''Önünde iki yol var, birincisi en az yirmi yıl gideceğin yerde yani cezaevinde yaşamak,ikincisi kocanın gerçek katillerini bulup hayatına devam etmek.Karar senin,ben gidiyorum''
İlk kez birisi katil olmadığımı düşünüyordu.
''Kocamı öldürmediğimi ne...
Asansörün kapısı bir türlü kapanmıyordu ve Selçuk bana doğru yaklaşıyordu.Kapı kapanmayınca Selçuk asansörün içine girip boğazıma yapıştı.Beni burada öldüreceğinden adım gibi emindim.Boğazıma yapışan ellerinden kurtulmak için çabaladım ama nefesimin kesilmesine az kalmıştı.
Son bir gayret dizimi bacak arasına geçirdim.Yaşadığı acıyla ellerini boğazımdan çektiğinde sımsıkı yaptığım yumruğumu yüzüne vurdum.Selçuk acı içinde yere düştüğünde güçlü bir tekmede karın boşluğuna indirdim ve merdivenlere doğru koşmaya başladım.
Merdivenlerden aşağıya indiğimde ortalık sakindi ve iki güvenlik görevlisi her şeyden habersiz kendi aralarına konuşuyorlardı.Birazdan Selçuk onlara beni yakalamaları için talimat vereceğinden sakin adımlarla onlara yaklaştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İki güvenlik görevlisine iyice yaklaştığımda bekçi kulübesindeki telefon çalmaya başlamıştı bile.Diğeri kulübeye doğru gittiğinde diğer görevliye iyice yaklaştım.
''İyi akşamlar''
''Size de doktor hanım''
Adam ne olduğunu anlamadan belinde duran silahı çekip aldım ve ona doğru tuttum.
''Sakın yaklaşma''
O sırada diğer güvenlik görevlisi silahını bana doğrultmuştu.
''İkinize de zarar vermek istemiyorum.Silahını bana doğru at çabuk yoksa arkadaşın ölür''
Çaresizce bana bakan güvenlik görevlisi silahını yere indirip ayak ucuma doğru fırlattı.Yavaşça eğilip diğer silahı da elime aldıktan sonra geri geri gitmeye başladım.Selçuk arkalarından gelip güvenlik görevlilerine bağırdı.
''Yakalayın şunu''
Elimdeki silahları fark ettiğinde bir adım geri gitti.
''Seninle tekrar görüşeceğiz Selçuk, biraz sabırlı ol.Elemanlarını da al içeri gir''
Bir süre sessizce duran Selçuk harekete geçmeyince daha yüksek sesle bağırdım.
''Hepinizi kurşuna dizmeden dediğimi yap.''
Selçuk adamlara kaş göz işareti yaparak içeriye soktu ardından kendisine içeriye girdi.Onların içeriye girmesiyle koşmaya başlamam bir oldu.Koşarak şirketin arka tarafına geçtim.
Nefesim tükenene kadar koştuktan sonra sokaktan geçen taksinin önüne atladım.Taksici elimdeki silahları görünce ellerini havaya kaldırdı.Sakin adımlarla taksinin arka kısmına bindim.
''Bas gaza''
''Abla benim çocuklarım var, taksi de benim değil''
''Sana zarar vermeyeceğim beni istediğim yere götür çabuk gaza bas''
