Twenty-Second

608 86 23
                                    

Buluşma
(Diyalog olarak düşününüz.)

JiHoon: Hey! Çok bekletmedim umarım.

SoonYoung: Hayır, ben de yeni geldim sayılır.

JiHoon: Ah, iyi o zaman. Bu arada, bu kuzenim HyunWoo.

HyunWoo: Merhaba. Sen de JiHoon'un sürekli bahsettiği SoonYoung olm-ah! Ne var?!

JiHoon: (fısıldayarak) Ölmek mi istiyorsun?

SoonYoung: Ah, demek sürekli benden bahsediyor.

JiHoon: Sonuçta benimle arkadaş olmayı kabul eden tek kişisin. O da bana arkadaşlarımı sorunca senden bahsettim. Uhm.. Şey, her neyse, hadi oturalım.

SoonYoung: Ne içmek istersiniz? Ben ısmarlıyorum.

JiHoon: Ah, hayır. Ben de ödeyeceğim.

HyunWoo: Benim için hava hoş. Ben Mocha alacağım.

JiHoon: Sen onun kusuruna bakma. O biraz salaktır da.

SoonYoung: Sorun değil. Sen ne içersin?

JiHoon: Yumuşak bir şeyler içmek istiyorum. Imm... Latte olabilir.

SoonYoung: Tamam, ben de Espresso alıyorum.

(Birkaç dakika sonra)

JiHoon: Evet, ne konuşuyoruz?

HyunWoo: JiHoon'un telefona bakıp aptal gibi sırıtmasına sebep olan şeylerden bahsedebiliriz.

SoonYoung: Anlamadım.

JiHoon: Sorun değil. Onu kimse anlamaz.

HyunWoo: Beni anlamıyorsunuz çünkü akıl seviyeniz yerlerde sürünüyor.

JiHoon: Ya, tabi.

Little(?) Lie [SoonHoon]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin