Kaşarlı yumurtamı yiyerek güne başladım.Benim için kaşarsız bir yumurta hadım bir erkek gibidir.Nasıl ki erkeğin siki olmazsa bir işime yaramıyorsa,kaşarsız yumurtada bir sikime yaramazdı.Sarayın kasvetli havası beni boğmaya devam ediyordu.Bamya sikli Yüce Kral Yahya ise uykusuna devam ediyordu.
Kaderin değişeceği zamanlar artık çok yakındı...Kızılın gücü dünyanın dört bir yanında hissedilecek,kızılın önünde boyun eğmeyen kızıla boyanacaktı.
Bu sabahın eski hayatın son sabahı olacağını bilmenin mutluluğu saatlerce sikilmekle eşdeğerdi.
Yavaşça Kralın yanına sokuldum.İğrenç kıllı göbeğini hissetmemle irkildim.Kulağana doğru eğilip "Majesteleri artık uyanma vaktiniz geldi zannediyorum."
"Majestelerin seni siksin.Siktir ol git başımdan,hemen şimdi..."
Oruspu çocuğu diye söylendim içimden.
Fırsattan istifade kıyafetlerimi giyip,Kello Mahmut Paşa'nın yanına gittim.Kello Mahmut,Savunma Bakanıydı.Ordu,kolluk kuvvetleri ve Saray Muhafızları'nın komutası onun elindeydi.Kırklı yaşlarda olup,yapılı bir vücuda sahipti.Sarı saçlı,mavi gözlü ve pembe dudaklıydı.Kendinden emin ve attığı adımdan geri dönmezdi.Aynı zamanda bana karşı ayrı bir zaafı vardı.Benimde ona bir zaafım vardı.Tabi ki bu zaaf onun kalın ve damarlı yarrağınaydı.
"Günaydın Paşa Hazretleri." diyerek odasına girdim Kello Mahmut Paşa'nın.
"Günaydın Kraliçe Firuze Hazretleri.." dedi.
"Umarım afiyettesininizdir.Sizin gibi değerli bir paşanın herhangi bir sorunla karşılaşmasını istemem."
Bu sözleri söylerken yırtmacımı biraz kaldırıp,bacaklarımı ön plana çıkarıyordum.
Kello Mahmut gözünü bacaklarımdan ayırmayarak "Teşekkür ederim Kraliçem.Sağlığınıza duacıyım." dedi.
Başvezir Mehmet Ali Paşa'nın idamından sonra boşalan koltuğa vekaleten Kello Mahmut'u atamıştı pabucumun kralı Yahya.
Kello Mahmut'a yaklaştım ve boynuna doğru sokuldum.Kulağına alçak bir ses tonu ile fısıldadım.
"Bu gece Kral'ın ilk karısından olma çocukları saraydan uzaklaştırmanı istiyorum."
Kello Mahmut,masmavi gözlerini pörtleterek "Prenslerden mi bahsetiyorsunuz Kraliçem?"
"Her ne boksa...Anlamışsın işte...Bu gece saraydan uzaklaştır."
"Ama kraliç..."
"Aması fakatı lakini yok Paaşaaaa...Uzaklaştır dedim." Gözlerinin içine gözlerimi diktim.
"Tereddüte düşersen Mehmet Ali Paşa'nın akıbetini hatırla..."
"Anlamadım Kraliçem.Mehmet Ali Paşa'nın konuyla ne ilgisi olabilir ki?"
"Fazla safsın Kello Mahmut.Hemde çok fazla saf.Biraz gözlerini aç ve bana bak.Göğüslerime bak.Önündekini uçuran kalçalarıma bak.Bak ve göör...Sence gerçekten Mehmet Ali denen gerizekalı bana tecavüz etmeye kalkabilir mi?"
Kello Mahmut şaşırmıştı.Ne diyeceğini bilemedi.Sessizliği bozan bir kez daha ben oldum.
"Unutma Kello...Tecavüze uğramam bizzat ederim HAHAHAHAHAHAH"
Kello Mahmut'ta benim ile birlikte güldü.Tek hamlede uyuyan sikini kavradım.Sıktım.Yumuşakken sıkmak çok hoşuma gidiyordu.Pantolonunun düğmesini çektim ve koparttım.Dizlerimin üstüne çöküp,pantolonunu tek hamlede iç çamaşırıyla birlikte indirdim.Sikinin damarları çoktan belirginleşmiş,başı bana delik bul diye bağırıyordu.Onu hemen bir yerlere yerleştirmeye niyetim hiç yoktu.Ağzıma aldım.Önce başını bir bebeğin anne göğsünü emercesine emdim.Birkaç kerede başını köpek dişlerim ile ısırarak acıttım.Sonra biraz daha fazlasını yalamaya başladım.En sonunda gırtlağıma kadar almış ve köklemişti.Eliyle kızıl saçlarımdan kafamı kavrayıp sikine doğru bastırdı,Kello Mahmut.Sonra sıcak döllerini ağzımda hissettim.Sikini ağzımdan çıkardığı an bende sıcacık dölleri yuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNDOĞUMU FIRTINASI
Mistério / SuspenseBedrama denilen topraklarda,sonsuzluğun girdabında yol alan hayatların hikayesi... İktidarın ve gücün bir bedeni ele geçirip,aşkı yok edişi ve bu yok edişlerin yeni aşklara kapı açtığı bir diyar... "Gündoğumu Fırtınası" nda gündoğumunda yazılan kade...