?!"
"Dışarda silah sesleri gelince ayşen teyzeye bakmaya geldim"
"Dışarda önemli birşey yok, ayşende 3 günlüğüne memleketine gitti"
"Hm" dedim ne güzel galiba ailesini görmeye gitti. Birden yüzüm düştü annemi çok özlemiştim hepside bu mal adam yüzündendi. Kolumu çekip bileğimi elimden çektim. Yüzüne bakmadan odama çıktım. Gerizekalı adam  onu polise ihbar ettim diye sanki parasıda bitti. Kapım açılınca başımı kaldırdım.
"Noldu bir anda?"
"Hiç birşey"
"Bana doğru söyle yoksa sinirlenirim ve canını yakabilirim"
"Birşey yok dedim demi" yanıma doğru gelip bileğimden tutup kaldırdı
"Söy.le"
"Sizi niye bu kadar ilgilendiriyor bir anda sinirlenmem"
"İlgilendirmiyor ne halt yersenm ye!" Dedi bileğimi sertçe bırakıp kapıyı çarpıp çıktı. Bileğimi ovup sinirle soludum. Evet hem sinirliydim hemde üzgündüm bu iki duygu birleşince hem sinirden ağlamak istiyorum hemde Ateş beyi öldürmek istiyorum. Ya da yatağıma girip ağlamak. Üçüncü seçeneği seçiyorum. Yatağın içine girip yastığıma sarılıp annemiş gibi sarılıp ağlamaya başladım.

Gözlerimi açtığımda tepemdeki ateş beyi görmemle hafif şaşkına döndüm yataktan doğruldum.
"Niye ağladın?"
"Bilmiyorum"diye mırıldandım. Hiç beklemediğim bir hareket yapıp yatağın üstüne oturdu. Elini yanağıma koyup;
"Ne istiyorsun" dedi yanağımı okşayarak. Bu adam iyi mi? Bana dokunma diyen kendisiydi şuan bana dokunan o! Başımı arkaya attım eli boşta kaldı ilk eline baktı indirdi. Gözlerini bana çevirdi. Hafif sinirli tonda;
"Sınırlarımı zorluyorsun" dedi söylesem götürür mü acaba?
"Annemi özledim"dedim fısıldayarak gözlerime bakıp yutkundu. Yataktan kalkıp
"Hazırlan o zaman" dedi gülümseyerek
"Ciddi misiniz" dedim hızla ayağa kalktım
"Evet" dedi hızla boynuna sarıldım yaptığım yanlıştı ama içimden bunu yapmak istiyordum. Şuan bu adamı çok seviyordum.
"Çok teşekkür ederim" dedim çekildim gülümsedi. Odadan çıktı, hoplaya zıplaya lavaboya girdim. Yüzümü yıkayıp dolaptan mavi jean pantolon üstüne kısa kollu tişört giyip ayakkabılarımı giydim saçımı açık bırakıp aşağı indim. Çok mutluydum ateş bey koltuğun üstünde telefonla konuşuyordu. Yanına gidince telefonu kapattı. Ayağa kalktı evden çıkıp arabaya doğru yürüdük. Şoför koltuğuna ateş bey geçince
"Yanıma geç" dedi yanına oturdum. Arabayı çalıştırdı başımı pencereye yasladım. Yolları izlemeye başladım. Radyoda çalan şarkı gözlerimi doldurdu ufuk çalışkan / unutmak istiyorum. Bende bazı şeyleri unutmak istiyorum hatta hiç yaşamamak istiyorum ama kader bu....

Mahalleye girince heycanlandım yoldaki çocuklara baktım bu çocuklar hep futbol oynardı gülümsedim. Ve yerleri hiç değişmeyen dedikoducu teyzeler allahım ne çol çene yapardık. Evimin yani eskiden kaldığım evin önünde durunca annemi görmenin heycanıyla hızla kapıyı açtım. Ateş beyde arkamdan indi. Hâla gülümsüyordu. Bu adamın içine melek girmiş. Kapının ziline bastım beklemeye başladım.
Onuncu basmam ama daha açmadı, ateş beye baktım sırıtıyordu. Ama bu sırıtış pekde iyi bir sırıtış değildi. İçime düşen korkuyla gözlerim doldu
"Naptın ona" dedim kekeleyerek
"Hiçbirşey, sadece burdan gitmesi için hafif zorlama yapmış olabilirim" dedi, gözümde ki yaş süzüldü. Benimle oynamıştı. Hıçkırdım.
"Allah belanı versin" dedim duvara yaslanıp yere oturdum. Ben nasıl bir salağa bulaştım. Anne nerdesin nereye gittin.
"Amin" dedi sırıtarak, elini cebine atıp sigara çıkardı, dudaklarına koyup yaktı.
"Zıggım iç! İçtiğin yerde geber, geberdiğin yerde daha çok acı çek!" Dediğim şeye güldü. Tek elini cebine koyup. Gözünü kısıp bana baktı
"Gerizekalı! Sana acicağımı mı sandın?! Anca rüyanda görürsün oda yüzde on"

Ayağa kalkıp tüm hıncımla üstüne yürüyüp.
"Senden nefret ediyorum" diyip vurmaya çalıştım tabi ellerimi tek eliyle tuttu ve vuramadım. Parmaklarımı sıkıyordu. Kıvrandım bıraktı
"Ben senin dostun değilim düşmanınım ve sana asla acımam bunu o gerizekalı beynine sok!" dedi sigarasını söndürüp. Arabaya bindi
"Arabaya bin!" Dedi yok ya! Salak! Hızla başka yöne doğru yürümeye başladım. Omzumdan baktım ne ara inmiş o arabadan. Koşmaya başladım.
Kolumdan tutup kendine çevirdi
"BİN ARABAYA!" Diye gürledi gözlerimi kıpıştırdım. Göz yaşlarım daha da akmaya başladı. Beni sürüklemeye başladı.

Eve gelince hızla odama çıkıp yatağa girip ağlamaya başladım. Uyuyup bir daha ıçuyanmak istemiyorum yorganı başıma kadar çektim.  Gözlerimi yumup ağlamaya devam ettim.

Yorgan üstümden çekilince
"Yine ne istiyorsun!" Dedim öfkeyle gözlerimi açtım. Ama ateş bey yerine aras beyi görünce mahçup bir şekilde elimi anlıma vurdum.
"Noldu sana" dedi telaşla
"Hiçbirşey" dedim fısıldyarak, yorganı üstümden çekip
"İçerisi gayet sıcak niye yorganı bu kadar örttün? Ve niye ağladın?"
"Bilmiyorum" dedim gözlerimi kapattım. Nolur git nolur!
"Afra abim naptı sana!"
"Hiçbirşey yapmadı"
"Bana doğru söyle"
"Ciddiyim sadece bira içerledim" dedim yatağa oturdu
"Niye içerledin"
"Hiç öylesine"
"Hadi kalk giyin sinemaya gidelim" dedi gülümseyerek
"Hiç havamda değilim siz gidin başka zaman gideriz"dedim dudağını büktü güldüm
"Bak ilk deda dudak büzdüm kıymetimi bil" dedi burnumu sıktı. Güldüm
"Tamam çıkın hazırlanıp geliyorum" dedim ayağa kalktı
"Hah şöyle bende giyinicem duş al gidelim" dedi gülümseyip odadan çıktı.

Ayağa kalktım aynadan kendime baktım. Gözlerimin altı şişmişti. Saçlarımdan ter akıyordu. Hızla banyoya girdim. Yıkanıp çıktım. Dolaptan beyaz t-shirt üstüne deri ceket giyip siyah dar pantolon giydim altına siyah botlarımı giyip, kırmızı ruj ve eyeliner çektim fondoten sürüp gözlerimin altını kapattım. Saçımı kurutup. Fön çektim, at kuyruğu yapıp parfüm sıkıp aşağı indim. Oha aras bey de siyah deri ceket içine beyaz tişört giymiş ve altına dar pantolon giymişti.

"Kopya çektin doğru söyle"dedi gülerek
"okulda bile kopya çekmedim ben"dedim güldü
"İnek öğrenciydin yani" dedi güldüm
"Olabilir" dedim, "hadi çıkalım" dedi tamam anlamında başımı salladım, siyah audiye bindik, yola koyulduk.

Ateş bey ve aras bey arasında çok fark vardı. Ve ben bir daha
asla ateş beye güvenmem! Buda kulağıma küpe olsun!
Vote ve yorum bekleniyor.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 13, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MahkumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin