"O lezzetli beyin kıvrımlarının tadına bakmama izin verebilir misin?"
Açlık yüzünden olduğunu düşündüğüm devleşmiş göz bebekleri, vücudumda yerlerini aldılar. Korkuyordum. Hemde fazlasıyla çok korkuyordum.
"L-lütfen yapma...P-p-para...veririm...N-ne...ist-t-ersen...yapar-r-ım..."
Alaycı bir gülümseme, bir kaç saniye boyunca dudaklarının kenarların da asılı kaldı, ve sayılı dakikaların ardından, tam da her şey bitti diye sevinirken, iliklerime kadar işleyen o korkunç kahkaha yeniden kulaklarımı doldurdu.
"Daha önce çok fazla insan bana böyle yalvardı güzelim. Fakat daha önce hiç böylesini duymamıştım, acaba acıdan kıvranırken attığın ölüm çığlıkları nasıldır?"
Artık daha fazla içimde tutamadığım ılık gözyaşları yanaklarımı ıslatırken, henüz adını bile bilmediğim vahşi Yiyici, tekrardan konuştu.
"Ah, eminim ki harikalardır!"
~~
Yiyiciler.
Gözden ırak yerlerde, dev malikânelerde yaşarlar.
İnsanlardan on kat daha güzel ve çekicidirler.
Insanlara benzerler; fakat yaşamlarını sürdürebilmek için beyin yemek zorundadırlar.Fakat; polislerin onların üzerine soruşturma dahi yapamadığı, hiç kimsenin öldürmeye cesaret edemediği Yiyicelerden sıkılanlar da vardır, ve bu rutin döngüyü kırıp geçmek isterler.
Bir insan; iki yiyici; üç aşk.
İnsanlar ve Yiyiciler arasında başlayan bu distopik savaşın gâlibi kim olacak?
~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK
Ciencia FicciónÇırpındık. Alnımıza bıçak ile kazınıp, kan ile üzerinden geçilmiş kelimeleri silmek için çırpındık. Hayat defterlerimizden kopan pejmürde sayfaları yırtıp atmak için çırpındık. O incecik kader ipinin üzerinden düşüp, yerleri kana bulamamak için çır...