Little(?) Lie [SoonHoon]

Fourth

İki gün sonra JiHoon, SoonYoung'la tekrar görüşmeye karar vermişti. Görüşmek istemesinin nedeni iki gün sonunda ona söyleyebileceği ikna edici bir yalan bulmasıydı. SoonYoung'un sınıfına geldiğinde kapıda durdu ve gözleriyle onu aradı. SoonYoung kendisine bakana kadar ona bakmayı sürdürdü. Birkaç dakika sonra SoonYoung kendisine bakıldiğini hissetmiş olacak ki kafasını elindeki telefonundan kaldırıp etrafına bakındı. Gözleri JiHoon'u bulduğunda, JiHoon ona gelmesini söyleyen bir el hareketi yaptı. SoonYoung yerinden kalkıp kapıya doğru ilerledi.

"Bir şey mi oldu?"

"Ah, hayır, şey diyecektim ben, hani ablamın sahte bir hesabı vardı ya, ablam onun gerçeğini açtı. Sana onun ID'sini verecektim. Konuşmak istiyordun ya hani."

"Gerçekten mi?! Söyle hemen."

"ID'si 'hyeonny'"

"Hemen bakıyorum. Çok teşekkür ederim! Profil resmi bu mu?"

"Bakayım, evet bu."

"Tekrar çok teşekkür ederim."

"Önemli değil."

SoonYoung suratındaki koca gülümsemeyle sınıfa girdi. Sırasına oturup tekrar elindeki telefona gömüldü. JiHoon da kendi sınıfına yöneldi ve sırasına oturdu. Eline telefonunu alıp gelecek olan mesajı bekledi. SoonYoung'a diğer hesabın sahte olduğunu söylemişti, ama asıl sahte olan kendisinin açtığıydı.

Birkaç dakika sonra beklediği mesaj geldi.

charisoon: Hey! Beni hatırladın mı?

hyeonny: Hayır, çıkaramadım. Kimsin?

charisoon: Hani kardeşin JiHoon'un sana bahsettiği çocuk.

hyeonny: Ha, şu çocuk, şimdi hatırladım. Adın neydi?

charisoon: Kwon SoonYoung. Tanışma teklifimi kabul ettiğin için teşekkür ederim.

hyeonny: Önemli değil ama ben baştan söylüyorum, sen bana göre çok küçüksün.

charisoon: Bence bunun bir önemi yok.

hyeonny: Bence var. Ben böyle bir ilişki yaşayamam. Bir veya iki yaş olsa anlarım ama beş yaş çok fazla. Sen bana göre daha çocuksun.

charisoon: Peki

hyeonny: Bak, kalbini kırmak istemem ama bu olmaz.

charisoon: Tamam, ama yine de konuşmaya devam edebilir miyiz?

hyeonny: Senin için bir sorun olmazsa, tabii ki devam edebiliriz.

charisoon: Teşekkürler