Fifteenth

651 96 15
                                    

charisoon: Hey! İyi misin?
charisoon: Bugün okulda kötü görünüyordun.

jister: Sen beni mi izledin?

charisoon: İzledim sayılmaz. Etrafa bakınırken gördüm.

jister: Yine de sorduğun için sağol.

charisoon: Neyin vardı?

jister: Önemli bir şey değil. Ben biraz dolaşacağım, sonra görüşürüz.

charisoon: Bu soğukta mı? SAÇMALAMA! Dışarısı kaç derece haberin var mı?!

jister: Bilmem, bakmadım.

charisoon: Hiçbir yere gitmiyorsun.

jister: Seni ilgilendirmez. Hem ben seni üzmedim mi? Neden böyle davranıyorsun?

charisoon: Olgun olup seni affettim ve o olayı unuttum. Şimdi otur oturduğun yerde ve neyin var anlat.

jister: Önemli bir şey değil dedim ya. Sorup durma.

charisoon: Sen anlatana kadar soracağım, çünkü kahretsin ki aşırı meraklı bir kişiliğim var. Hadi şimdi anlat.

jister: Büyükannemi kaybettim.

charisoon: Oh, başın sağolsun.

jister: Teşekkür ederim. Merakını giderdiğime göre artık dışarı çıkabilirim.

charisoon: SAÇMALAMA! Peki neden kimse yanında değildi? Yoksa onları kovdun mu?

jister: Keşke yanıma kovabileceğim birileri gelseydi. Unuttun mu? Benim hiç arkadaşım yok.

charisoon: Yanılıyorsun JiHoon. Ben varım.

Little(?) Lie [SoonHoon]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin