1. Bölüm

463 35 3
                                    

Zeynep'ten:  

Güneşin yüzüme vuran yakıcı ışıkları sayesinde yeni bir sabaha daha uyandım. Hemen yatağımın yanındaki komodine uzanarak telefonumu aldım. Saate baktığımda 6.50'ye geldiğini gördüm ve benim hala uykum var. Normalde çok uyuyan birisi değilimdir ama dün gece kafeyi çok geç kapattığımızdan bir de eve gelip üstüne ders çalışınca gece 1.30'a felan anca yatabildim ve saat 8.30' da da dersim var. Fazla vaktim olmadığından yataktan hemen kalkıp banyoya gittim. Sabahları banyo yapmayı sevmediğim için genelde akşam yapardım.  O yüzden direkt yüzümü yıkayıp çıktım. Hemen gardolabımın önüne geçip dizimin bir karış üstünde biten kırmızı etek şorttan ve beyaz  kırmızı karışımı tişörtten oluşan okul formamı giydim. Saçlarımı salık bıraktım. Makyaj yapmayı sevmezdim. Zaten çok gerekmedikçe de yapmam. Bana göre insanın en güzel hali doğal olanıdır. Son kez aynaya bakıp kendime geçer not verdikten sonra Odamdan çıkıp  mutfağa gittim ve kendime tost hazırladım. Yanına portakal suyumuda alıp masaya oturdum. Tostumu bitirdiğimde saat 7.45 olmuştu ve ben otobüsle gideceğim için acele etmem gerekiyordu. Telefonumu aldım. Telefonun kılıfın içine bir miktar para sıkıştırdıktan sonra kapıya doğru yöneldim. Siyah deri montumu giyip yine aynı renkte olan spor ayakkabılarımı da ayağıma geçirdim. Hemen askının bulunduğu duvarda dayalı olan dünden hazırlamış olduğum çantamı ve anahtarlarımı da  alarak evden çıktım. Otobüs durağına doğru ağır adımlarla yürürken  her bir kaldırım başında farklı bir anım olduğunu farkettim. Yüzümde buruk bir tebessüm belirirken eski anılar gözümün önünde tek tek canlanmaya başladı. Annem ve babamla geçirmiş olduğum mutlu zamanlar... Annem ve babam trafik kazasında öldüklerinde yapayalnız kalmıştım. O zamanlar yazın sonlarına gelmiştik. okulun açılmasına tam 1 ay kalmıştı. O gün ve diğer 1 hafta sürekli annem ve babamın mezarına gidip onlarla konuşurdum. Delirmiş gibi bir şeydim. Oradaki bekçi beni zorla evime  gönderse de ertesi gün sabah tekrar geliyodum. Bir gün, aniden gelen bir gafletle okulu bırakmayı bile düşünsem de ailemin bende istedikleri tek şeyin okulumu bitirip iyi bir meslek sahibi olmam olduğunu bildiğim için yapamadı. Sanki okulumu bırakırsam, böyle bitmiş, tükenmiş, harabe bir şekilde olursam ailemi en çok ben üzecekmişim gibi geldi. Aslında doğruydu.  Babam sürekli bana ne olursa olsun, ne yaşarsam yaşayım hep güçlü olmam  tembihlemişti. Eğer yukarılarda bir yerlerde beni izliyosalar kahrolurlardı. O gün biraz da olsa toparlayarak mirayın da yardımıyla iş buldum ve kendi ayaklarımın üzerinde durmayı öğrendim. Emindim ki annem ve babam benimle gurur duyuyor. Şuan hala mezarlarına gidiyorum ama o kadar sık gidemiyorum artık. durağa yaklaştığımda otobüsün yeni geldiğini gördüm. Kaçırmamak için hızlı adımlarla  ilerledim ve bindim. Boş tekli bir koltuk bulup oturduktan sonra daha fazla düşünmemek için kulaklığımı taktım ve müzik dinlemeye başladım.

__________
Nihayet okula gelebilmiştim. Hızlı adımlarla okula girip sınıfıma gittim. Sınıfta fazla kişi yoktu. Bende direkt mirayın yanına gittim ve çantamı koydum. Hanımefendi tabiki de fark etmedi çünkü uyuyordu. Normal bir zamanda olsa süründürerek de olsa uyandırırdım ama çok yorgun görünüyodu. O yüzden sessizce yanına oturup dersin başlamasını bekledim.
____________
Kurtuluş zilinin çalmasına Sonnn 10 dakika... Sıraya yaslanmış küçülmüş gözlerle dersi dinlemeye çalışıyordum. Ama sadece çalışıyordum. Sınıfın yarısından fazlası uykuya geçiş yapmışken ben bir kez daha o sayısal'ı seçen kafama da son derse matematik koyanlara da okkalı bir küfür saydırmakla meşguldüm. Hoca da bize inat dersi o kadar şehvetle anlatıyordu ki sanırsınız sayılarla aşk yaşıyor. 5 dakika daha anlatmaya devam eden sevgili(!) hocamız halimize acıyıp beş dakika da olsa erken bırakmıştı. Bizde çantalarımızı alıp sınıftan çıkmıştık. Mirayla birlikte okulun çıkış kapısına doğru ilerlerken miray;
-kanka eğer günün birinde ölürsem ölümüm hep bu matematiktendir bilesin. Dedi.
+salak salak konuşma lan ALLAH korusun. Kızım hayır bide sen  dersin son 15 dakikasında uyandın ya ben napıyım.
-olsun yinede sevmiyorum işte hay ben sayısal seçen kafama tükürüyüm dedi. Dersin son dakikalarında benim de aynı şekilde  söylendiğim aklıma gelince hafifçe gülümsedim. O sırada okulun kapısından çıktığımızı farkedip
+neyse kanka ben kaçar daha fazla geç kalmayım kafeye
-tamam beybisi diyerek evine doğru ilerledi. Bende onun tam tersi yöne hızlı adımlarla yürüdüm. Aslında geç kalsam da ahmet amca -yani patronum- bana kızmazdı. Ailem öldükten sonra bana çok yardımı dokunmuştu ahmet amcanın bu konuda onun hakkını ödeyemezdim.
Ben böyle düşüncelere daldığım için kafeye geldiğimi fark edememiştim. Hızla içeri girerek mutfak kısmına geçtim. Önlüğümü de belime bağlayarak dışarı çıktım. O anda içeriye yeni gelmekte olan bir çift kas ayy pardon  kasları gömleğinden aşırı belli olan oldukça yakışıklı,sert bir çehreye sahip ,kariz- off ne diyorum ben ya bir adam ve bir kadın gözüme ilişti. Onların masaya oturmasını bekledim. Masaya oturduktan sonra yanlarına gidip ne almak istediklerini sordum. İkisini de bakışları bana dönerken oldukça taş olan adamın bana gözlerini dikip  ikisi için de sipariş  vermesiyle daha fazla adamın göz hapsine maruz kalmadan mutfağa gittim. Siparişlerin hazır olması için Biraz bekledikten sonra siparişleri alarak tekrar masaya doğru ilerledim. Adamın göz hapsine ve yanındaki kadını küçümseyici bakışlarına maruz kalarak yemekleri masaya koydum. Tam gideceğim sırada
- pardon canım ben bir bardak su alabilir miyim? Diyen kadının ağzını yaya yaya konuşmasıyla duraksadım. Kadını konuşurken ağzının aldığı şekillere her ne kadar iğrensem de bir şey demeden yavaşça başımla onaylayarak tekrar mutfağa ilerledim. Suyu hazırladıktan sonra mutfaktan çıktım. Genelde sulu şeyleri taşımakta beceriksiz olduğum için pür dikkat suya bakarak ilerliyodum tâ ki bir adet daş varlığa çarpana kadar...

Vee sonn canlarım. Umarım bölümü beğenmişsinizdir. O güzel parmakcıklarınızla Vote ve yorum yaparsanız çok sevinirim.
Öpüldünüz <3 <3 <3

Mafya!!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin