Bildiğiniz bütün klişeleri unutun, nasılsa burada tekrar hatırlayacaksınız. MXÖSJDLSJDŞSKDŞSMDLSK
Boş vakitlerinde sosyal medyada gezen ve telefonuyla oyalanmak için boş vakit yaratan bir genç kız, gördüğü bir çekilişe katılıyor fakat bir şey olabil...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
10 gün sonra
"Sıla, hadi otobüs gelecek!" Aman be geliyorum işte. Böyle eyeliner çekmek hakkında senin bir fikrin var mı babacığım?
İşim bitince makyaj çantamı elime aldım ve koşturarak aşağı indim. Sevil, koltukta yayılmış beni bekliyordu. "Geldim işte, geldim. Aman!" Ben, huysuz huysuz söylenirken, otobüsün korna sesini duyduk. Annemle ve babamla sarılıp vedalaştık. Vedalaşma işi bitince Sevil ile birlikte, sırt çantamı sırtıma, bavulumu da elime aldım. Diğer bavulumu da diğer elime..
Otobüse gelince, bir görevli çantaları aldı, üzerine garip etiketler yapıştırırken biz de içeri geçtik. Otobüsteki müzik ve konuşma sesleri ile birlikte, diğer oturanların garip bakışları altında, boş olan en arkadaki 4 koltuktan ikisine kurulduk.
Otobüs ilerlerken ve Sevil kulaklığı takıp cama dönmüşken otobüse yeni binmiş ve yanımda oturan çocuk, gülümseyerek bana döndü. "Selam, Gökhan ben." Uzattığı elini sıktım, "Memnun oldum, Sıla."
"İlk defa geliyorsunuz galiba, sizi daha önceden hatırlamıyorum." Çocuk, sen kampta mı yaşıyorsun sanki ne demek ilk defa? Şaşkın şaşkın, "Evet. Sen?" dedim. "Ailem, kampın sahibini tanıyor. Ben de birkaç senedir yazları buraya postalanıyorum. " Kafamı salladım ve anladığımı belirten bir ses çıkardım. Otobüstekileri kafamla işaret ederek, "Tanıdıkların var mı burdan?" diye sordum.
Önden ikinci koltuğu gösterdi, "Yeşim ve Eren, geçen sene sevgili olmuşlardı. Sadece üç ayda, benim yakaladığım dört kere Eren'i aldattı. Ama saf çocuk, seviyor." İkisinin de görmeyeceğini bile bile gözlerimi devirdim. Şu aldatılanlar nasıl affediyorlardı asla anlamayacağım bir şeydi.
Tepkime güldü ve devam etti, "Şuradaki, Çağrı. Ailelerimiz yıllardır birbirini tanır, kuzeni bu gençlik kamplarının yöneticisi. Ama onunla pek konuşmuşluğum yok. Yanındakini tanımıyorum o da yenidir muhtemelen." Kız ona bir şeyler anlatıyor, Çağrı ise ilgisiz bir şekilde dinliyor gibi görünüyordu. "Kızlar genelde Çağrı'yı fazla... yakın davranır. Anlarsın ya." dedi, bense yüzümü buruşturmuştum.
"Bizim 3 sıra önümüzde oturanlar ise Ece ve Sena. Aynı okula gidiyoruz onlarla ve ayda 3 sevgili değiştirenlerden. İşleri üçüncü aşamaya kadar götürüyorlarmış. Tamamen duyduklarım kadarıyla."
Ben de ona yanımda oturan ve kulaklık ile transa geçmiş görünen Sevil'i tanıttım "bu da Sevil." Kulaklığını çektiğimde "Hay, göt...," diye başladı ama gözü Gökhan'a kaydı ve bir gülümseme yayıldı yüzüne.
İkisi de el sıkıştılar ve tuhaf sırıtışları ile dünyanın en garip tanışmasını yaptılar. Ne bu şimdi, ilk görüşte aşık mı oldunuz hemen? İkisinin ortasında olduğum için kendimi Esra Erol gibi hissediyordum.
