UMARIM BEĞENİRSİNİZ.. KİTABIM HAKKINDA Kİ DÜŞÜNCELERİNİZİDE YAZARSANIZ SEVİNİRİMM.. İYİ OKUMALAR..
Babam hala komadaydı, durumunda bir değişiklik yoktu. Her gün o hastaneye gidiyorum ama değişen bir şey olmuyor.. Gökhanla da konuştuğumuz günün üzerinden 2 gün geçmişti. Onu o günden sonra hiç görmedim. Zaten görmekte istemiyorum, şirkete gelmiyordu bu yüzden de bütün işler bana kaldı. Dosyaları incelerken duyduğum iğrenç sesle bir türlü toplayamadığım dikkatim daha da dağıldı.
"Çekil önümden"
"Çekilsene! sen benim kim olduğumu bilmiyor musun??"
Ben bu iğrenç sesi nereden duydum yaa..
Bir yerden tanıdık geliyor ama nereden??Masadan kalkıp odanın kapısına yöneldim tam kapıyı açacaktım ki kapı bir anda açıldı. Bir adım geri gitmeseydim suratım dağılmış bir vaziyette yerde yatıyor olurdum herhalde...
Suratımı son anda kurtarmanın verdiği sinir giren kişiyi gördüğüm an tavan yaptı..
Ben bu kadını her zaman görmek zorunda mıyım??"Aaaa... tatlım sen burdamıydın??"
Babamın sevgilisi olduğunu sanan çatlak badana surat her zaman ki gibi yarım ağız konuşmaya devam etti.
"Ben ve kızlarım hakkımızı almaya geldik"
Ne saçmalıyor beee bu kadın.. ne hakkı ??
Arkasında olduğunu yeni fark ettiğim 3 kızı önüne aldı ve tek tek tanıtmaya başladı.
"Bu en büyükleri melek, bu özlem ortanca olan , bu da en küçükleri büşra ve biz hakkımız olan evi ve holdingin hisselerini almak için geldik""Ne hakkı?? Senin bir hakkın yok! Ayrıca buraya istemeye değil dilenmeye gelmişsin.." dedim alyla. Haahh... ona beş kuruş bile vermem kadın gelmiş ev diyor... hisse diyor.. AKLA BAK..
ALLAHIM SEN BÖYLELERİNE AKIL VER YARABBİM!!
"Bizi çıkardığın ev bana ait ve...."
"Hayır!! o ev senin değil! benim!! burda gördüğün her şey benim!! babama ait olan her şey benim! Sadece benim ve babamın!!"
"Sen öyle san tatlım baban o evi benim üzerime yaptı "
"Emin misin??" Dedim ve yarım bir gülüş yerleştirdim yüzüme. Babam onları ben yokken evlerimizden birine yerleştirmiş ama sadece yerleşyirmiş hisse hakkı vermemiş , ben de gidip onları ordan çıkardım. Evsiz kalsında görsün!!
Adının melek olduğunu hatırladığım kız konuşmaya başlayınca mercimek kadar kalan dikkatimi ona verdim,
"Hadi gidelim artık daha fazla rezil etme kendini"
Badana surat sinirlenmeye başladı, hatta suratı sinirden morardı.
"kim rezil oluyormuş ben mi?? Seni küstah!!!" Dedi ve meleğin suratına tokadı indirdi.
Melek yediği tokadın etkisiyle, kafası yana doğru savrulurken yanağı kızarmıştı. Saçları kısa olduğu için bunu görmek kolay oluyordu, saçları uzun olsaydı suratını gizleyebilirdi. Ama kısaydı hemde çok erkek tipi kesilmiş saçları dalgalı olduğu için güzel bir görüntü yaratıyordu. Saçları siyah, gözleri ise kahve rengiydi siyaha yakın bir kahve özlemin ki gibi ama büşra hepsinin aksine sarı saçlı yeşil gözlüydü.
Sanki evlatlık gibi, ben onları incelerken melek arkasını dönüp uzun koridorda yürümeye başladı, Badana suratta arkasından bağırmaya"Gel buraya!! sana gel diyorum!! Bu yaptıklarını sana ödetecem..!! "
"Eğer bu yaptıklarının yanına kalacağını sanıyorsan, yanılıyorsun!!!! "
Melek, arkasından saydırdığı tehtitleri umursamaksızın yokuna devam etti.. asanşörün kapısının kapanmasıyla gözden kayboldu....
gözüm tuttu bu kızı en azından annesi gibi yüzsüz ve gurursuz değil...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİMSİN ???
Ficção AdolescenteBİR İNSAN TANIMADIĞI BİRİNDEN NE KADAR NEFRET EDEBİLİR??? sizde merak ediyormusunuz?? PEKİ BİR ANNE EVLADINDAN NE KADAR NEFRET EDER?? bu soruların cevabını annem bana ben 5 yaşındayken vermişti.. hayatımı mahfetti ?? "sen de kimsin" ses yok "sana...