charisoon: Hey! Okula gelmediğini duydum. İyi misin?
jister: Sabah kendimi kötü hissediyordum. Annem de evde kalmama izin verdi.
charisoon: Anladım. Şu an nasılsın peki?
jister: Berbat bir haldeyim. Annem birazdan beni hastaneye götürecek. Ölüyorum galiba.
charisoon: O kadar kötü mü? Neyin var?
jister: Annem midemi üşüttüğümü söylüyor. Ne yersem geri çıkarıyorum. Sabahtan beri tam on kez kustum ve şu an mide ağrısından yatakta kıvranıyorum.
charisoon: O soğuk havalarda öyle montsuz, incecik ceketlerle okula gelirsen böyle olur. Sabahları en fazla yedi derece oluyor!
jister: Anne? Sen misin?
charisoon: Hayır, ben Kwon SoonYoung.
jister: Her neyse ben hastaneye gidiyorum. Bir serumla kendime gelirim.
charisoon: Sıkı giyin! Kendine dikkat et!
jister: Seninle sonra konuşacaklarım var. Bir iyileşeyim de sonra konuşacağım seninle.
charisoon: Ne konuşacaksın?
jister: Konuşacağım zaman öğrenirsin.
charisoon: Çok gıcıksın.
jister: Biliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little(?) Lie [SoonHoon]
Rastgelecharisoon: Hey! Çok güzelsin! *-* leehyeonie: Teşekkür ederim. Sen de çok şekersin ^^ charisoon: Şeker mi?! Ben karizmatiğim!