Söylenmiş sözlerin en güzeliydi belki. Sessiz oluşu kadar çığlık çığlığaydı içimde. Söylenmiş sözler, fotoğraflar, anılar... Hepsi tek sözcükte toplanmıştı. Bir son olarak görünsede bir başlangıçtı kendi içimde. Gözyaşlarımın notası olmuştu o sözcük. Her damlasında haykırarak hatırlatıyordu kendisini, hiç unutmadığım halde... O kadar çok konuşmuştum ki hayatım boyunca, konuştuğum kadar sessiz kaldım hayata.
Konuşmaktı belki de tüm sorun, bu yüzden susmayı seçiyorum. Ne kadar noktayı koysamda cümlenin sonuna, büyük harfle başlayan haykırışım yerini gülüşümün altındaki acıya bırakıyordu. Sözleri idam etmek yetmiyormuş gülmek için, geriye kalan gülüşleride asmak gerekiyormuş...
Tüm sözleri asmaktamıydı çözüm yoksa çözümleri mi asmak gerekiyor tüm sözlerimde? Bir hayatmış sözler, bir veda olduğu gibi. Çok değil, hayatım kaldı kursağımda. Bir düğüm gibi ilmik ilmik dokunan mutsuzluğumla hayalin kaldı aklımda. Dudaklarımda küçük bir fısıldama kaldı senden bana. O küçük fısıltıyla alıştım ben El'Vedalara...
Elveda...
Belki de ''YOKSUN'' diyedir bu mutsuzluk...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ DÖNÜŞ
ChickLitKoca bir sessizlikti okyanusum, Her dalgasında çığlıkların kol gezdiği koca bir sessizlik. Susmaktı seni yaşamak, Bir ölü misali soğuk tenimle konuşarak susmaktı... Yağmur ki sana adamıştı kendisini, Bir ölüm perdesiyle uzattığı elini son nefes...