3.bölüm

345 33 4
                                    

Zeynep'ten

Kafeden çıkıp eve doğru yürürken o adamın beni göremeyince vereceği tepkiyi düşünüyordum. Suratında hafif bir şaşkınlık ifadesi, kaşları çatılmış ve o kahverengi gözlerindeki sinirli ifadeyi Hayal ettikçe kendimi gülmekten alıkoyamıyordum. Aslında alışmıştım böyle insanlara. Garsonlukta gayet olan şeylerdi bunlar ve ben her seferinde aynı davranışı sergiler adamları sinir ettikten sonra bir şekilde topuklardım. Bu da benim için bir çeşit eğlenme türüydü. O yüzden tecrübeliydim  bu konuda...
   Nihayet evime geldiğimde odama gidip üzerimdekilerden kurtularak içindeyken en rahat ettiğim şeyi yani pijamalarımı giydim. Tam mutfağa geçecekken telefonum çaldı. Miray arıyordu. Telefonu açınca konuşmama bile fırsat vermeden
- Kanka hiç uzatmadan konuya geçiyorum. Annemin akşam toplantısı varmış. Ben de sana geliyorum . Hatta şimdi evden çıktım. Gelirken bir şeyler alıyım mı?
-tamam bekliyorum canım. Biraz çikolata alsan fena olmaz aslında. Ben de mısır patlatırım şimdi. Sen gelince film izleriz.
- Tamam o zaman Yarım saate oradayım diyerek cevap vermeme izin vermeden telefonu kapattı.
Mısırları patlattıktan sonra salona geçip koltukların önündeki geniş sehpaya iki büyük kâsedeki mısırı koydum. Zil sesini duyduğumda kapıya doğru ilerleyip küçük delikten dışarıya baktım. Miray gelmişti. Kapıyı açmamla Miray'ın içeri girmesi bir olmuştu. Kendini direk koltuğa attığında ben de yanına oturdum.
- Hayırdır ne bu hal?
- sorma ya bindiğim taksinin yarı yolda tekeri patladı bende buraya kadar yürüdüm.
- başka taksi bulamadın mı?
- aramadım ki bulayım yürüyüş olur dedim.
- Aferin İyi halt ettin Hadi sen filmi seç bende içecekleri unutmuşum onları koyup geliyim.
Tam koltuktan kalkmıştım ki telefonumdan mesaj sesi geldi. Elime telefonumu da alarak mutfağa doğru ilerledim. Dolaptan iki tane kutu kola alıp tezgahın üzerine koyarak Mesaja baktım. Telefonumda kayıtlı olmayan bir numaradan gelmişti. Mesajı açıp okumaya başladım. Mesajda: benden bir kez kaçmış olabilirsin ama ikinci defa kaçamayacaksın. Kendini kollasan iyi edersin Çünkü bugün benden kaçmakla kendi ipini çekmiş bulunmaktasın ufaklık! Yazıyordu.
   Tam idrak edemeyip mesajı 3-4 defa daha okudum. Hafızamı  yokladığımda bugün sadece bir olaya bulaştığımı hatırladım. O zaman bu mesaj o adamdandı. Yani Mert'ten.
İyi de benim telefon numaramı nerden bulmuştu ve daha da önemlisi bu mesajdan korkmalı mıydım?
   Oldukça tehdit içerici bir mesaj , sert yüz hatlara sahip korkutucu bir adam...
Cevap basitti aslında tabiki de korkmalıydım ama tabiki kendi içimde. Korktuğumu o adama belli etmiycektim. Derin bir nefes alarak mesajı yanıtladım.
Yok ya neymiş de kendimi kolluycakmışım oldu canım başka. Bir de tehdit ediyor. En fazla ne yapabilirsin ki. Elinden geleni ardına koyma. Senden korkacak değilim.
    Fazla cüretkar bir cevap olsa da hiç düşünmeden yolladım çünkü düşünseydim mesajı silecegimden emindim. Mirayı fazla beklettiğim için tezgahın üstünde duran kolaları alarak salona gittim.
- nerdesin kızım ya? Alt tarafı dolaptan kola alıp geliceksin.
 - Geldim işte boşver. Hadi başlat filmi de izleyelim.
   Film başladığında moralimi bozabilecek herhangi bir mesaja karşı telefonumu sessize aldım. Şu anda sadece filme odaklanıp kafamı dağıtmak istiyordum...
  Film bittiğinde miray burada kalacağı için ona odamın yanındaki misafir odasını hazırladım. Kendi pijamalarımdan da bir takım verdikten sonra iyi geceler deyip odadan çıktım. Kendi odama girip zaten pijamalarımla olduğum için üzerimi değiştirmeye gerek duymadan yattım. Bir anda aklıma telefonum gelince komodinin yanından alıp sessizden çıkardım. Ne mesaj ne de bir arama vardı. Sanırım bu bir çeşit göz korkutmaydı ve başaramayacağını anlayınca vazgeçmişti. Bunun başka bir açıklaması yoktu. Ben de daha fazla umursamayarak kendimi uykunun huzurlu kollarına bıraktım.
 
SABAH

Yatağımdan güç bela kalkıp banyoya girdim. Yüzümü soğuk suyla yıkayıp kendime geldikten sonra okula gideceğim için formamı giyip çantamı ve telefonumu alarak odadan çıktım. Yan odaya mirayı uyandırmak için girdiğimde yatağın düzenlenmiş haliyle karşılaşmıştım. Yatağa doğru ilerleyip üzerindeki notu aldığımda forması ve çantası evde olduğu için eve gideceğini ordan da okula geçeceğini belirtmişti. Ben de hemen mutfağa girip artık bir klasik haline gelen tostumu ve meyve suyumu yiyerek evden çıktım. Tam kapıyı kilitleyecekken kapının üzerindeki not dikkatimi çekmişti. Küçücük bir kâğıt parçasında ; Neler yapabileceğimi tahmin dahi edemezsin ufaklık. Bu arada telefon numarandan tut ev adresine kadar her şeyini biliyorum. Hala benden korkmadığına emin misin? Yazıyordu. Notu okuduktan sonra sokaktan yükselen gürültüyle o tarafa döndüm. Siyah ve buraya ait olmadığı her halinden belli olan bir araba hızla sokaktan çıkmıştı. Sanırım şimdi korkmam gerekliydi. Resmen evime kadar gelmişti. Bu adam cidden bir psikopattı ve peşimi bırakmaya hiç niyeti yok gibiydi.

Veeee son. Umarim bölümü beğenmişsinizdir canlarım.
Lütfen vote ve yorum yapın . Sizleri çok seviyorum. Öpüldünüz <3

Mafya!!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin