BUZ MAVİSİ

12)Zeval-i Hayal

Sabah yüzüne vuran güneş ışıklarıyla gözlerini araladı genç kız. Tüm gece yine sonu gelmez kabuslarla boğuşmuş gün içindeki yorgunluğu yetmezmiş gibi birde buna yorulmuştu. Yattığı yerden hafifçe doğrularak yanında yatan arkadaşının yüzünde gezdirdi gözlerini. Korkunun her hücresinde hüküm sürdüğü yüz hatları gerilmiş Denizi merak içinde bırakmıştı. Arkadaşı da onun gibi hiç bitmeyecek bir kabusa uyanmış gibiydi. Hafifçe dürterek uyandırmaya çalıştı arkadaşını. Ama Şeymanın çığlıkları beklemediği bir durumdu. Birden uyanan arkadaşına sıkıca sarıldı Deniz. genç kızın düşen her yaşında Denizin içinden parçalar kopuyor ruhunda aşılmaz yaralar oluşturuyordu. Arkadaşı tüm bu sıkıntılara onun yüzünden maruz kalmıştı. Hayat boyu kimseyi incitmemiş genç kızın yüreği bu durumun kederiyle doldu. Bir şekilde bu meseleyi halletmeliydi. Verilmek istenen mesajı gayet net anlamıştı. Zeki bir kızdı. Asıl hedefin kendisi olduğu belliydi. Sevdiklerini ne olursa olsun  bu adamdan uzak tutması gerekiyordu. Bu yüzden gerçekleri kimseye anlatmayacaktı bu sefer.

Şeymanın gözyaşlarının azalmasıyla kendini geri çekti genç kız ve dolu gözleriyle arkadaşının yüzünü avuçladı.'Canım benim nolur artık üzülme bak her şey geçti. Ben yanındayım dedi güven verici bir sesle. Her ne kadar Şeymayı teselliye çalışsada kendiside bir avuçluk teselliye muhtaçtı. ama yine işte yine yine genç kızın güçlü olması ve arkadaşına ümit aşılaması gerekiyordu.'Deniz ben yapamıyorum. Bütün gece aynı olayı tekrar tekrar yaşadım. O adamlar her seferinde sana bana zarar ver..' Şeyma cümlesini tamamlayamadan Deniz kuvvetlice sarmaladı arkadaşını.'Şşşşşttt geçti bitanem. Nolur artık ağlama. Bak sana söz veriyorum. Onlar bir daha yanına yaklaşamayacaklar. Nolur artık sakinleş.' Şeyma endişeyle denizden ayrılarak ellerinden tuttu genç kızın.'Deniz kimdi onlar. Bak bana doğruyu söyle. Sen tanıyorsun değil mi? Ama bende seni tanıyorum benim tanıdığım Deniz bu işi mutlaka kendi halletmeye çalışır. Ne olur Deniz sakın böyle bir şey yapma. Bak bu çok tehlikeli Deniz nolur böyle bir belaya bulaşma.' Deniz arkadaşının endişesini anlıyordu ancak sebepler sükut edip başka çaresi kalmazsa onlarla baş etmenin bir türlü çaresine bakacaktı. Hızlıca doğruldu yataktan.'Endişelenme Şeyma. Hadi kalk bakalım elini yüzünü yıkayalım. Bir kendine gel. Sonra da kahvaltı yaparız dedi yüzüne tebessüm maskesini takarken. o sırada kapının çalınmasıyla bir an bakışlar kapıya döndü. Merve içeri girdiğinde kızların ağlamış olduklarını fark etse de bozuntuya vermedi. Tüm sevecenliğiyle kızları kahvaltıya çağırdı. Deniz hemen hazırlanıp inerken Şeyma da elini yüzünü yıkamak için banyoya geçti. Deniz mutfağa indiğinde masada oturan Hakan ve Erdemi gördü. Gözleri saate kaydığında saatin epey geç olduğunu fark etti. Bu adamların çoktan iş başı yapmış olması gerekti. Ancak hala burada olmalarına geç kız bir anlam veremedi. Oturmadan önce bir müddet kapının girişinde bekledi. Erdem tüm içtenliğiyle bakışlarını na çevirdi ve otursana Deniz dedi. Deniz sandalyeyi çekip otururken sessizce ' Sizin bu saate işte olmanız gerekmiyor muydu Erdem Bey. Bir an sizi burada görünce şaşırdım kusura bakmayın. ' Yok problem değil dedi adam normal bir ses tonuyla bugün kendimize izin verdik. hem unuttun mu halletmemiz gereken bir problem var dedi. Buza dönmüş gözleri genç kızın içini ürpertmeye yetmişti. Mesele ? diye sormaktan kendini alamadı genç kız. Anlatılmamış şeyler dedi erdem masada biraz daha Denize doğru eğilerek. Bana anlatmadığın şeyler canımı sıkıyor tatlı kız dedi. sözlerindeki sevimliliğe inat ses tonu gözleriyle aynı kaderi paylaşıyor buz gibi çıkıyordu. Huzursuzca oturduğu sandalyede kıpırdandı genç kız. Bu adamı bu meseleye bulaştırmak istemiyordu. Ama bunu nasıl başaracağını ise bilmiyordu. 

Merdivenlerden gelen ayak sesleriyle masadakilerin bakışı o taraf döndü. Gelenin Şeyma olduğunu görünce Erdem hiç istifini bozmadan önüne döndü ve  tabağına bir şeyler koymaya başladı. Şeyma Denizin yanındaki sandalyeyi çekip otururken Merve de masadaki yerini almıştı. Deniz masanın altından arkadaşının elini tutarak ona gülümsedi. Şeyma da bu gülümsemeye buruk bir tebessümle karşılık verdi. Erdem kendi tabağını doldurduktan sonra Denizin tabağını çekerek onu da doldurmaya başladı. Deniz dahil masadakiler ilk başta olanlara bir anlam veremeselerde Hakan Erdeme doğru bakıp başını sallayarak hafifçe gülmeye başladı. Deniz tam bir şey demeye yeltenecekken erdem söze girip onu susturdu.'Sakın itiraz edeyim deme bu tabak bitecek. Bir daha açlıktan bayılacak duruma gelmeni istemiyorum. Benim Yanımda Benim asistanım olacaksan her daim sağlıklı olmak zorundasın. Bu en temel kuralımdır. Kendine bile bakamayan birisi bana yardımcı olamaz dedi donuk bir ses tonuyla. Deniz tüm öfkesini içine gömüp şimdi sırası değil diye geçirdi içinden. Şeymanın Hafif tebessümünü de görünce tüm öfkesini unuttu. ' Ona böyle bir şey lazım Erdem Bey dedi sessiz bir ses tonuyla. En yakın arkadaşı olmama rağmen yemek konusunda çok defa beni de ciddiye almaz.' Erdem Şeymanın bu dediklerine başını sallamakla yetindi. Masada sessizlik sürerken Deniz arada sinirle batırdığı çatalını bir kenara koydu ve doydum dedi. Erdemin sert bakışlarından sonra aldığı son noktada boğazına dizilmiş yutarken zorlanmıştı. Tabağını bitirmeden kalkamayacağını anlayınca eline çatalı almış sessizce yemeye devam etmişti. Sessizlik tekrar hüküm sürdüğünde bu sefer devreye Merve girdi. Şeyma biz seninle tanışmadık. Ben Merve Hakanın kardeşiyim. Denizinde arkadaşı. İstiyorum ki bugün senle bir şeyler yapsak. Hem biraz havan dağılır hemde rahatlarsın. Bugünü benimle geçirmek ister misin'. Merve genç kızın olumlu bir cevap vermesini istiyordu. bakışlarını olabildiğince sevimli tutarak genç kıza baktı. Şeymanın bakışları da Denizdeydi. Denizle birlikte gelebiliriz dedi Merveye. Mervenin bakışları o an erdemle buluştu. Erdem Deniz bugün bana lazım dedi Şeymaya yumuşak bir ses tonuyla. Genç kızı korkutmak istemiyordu ama Denize bugün herşeyi sormalı ve meselenin aslını öğrenmeliydi. Deniz şaşkınlıkla Erdeme bakarken konuşmaya başladı. Erdem Bey bugün çalışmasam. Hem Şeymaya destek olurum. Yanlız kalmamış olur dedi biraz daha yaklaşıp sesini kısarak. Erdem onaylamaz şekilde başını salladı. Hayır Deniz Hakan ve Merve tüm gün onunla ilgilenecekler sen benimlesin bugün. Aa erdem Bey demeye kalmadan Erdem kestirip attı. Tek kelime daha duymak istemiyorum. Şimdi eğer kahvaltını bitirdiysen bir saate kapının önünde ol. Ayrıca üzerine rahat bir şeyler giy dedi. Emredersiniz diyerek öfkeyle masadan kalktı genç kız. Merdivenleri hızla çıkarken bir yandan da söyleniyordu. Genç adamın dudakları ise keyifle kıvrılmış kızın ardından bakıyordu.Şeyma Denizin ardından odaya girdiğinde Denizin hızla eşyalarını toparladığı gördü. Sakince yaklaşıp ne yapıyorsun Deniz diye durduğunda Deniz dinmemiş öfkesiyle sertçe Eşyalarımızı topluyorum bu evde kaldığımız sürece bu adam hep emirlerini bana zorla kabul ettirecek. Önceden en azından sadece şirkette çekiyordum. Şimdi her yerde ona katlanamam. Bir süre Ebrunun yanında kalırız sonra kendimize yeni bir ev tutarız Şeyma sen endişelenme dedi. arkadaşının omuzlarından tutarak. Şeyma Denizin fevri hareketinin farkındaydı. Ancak mantıklı düşünmesi lazımdı. Deniz dedi. Haklısın ama birazcık sabretsek. Çünkü henüz şu olay çözülmeden Ebrunun yanına gitmemiz demek onu da tehlikeye atmamız demek. burada bize bir şey yapamazlar bak etraf koruma dolu. Sakince düşünelim olaylar biraz durulsun eski hayatımıza döneriz. Ama senden birazcık sabır istiyorum dostum dedi. Denize artık bir şey demek düşmezdi.Arkadaşının bu hale gelmesinin sorumlusu zaten kendisiydi. Onun bu ricasını kıramazdı. Tamam dedi çaresizce. Ve hazırlanmaya başladı. Üzerine mevsimlik montunu alıp indiğinde Erdem çoktan hazırlanmış kapının orada bekliyordu. Hızlıca ve sert bir şekilde yanından geçerken Ben hazırım dedi.

Erdem genç kızın sesindeki öfkeyi fark etmişti. Gülümsemesine engel olamamıştı. Bu kız hayatına girdikten beri biraz fazla gülümser olmuştu. Garip bir şekilde iyi geliyordu ona. O da o yüzden onu mutlu etmeye çalışıyordu.

Yavaşça Denizin önünden geçti Erdem ve sürücü koltuğunda ki yerini aldı. Denizse ön koltuğa oturmuş başını çoktan pencere tarafına çevirmişti. Kararlıydı tek bir kelime dahi konuşmayacaktı Erdem ondaki bu sessizliği görünce yeniden gülümsedi ve  arabayı çalıştırdı. Biraz zaman geçtikten sonra Erdem artık sıkılmıştı. Deniz diye seslendi. Deniz duymasına rağmen herhangi  bir tepki vermemişti. Erdem ses tonunu biraz daha artırarak yineledi 'Deniz'. Deniz yine cevap vermeyecekti ki genç adam sessizliğine bir tehdit uzattı. Eğer bir kez daha cevap vermezsen yapacaklarımdan korkmanı öneririm dedi gaza basarken. Bir anda hızlanan arabayla ne yapacağını şaşıran Deniz cevap vermek zorunda kaldı. 'Buyrun Erdem Bey ne vardı. Dinliyorum işte sizi. Söylesenize ne istiyorsunuz benden dedi ondan beklenmeyecek soğuk bir sesle. Erdem sesini duymaya ihtiyacım vardı diye geçirdi içinden ama tabiki söyleyemezdi. Hem bu da ne demekti ki. Onun hiç kimseye ihtiyacı olmamalıydı.

Bana biraz kendinden bahsetsene diye söze girdi genç adam. Sen kimsinden başla mesela sonra aileni anlat. Neleri sevdiğinide söyleyebilirsin. Adamın bu ilgili halleri Denizin kafasında karışıklıklara sebebiyet veriyordu. Ne deyip ne dememesi gerektiğini bilmiyordu. İnanamaz gözlerle genç adama bakarken gerçekten bunları mı merak ediyorsunuz diye sormaktan kendini alamamıştı. 

Evet dedi genç adam. Seni sadece CVinde yazan kadar biliyorum. Bildiğim şeyler soğuk ve fazla resmi. Ama ben gerçek Denizi merak ediyorum. Yalansız samimi ve iyi. Genç adam kendini tutmakta zorlanmıştı. Yanlış anlaşılmaması için çok basit ifadeler kullanmıştı. Ama daha ilk kelimesinde kızın yüzüne hücum eden kırmızı renkler onu meraklandırmıştı. Acaba dediklerimi yanlış mı anladı diye düşünürken bilemezdi ki kızın su an en büyük yalanın içinde olduğunu. Genç kızın düşünceli hali daha da derinleşmiş. Yalanı bir kez daha kavramıştı kollarından. Hızlıca çıktı bu düşüncesinden sonuçta bu o işi bir hastanın hayatı için yapıyordu. Sessizce konuşmaya başladı. Annemi biliyorsunuz zaten 6 yaşında kaybettim. Babam ise o günden sonra hem annem hem babam oldu. Benim için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı. Ama anne işte anne çok farklı. Sonra birde amcam var. Ben onun sayesinde hiçbir zaman abi özlemi çekmedim. O hep abim gibi davrandı. Bir de dedem var. Kendisi bugünlere gelmemde büyük emekleri olan biridir ama yaklaşık 4 yıldır görüşmüyoruz. Bir de Şeyma onu tanıyorsunuz zaten. Şeyma benim her  şeyimi bilen tek insandır. Hayatıma bakarsanız pekte renkli değildir. O yüzden ilgilenecek farklı bir şeyler bulmanız sizin için daha eğlenceli olacaktır. Denizin ifadesizce söylediği bu sözler aslında Erdemin hoşuna gitmişti. Kız anlatmasa da o Deniz hakkında çok daha fazla bilgiye sahipti. Hatta doktor olduğunu bile bilecek kadar fazla bilgiye. Bunu ilk anladığında inanamamıştı ama kendi kaynaklarıyla araştırdığında bulduğu sonuç onu bir süre delirtmeye  yetmişti. sonra tüm öfkesini Hakana kusmuş Denizden vazgeçmek istemişti. Sonra ise anlamlandıramadığı duygular onu bu karardan vazgeçirmiş genç kızın ona her şeyi anlatacağı günü beklemeye başlamıştı. Aslında işin eğlenceli kısmı bundan sonraydı. Genç kız bu şekilde kendini belli etmemeye çalışarak ne kadar dayanabilecekti. Hakanı da sıkı sıkıya tembihlemiş ve bildiğini söylememesini istemişti. Ancak genç kızda çözemediği tek şey o gün ki adamla arasındaki bağlantıydı. O gün Denizi arayan adam kimdi ve nasıl bir ilgileri vardı. Genç damın kafasını epey kurcalayan bu soru en kısa zamanda aşılmalıydı. Deniz adamın düşünceli halini görünce onu o halden çıkarmak için sorular yöneltti. Siz diye başladı genç kız. Birazda siz anlatın Erdem BEY Siz kimsiniz. Genç adam arabayı kenara çekip durdurduğunda BEN dedi BEN!!! Senin içinde gizlediklerinim...........

Arkadaşlar uzun zaman sonra yeni bölümü yayınlıyorum. Çok okunan ya da bilinen bir hikaye olmayabilir ama ben yazmayı seviyorum. Eğer beğenirseniz belirtmenizi rica ediyorum. İyi okumalar. Bu bölümde Melike ve Seda için olsun :)