-Final-

183 21 5
                                    

- David sence gitmeli miyiz?
Benjamin bu soruyu yalnızca onu tanıyan insanların hissedebileceği hafif bir tedirginlikle söylemişti.
- Bana kalırsa gitmeliyiz. Sonuçta bana anlattığın şeylere bakılırsa burayı bile patlatacak lanet bir herif. Bence kesinlikle gitmeliyiz.
Benjamin Ellie'ye döndü.
- Sen ne düşünüyorsun?
Ellie kendine has umursamaz tavrıyla omuzlarını silkeledi.
- Artık ben bunlarla uğraşmak istemiyorum. Ne olacaksa olsun yeter ki bitsin.
Ellie yeşil gözlerini Benjamin'e dikti.
- O zaman gidiyoruz?
Dedi David. Benjamin de kafasını sallayarak cevap verdi.
...

Saat 19.07
Eski bir fabrika.
Benjamin, Ellie, David, onlara doğru doğrultulmuş bir tabanca ve tabiki bunca zamandır Benjamin'i öldürmek isteyen sosyopat yaşlı amca...
- Ee sevgili Benjamin, sonunda karşılaştık haa? Hahahaha... Hani beni öldürme arzusuyla yanıp tutuşuyordun? E hadi öldürsene.

- Hala gerçek yüzünle çıkmaktan korkuyorsun. Ve bu yaşlı amcayı kullanıyorsun öyle mi? Gerçek yüzünle çıksana karşıma!

Amcadan kulak zarlarını infilak ettiren bir kahkaha koptu. Gözlerinden gelen kahkaha gözyaşlarını sildikten sonra aniden ciddileşti. David ve Ellie göz ucuyla bir Benjamin'i bir de amcayı izliyorlardı. Amca konuşmaya devam etti.

- Bu kadar aptal olmasaydın işimi daha önce bitirebilirdim. Hala anlamadın değil mi? Seninle uğraşan hep bendim. Ama sen hep bunu anlayamayacak kadar aptal olmayı tercih ettin.

Benjamin duyduklarını hazmetmekte zorlanıyordu.

- Aynı o o****u annen gibisin. (Tiksinç bir ifadeyle elindeki silahı uzaktan onun üzerinde gezdirdi) ona benziyorsun. Sadece bu sebepten bile deni öldürebilirim. Ha tabi birde o p*çin adını taşıyor olmanda var.

David bu konuşmanın gideceği yeri anlamış, adama doğru hamle yapmak üzereydi. Tabi amca ona yerinde kal diye bağırmasaydı. O an Ellie korkudan bayıldı. David Ellie 'nin başına geçti hemen.

- Kıpırdarsanız sizi öldürürüm.

Ellie David' e baktı. David işaret verince adama çaktırmadan çantasındaki silahı David'e uzattı. David hiç beklemeden adama ateş etti.
...

- Hemşire hanım o pislik öldü mü?
- Hastayı kurtaramadık.

David elinde dosyalarla Ellie ve Benjamin'e yaklaştı. Elindeki dosyayı gösterip:
- Kim olduğunu buldum. NYPD polis teşkilatından olan bir arkadaşım dosyasını verdi.
Yutkunup sözlerine devam etti.
- 31 yıl önce Kristen Diamond ile tanışmış. Bu kadına aşık olmuş. Sevdiği kadın onu değil bir başka adamı yani Benjamin Blackhill'ı seçerek evlenmiş. Bu adamdan yine Benjamin adında bir çocuğu olmuş ki bu kişi sen oluyorsun Benjamin. Kristen çocuğu doğduğunda sapığımızdan tehdit yüklü mesajlar almış. Bunun sonucunda çocuğunu yetiştirme yurduna bırakmak zorunda kalmış. Sonra kayıp ihbarı üzerine sapığımızın evinde 17'ye yakın ceset parçası bulunmuş. İçlerinde Kristen ve Benjamin'e ait cesetler de burada bulunmuş. Sapığımızın akıl sağlığı yerinde değildir raporu üzerine akıl hastanesine yatırılmış. Burada sana dair intikam planları kurmak için fazla zamanı vardı, dedi Benjamin'e bakarken sonra sözlerini sürdürdü, Tabiki sapığımız bununla kalmayıp akıl hastanesinden kaçmış. Sonrası zaten bildiğiniz gibi. İç ve Dış bağlantularıyla rahatlıkla senin bilgilerine ulaşmış. Ama maalesef ki lanet adam cezasını çekemeden geberdi. Ama en azından artık nereden geldiğini biliyorsun Benjamin, dedi elini can dostunun omzuna koyarken. Benjamin yaşlı gözleriyle ona sarıldı. Annesinin hayat hikayesini hiç bu şekilde tahmin etmemişti.
Ellie olaylardan etkilenip de yeşil gözlerinden intihar eden gözyaşlarına aldırmadan gülümsedi.
- Şimdi ne olacak?

David her zaman ki neşeli haline dönerek Benjamin'e baktı.
- Ne mi olacak? Evim sizin için yeterince geniş depil mi küçük bay ve bayan?

Davidin bu haline hepsi kahkahalarla güldü hastaneden çıkarken.

Ama Benjamin bir saniyeliğine duraksadı. David'e beni bekleyin işareti yaptıktan sonra hızlı adımlarla morga yöneldi. O p*çin cesedini bulup cebinden çıkardığı bıçakla cesede 17 derin çizgi attı. Kulağına fısıldadı.

- Bu öldürdüğün 17 insan için.

Daha sonra elinde dik tuttuğu bıçağı cesedin alnının ortasına sapladı.

- Bu da mahvettiğin yaşamlar için.

Morgdan çıkarken son kez cesedin yanına gidip kulağına fısıltıyla bağırdı.

- Tanrı'nın laneti üzerine olsun lanet herif. Tanrı'nın laneti üzerine olsun!

Dedikten sonra yepyeni bir yaşam için dostlarının yanına gitti.

Yaşamı boyunca, ben nereden geldim sorusunun CEVAP'ını almıştı.

Hayat ondan bazı şeyleri alırken,
Sorduğu sorunun CEVABINI vermişti.

-SON-

OKUYAN HERKESE TEŞEKKÜR EDERİM.
BÖYLE BİR SON BEKLEMİYORDUNUZ DEĞİL Mİ?
YORUMLARINIZI ESİRGEMEYİN.
FİKİRLERİNİN SORDUĞUM SORUYA CEVAPTIR.

TEŞEKKÜRLER
^_^

CEVAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin