1 SAAT SONRA
"Bilemiyorum." dedim. Verecek daha iyi bir cevabım yoktu. Aslında o an ne kadar romantik ve ne kadar da destansıydı. Şimdiyse şeytanın biri tepemde dolaşıyor ve beni dövmemek için kendini zor tutuyordu. Evet, Jason'a olan duygularımın değiştiğini kabul ediyorum. Buna aşk ya da benzeri bir şey diyemesek de sanırım ona daha iyi davranmak üzere kendime söz verdim. Canımı yakması, sevdiğim insanlara işkenceler yapması, üstüne üslük bana çok da iyi davranan bir adama sırtımı dönmeme sebep olması daha bir sürü şey. Affedilir değil. Ama ben bunu yapabilirim. Büyük annem için. Çünkü ölümüm ve tanrının benim için çizdiği yol, bu adamın dövmeleri arasında gizleniyordu. Ablam, Elena, Tom, Paul.. Ben olmasam bile herkes tarafından sevilebilirlerdi. Ya sevgiyi tatmamış biri? İhanete uğramış biri? Annesinin hatasının bedelini ödeyen bir? Jason'un annesinin Dark'la olan birlikteliği duyduğumda beni şok etmişti. Jason'un babası çok iyi ve yakışıklı bir adamdı. Benim öyle kocam olsa günde 70 saat oturur izlerdim. Ama onun annesi, kötü kalpli ve acımasız bir kadın olmasının yanında aynı zamana değer bilmez şerefsizin tekiydi. Evet bu biraz ağır oldu. Ön yargılarını bir tarafa bırakmış ultra sarışın bir kız olarak Jason'un takıldığı insanlardan hoşlanmıştım. Kolumun pansumanını yapan kız görünüş olarak çok iticiydi. Ama benimle öyle güzel ilgilendi ki.. Sohbetimizin ortasındayken kapıdan giren cehennem lordu ortamı ciddileştirdi.
"Sarılmakta ne oluyor ulan?"
"Bilemiyorum."
Evet, bilemiyorum. Daha iyi bir cevabı olan var mı? Yoksa Jason'a küçük peri hikayemi mi anlatmıydım?
Salaklaşma Blair.
Kendimi daha iyi hissediyordum. Ablam koltuklardan birine gömülmüş telefonuyla oynuyordu. Bense ayaklarıma bakıyordum. Çoraplarım çok tatlıymış bende şimdi görüyorum.
"Ne demek bilemiyorum."
"Üstüne gitme kızın. Kim bilir Dark ne yaptı."
Klaus'un beni savunmasına şaşırmış bakarken söylediği sözü sindirip bana gelen söz hakkını boş geçirmeden atıldım.
"Sizden kibardı açıkçası."
Jason üstüme yürüdü. Bende yanımda oturan Klaus'un arkasına saklandım.
"Bu sefer de dilini mi koparmamı istiyorsun MİKAELSON?"
Başımı hızlı hızlı iki yana salladım. Elena uyumuştu. Bu iki fıstığın kendi evindeymiş gibi hareket etmesi hayret vericiydi doğrusu.
"Kardeşimi görebilir miyim artık? Tam bir ucube olsa da onu özledim."
Jason biraz bekledi ve ayağa kalktı. Ekip tam takım sözde beni kurtarmak için hazırlanmıştı. Herkes siyah spor kıyafetler giyinmişti. Şu malın yanında diğerleri biraz bitkin duruyorlardı.
"Önce konuşucaz seninle biraz."
Bende ardından kalkıp onu takip etmeye başladım.
"Ne konuşmak istiyorsun?"
"Neden sarıldın bana?"
"Cevap veririm ama karşılığında artık bende sana sorduğum sorulara cevap istiyorum."
Sinsice başını salladı. Dişlerini sıkıyordu yanağındaki kasların oynadığını fark ettiğimde yapmıştım bu tespiti.
"Sana sarıldım çünkü.. mm. Bir katolik her zaman dürüst olmalıdır. Bende sana karşı dürüst olacağım. Sana sarıldım çünkü, bana zarar veren tek kişinin sen olmasına rağmen, senin yanında daha güvende hissettim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE AND SMOKE (Aşk ve Duman -1)
Genç Kız Edebiyatıİlk Yalan - Peki bir şey soracağım, beni sigara kadar sevebilir misin? Yüzünü buruşturdu. - Saçmalama tabi ki de o kadar sevmem. Bana karşı bu kadar dürüst ve odun olmasına alışmaya çalışıyordum. Balkonun kapısını açıp yatağa onun yanına döndüm. Yı...