KÖR TOPAL

28 2 2
                                    

Sokağını kokusuyla ezberlediğim,
İsmini ismimle mühürlerken, gözlerinin baharında boğulmadan ölmeyi öğrendim. Derdimin deryası üzmezdi beni acılarımın tebessümü kadar.
 
Mesela bir asır beklemek yormadı beni hiçbir zaman,Yada o asrın içinde yıkılmışlığım. Hep yeniden başladım sabaha. Belki sen yoktun ama, "sen" ile başlayan bir yalnızlık karşılardı beni her sabah. Güneşimi sensizlik doğururdu. Umutsuzluğumu unuturdum seni düşününce. Bilirim gelmezdin ama ben yine de beklerdim gecenin karanlığından daha da koyu olan gözlerini.

Şeker pembesi olan kokun kokmuyor artık yüreğimde. Duman kaplamış sol yanımın gül bahçesini. Dikenler batar oldu gittiğinden beri. Oysa, sen varken kanatmazdı gül bahçemin asi çiçekleri.

unutkanlığımdanmıdır nedir, bir türlü hatırlayamıyorum seni nasıl unutacağımı. Anılarımız kan kırmızı yağmurlarla yıkanıyor gözlerimde akan hayal çeşmesinden. Avuçlarımda kaybetmemin verdiği pişmanlık duruyor senelerdir. Ne zaman unutacak olsa şizofren aklım, koklayı veriyorum anılarımızı, İçim sen doluyor...

Şimdi sen varsın ellerinde çiçekle, baş ucumda. Yılların yorgunluğuyla kapanmış gözlerim.
Ben kör, sen topal...
Görmüyor gözlerim üzerime atılan topraktan dolayı. Dokunamıyorum ay tanrıçası yüzüne. Silemiyorum gözlerinden akan pişmanlığını. Şimdi ben nekadar körsem sana, sen okadar topal kaldın sevdama. Her bir adımında sendeliyorsun acından. Bir ileri gelsen iki adım geriye gidiyor mutluluğun. Sen yaklaşırken hüznün kollarına, anılarımızda benimle birlikte gömülüyor.

Senli yarınlarımın sensiz acısı.
İçime attığım "ah" ların, "keşke"lerin, kurduğum hayallerin olmayacak gerçeği. Yalanlarımdaki tek doğrum. Boğazımda düğümlenen mutluluğum. Sol yanımın kanayan yarası. Şimdi ben kör bir aşık, sen topal bir sevda...

SESSİZ DÖNÜŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin