Twentieth

639 93 17
                                    

jister: Hey! Selam!

charisoon: Selam.

jister: Tatilin nasıl gidiyor?

charisoon: Sıkıcı. Hava çok soğuk bu yüzden dışarı çıkamıyorum. Bütün gün evin içinde bilgisayar ve telefonla uğraşıyorum. Senin tatilin nasıl gidiyor?

jister: Ben eğleniyor sayılırım aslında.

charisoon: Ne yapıyorsun ki?

jister: Kuzenim tatil için bize geldi ve bu soğukta dışarı çıkabiliyoruz. Kartopu oynadık az önce ve boyum kadar bir kardan adam yaptık. Ellerim buz tuttu, hala ısıtamadım.

charisoon: Boyun kısa olduğundan yapması zor olmamıştır hahahaha

jister: Kapa çeneni.

charisoon: Tamam, sustum. Elinde telefon tutacağına sıcak bir şeyler tutmayı denemelisin. Belki o zaman ısınır.

jister: Ama o zaman seninle mesajlaşamam.

charisoon: Önce kendi sağlığını düşünmelisin ama.

jister: Ellerim üşüyor diye ölmem ya

charisoon: Ama hasta olabilirsin.

jister: Sorun değil. Annemin o güçlü bitki çaylarıyla bir günde iyileşirim.

charisoon: Peki, sen bilirsin. (Görüldü 16.27)

charisoon: Hey, orada mısın? (Görüldü 16.29)

charisoon: Sıcak bir şeyler almaya gittin galiba. (Görüldü 16.30)

charisoon: Neden gördüğün halde cevap vermiyorsun? (Görüldü 16.33)

jister: Ah üzgünüm. Salak HyunWoo telefonu elimden aldı.

charisoon: Sorun değil. HyunWoo kim?

jister: Kuzenim. Geri almak cidden zordu, soluk soluğa kaldım.

charisoon: Benim bildiğim JiHoon döve döve alırdı.

jister: Dövdüm zaten ama telefona kene gibi yapışmış, bırakmadı. Tam elinden alacaktım beni gıdıklamaya başladı. Ölüyordum az kalsın.

charisoon: Şimdi de almaya çalışıyor mu?

jister: Hayır, telefonu aldıktan sonra odama kaçtım ve kapıyı kilitledim. Birkaç kez kapıyı yumrukladı sonra gitti.

charisoon: Neden aldı ki telefonu elinden?

jister: Mesajlaşmalarımızı okuyacakmış. Kimle konuştuğumu merak etmiş. Mesajlaşırken neden güldüğümü merak etmiş.

charisoon: Benimle mesajlaşırken gülüyor musun?

jister: Ne? Ah, hayır o anlamda değil. Arada komik şeyler söylüyorsun, onlara gülüyordum.

charisoon: Ah peki.

charisoon: Biraz işim var da, sonra konuşsak olur mu?

jister: Tabii, görüşürüz.

charisoon: Görüşürüz.


Little(?) Lie [SoonHoon]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin