GÜNDOĞUMU FIRTINASI

BEYAZ PRENS

Yüzyıllardır değişmeyen tek bir şey vardı.Ben ve kuşlarım...

Kan kokusu geldi mi bir kere duramazdık.İlla ki gider akbaba misali sinerdik üzerine.Önceden uyarı tebligatını tutuştururduk eline.Dinlenmezdik.Hor görülürdük.Yüzümüze söverlerdi.Ama her daim haklı çıkan yine ben ve kuşlarım olurduk.Kan Kuşlarım benim.

Bana bugünlerde Aksakallı derler.Derler çünkü sakalım beyaz imiş.Ne sakallar gördü bu yüzyılların vücudu...Benden ürkerlermiş,korkarlarmış.Ölümün lanetlediği bir adamdan korkulur mu hiç?

Yüzyıllardır yaşıyorum.O korktukları,hor gördükleri,sövdükleri,Aksakallı dedikleri zat-ı muhterem yani bendeniz de onlar gibi doğdu.İnsan olarak.Onlar gibi anasının karnında dokuz ay on gün bekledi.Onlar gibi göbek bağı kesildi ve gömüldü

İşte onlardan farkım bu noktada başlıyordu.Benim göbek bağım mezarlığa gömülmüştü.Bir ölü ile beraber toprağın altına...Geleceğim böyle şekillenmişti.Ama ben bunun farkına yüzyıllar sonra varacaktım.

Bu çürümez,paslanmaz,işe yaramaz vücut ne hükümdarlar gördü.Ne tahtlar,ne savaşlar...

İnsanoğlu birbirini yiye dursun ben ve kuşlarım yerkabuğunu karış karış gezmeye devam ettik.

Bizim evimiz dünyadır.Her bir ülkesini odamız bellemişiz.Burası bize aittir.Ait olan verilmez.

Ben nam-ı değer Aksakallı.
İsmini yüzyıllar önce unutmuş,zavallı bir insan....
Geçmişimden bugüne getirdiğim tek bir şey var...

BEYAZ PRENS...

Her şey bu uğurda,her şey bu amaç için...

Kan Kuşlarım bir kez daha kanın kokusunu aldı.Bu sefer başka...Tarihin en büyük fırtınası başlıyor.Irmaklar kandan akacak.Göller kızıla dönecek.Bulutlar kızıl ağlayacak.Dünya kızıla boyanacak.Kızılı silecek tek bir güç var...Beyazın Masumiyeti...

Gündoğumu Fırtınası başladığında beyazı zırh edinenler kazanacak...

Beyaz Prens kazanacak...