"Abi çok iyi yaa"

125 12 0
                                    

Deniz'in bakışlarından sonra ekmeğimizi bitirip okulun bahçesinde gezmeye başlamıştık. (Sindirim şart..) Daha okulun ilk gününden büyük sınıflar spora başlamıştı bile. Masa tenisi, badminton, voleybol.. Okulumuzun sporda geliştiğini biliyordum. Demek ki buna borçluymuşlar başarılarını. Denizle beraber boş bi bank'a oturmuştuk ve etrafı seyretmeye başlamıştık...

""Deniz'den""

Neslihanla beraber dışarıya çıkıp bi banka oturmuştuk. Etrafa bakıyorduk. Daha sonbaharın ilk günlerinde olduğumuz içindi sanırım ki hava çok güzeldi. Tam havayı içime çekecektim ki bi ses duydum ve bu ses bi erkek sesiydi. Evet bu ses Neso'yla konuşuyordu.
- Selam kızlar. Naber?
- Selam da...
- Evet tanışmıyoruz. Ama beni tanımanızı istiyorum. Sonuçta insan oy vermek istediği abisini tanımak ister herhalde.
- Oy??
- Evet oy. Bu seneki okul başkanlığı seçimine aday olacağım, ve siz de bana oy vereceksiniz. Değil mi?
( "Bu ne özgüven ya, belki biz sana oy vermeyeceğiz. Belki başka biri bu başkanlığı senden daha iyi yapacak. Allah Allah yaa.") diyemedim çünkü bu abi bizden 2 yaş büyüktü. Sırf SAYGI'dan...
"Ee, bilmem. O günlere erişirsek inşallah, tabi kadere inanmak lâzım. Di mi Denizciğim." dedi Neslihan en son beni çimdimleyerek. Anlaşılan o da benim gibi bu çocuğun artist bişey olduğunu düşünmüştü.
- Ee, şey. Tabi tabi. Kader, inanmak lâzım..
" Tamam o zaman oylarınızı bekliyorum. Kendinize iyi bakın, o güne erişin." dedi en son giderken ve göz kırptı bize. O gittikten sonra Deniz arkasından "Salak, daha çoook beklersin" dedi. Bu yaptığı hareketten sonra kendime hakim olamadım ve gülmeye başladım.
- Nee, ben buna vermem ya oyumu falan. Hem nereden biliyo bu sınıfında temsilci seçileceğini? Belki başkası seçilecek temsilci. Allah'ım Yarabbim yaa..
- Tamam canım takma kafana. O gün gelsin hayırlısıyla. Bakarız bi çaresine. En kötü-
- Evet en kötü oyları boşa atarız. Haklısın.
- Ne? Hayır ben öyle bişey demedim. Ya Deniiz..
dediğimde Deniz ayaklanmış gidiyordu bile. Bu kız da deli. Ay ne kadar uyumlu bi arkadaşız biz ya. Sanırsınız ki tencere-kapak.
- Deniz buraya gel. Deniiiz.
- Kankacığım, kankacığın sınıfa kaçar. Zaten zil çalcak. Yine sınıfa yeni bi hoca gelcek. Kendimi o atmosfere alıştırmam lâzım. Baaay.
- Of Deniz off.
  dedim tıslayarak.
____________...........................____________

"Neslihan'dan"

- Yaşasın bee. 3 aylık hasret sona eriyor. Bugün Deniz 3 ay önce okul sıralarında kaybettiği matemetikle buluşuyor.
Evet duyduğum ses Deniz'in sesiydi. Bu kız matematikle kafayı bozmuş...
- Kanka sakin ol yaa. Matematik bu kadar çok özlenilecek bi ders mi?
- Nesli.. Seni dışlarım Nesli.. Seni boğazlarım Nesli.. Seni-
- Ay yeter. Tamam anladık. Matematik için seni paralarım diyosun yani kısaca. Tamam öyle olsun..
- Yok kankacığım da.. Of Neso yaa. Küçük çocuk gibi küsecek misin bana? Ama ben âlayım...
.. dedi bana dudağını tıpkı bi çocuk gibi büzüp..
- Ağlarsan ağla. Banane. Sen beni aldattın. Hemde bizim okul sıramızda, hemde matematikle. Öyle olsun Deni...
  dedim bende bi tiyatrocu havasında. Arka sıramızda oturan Sıla ve Hilâl bize gülmeye başladılar. Haklılar tabi canım. Yani sonuçta o kelimeleri ben söylemiştim..
" Hoca geliyooooor." bu bağıran kimdi bilmiyorum ama sınıfta hababam sınıfı edası oluşmuştu.
"Sevinç, bağırsak kurtları nerde yaşar biliyor musun?" dedi bi başka arkadaşım. Sanırım çok yakınlar onunla.
- Yooo, neden bileyim ki? Beni ilgilendirmez.
- Nasıl ilgilendirmez? E onlar senin boğazında yaşıyolar. Belirtileri bile var. Her saat başı bağırsak bağırsak diye inliyolar. Sende onları kıramıyosun ve bağırıyosun. Yaaa.

Böyle demesiyle bütün sınıf başlamıştık gülmeye. Herhalde gülmeye meyilli bi sınıftık,ve bende bu sınafa alışacaktım. Tam adının Sevinç olduğunu öğrendiğim arkadaşım bişey diyecek ti ki hoca sınıfa girdi. O da kelimelerini yutmak zorunda kaldı.
- Merhaba arkadaşlar.
- Merhaba hocam.
- Ben sizin matematik öğretmeninizim ve ayrıca sınıf öğretmeninizim. Umarım bu sene boyunca iyi anlaşırız.
"İnşallah hocam, inşallah."
"Eee, matematikle aranız nasıl bakalım?"
"Hocam, kendisi benim diğer yarım olur. O olmazsa ben de olamam gibi bişey."
Bunu diyen Deniz' di. Eee kız matematiği seviyor abi yapacak bi şey yok.
"Hmm, iyi. Yani matematiği seviyosun?"
"Aynen hocam."
Denizle matematik hocamız konuşurken bende arkama dönüp Sılayla konuşmaya başlamıştım. İlk gün olduğu için ders işlenmiyordu. Boştuk..

Bir Garip Lise GünleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin