6. BÖLÜM

23 0 1
                                    




Sabah kalktığımda artık üzerimde yük yoktu. Kendimi gayet iyi hissediyordum. Evet belki kalbimin derinliklerinde eski hatıralarımın acıları olabilir ama bu beni üzüp hayattan kopartamaz. Kendime gelir gelmez onca yaşanandan Aryanın haberinin olmadığı ve öğrenince çok kızacağı aklıma geldi. Saat farkına rağmen küçük bir umutla bilgisayarın başına geçtim ve onu çaldırdım. Tam umudu kesip kapatacağım sırada Arya çağrıyı kabul etti. Görüntü geldiğinde Arya telefonla konuşuyordu. Benimde anlayabilmem için "tamam Emre. Benim şimdi kapatmam gerekiyor sonra ararım yine dertleşiriz" dedi ve telefonu kapattı.

"Olanlardan haberin var galiba" dedim.

"Emre ayrıldığınızı söyledi ama olanları anlatmadı" dedi. Tam ağzımı açacakken Arya tekrar söze başladı ve "sen anlatmaya başlamadan söyleyeyim aranızda kalmak istemiyorum bu yüzden yorumlarımda sana yardımcı olamayabilirim" dedi.

"Tamam" dedim ve anlatmaya başladım.

"Aramızda ki mesafeye rağmen onu sevebileceğimi sanmıştım, kitaplara inanıp 'mesafeler aşka engel değil' dedim ama ya bizimkisi aşk değildi ya da kitaplar kocaman bir yalandan ibaret. Mesafeler araya girince Emre değişti, kıskanç olmayan adam birden kıskanç oldu. Üstelik en önemlisi de kokusu, varlığı, sevgisi ve teni artık yanımda değildi. Burnumda kokusu olmadıkça, yanımda olmadıkça, gözlerine bakınca beni sevdiğini anlayamadıkça, ellerini ellerimde hissedemedikçe ben ne anlarım bu sevdadan" dedim.

"Tamam haklısın ama bunları düşünmende Hazanın etkisi var mı?" dedi.

"Ayrıldığımızı söylerken Hazan yüzünden olduğunu mu söyledi?" dedim.

"Cevap bekliyorum" dedi sorumu duymazdan gelerek.

"Hayır tabi ki biz birbirimizden nefret ediyoruz hele ben, ben kesinlikle ondan nefret ediyorum. Beni deli ediyor" dedim.

"Yani sadece senin düşüncen" dedi.

"Evet" dedim ve oturduğum yerden kalktım ve elimle saçlarımı karıştırıp "neden herkes Hazanla aramda bir şeyler olabileceğini düşünüyor?" Dedim kendi kendime.

"Herkes?" Arya soru sorar gibi.

"Annem, sen ve Arda yeterli" dedim. "Annem şuan ondan nefret ettiğimi ama zamanla aramızda bir şeyler olacak sanıyor" dedim.

"Sakin ol her şeyi unut mutlu olmaya bak" dedi ve saate bakıp "yatmam gerekiyor geç oldu" dedi ve beni içimdeki şüphelerle baş başa bıraktı.

Kendi kendime "neden, neden, neden, neden sadece ben" dedim ve kendimi yüz üstü yatağa attım.

Arkamdan Hazan olduğunu anladığım ses "sadece sen değil" dedi. Yatakta doğruldum ve "senin burada ne işin var" dedim.

"birlikte kahvaltı ederiz diye düşünmüştüm" dedi.

"hahaha hiç güleceğim yoktu" dedim. Bana garip garip bakınca şaka yapmadığını anladım.

"Sen ciddi misin?" dedim gülmeyi keserek. "Evet" dedi o da.

"Sen ve ben? Kahvaltı edeceğiz? Yanlış duymadım değil mi?" dedim.

"Tamam. Garip biliyorum ama biraz daha konuşursan vazgeçeceğim" dedi.

Güldüm ve "sakııın bak çok üzülürüm" dedim dalga geçerek.

Güldü ve "tamam hadi bırak şakayı. Aşağıdayım bekliyorum" diyerek odadan çıktı.

Bu yaptığı çok garipti. Bir jean bir tişört giyindim ve saçlarımı serbest bıraktım. Aşağıya indiğimde kütüphaneden bir kitap almıştı. Beni fark edince yerine koydu ve yanıma gelirken "aşk ve gurur, en sevdiğim romandır" dedi.

KANADA'DA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin