Kaldırıma oturuyor, derin düşüncelerin beni ele geçirmesine izin veriyordum. O cehennemden nasıl kurtulmuştum? Şafak sökene dek dans etmiş, mutluluğun bedenimde oluşturduğu sarhoşluğun etkisiyle soğuğu hissetmemiştim. Ama büyü bozulmuş ve soyutlanmış olduğum hayata geri dönmüştüm. Biraz daha kafa yorunca nasıl kurtulduğuma değil de artık ne yapacağımı gerektiğini düşünmemin daha sağlıklı olacağına karar vermiştim. Yanımda 1 metalik dahi yoktu. Hırsızlık yapamazdım henüz o kadar düşmemiştim. Becerikli biriydim. Bir kafede veyahut restorantta garsonluk hatta ve hatta aşçılık yapabilirdim. Daha sonra aklıma hiçbir belgem olmadığı geldi. Herzamanki gibi bir küfür daha savurdum hayata. Zaten kaçaktım kimlik kullanamazdım hangi belgelerden bahsediyordum? Belki bir kafede günlük canlı müzik yapabilirdim. Şehir yeni yeni uyanmaya başlıyordu. Evinden işe gitmek için çıkan insanlar, gözleri baygın bakışlara ev sahipliği yapan öğrenciler, müşteri bulmak umuduyla mağazalarını açan işyeri sahiperi ve nicelerine ev sahipliği yapıyordu bu şehir... Kimi insanların hayallerini barındırırken, kimilerinin kabuslarının ana mekanı idi... Söylenilenlere göre yaklaşık birkaç haftalık iken soğuk bir Ocak ayında yaşlı bir çiftin kapısının önüne bırakılmışım. Ne kadar da klişe bir yöntem. Yaşlı çift ilk başlarda ne yapacaklarını bilememişler. Yaklaşık birkaç ay sonra ise yetimhaneyi boylamışım. Ee tabi o zaman daha 1 yaşına bile basmamışım. Bir süt anne beni doyururken benden yaşca büyük olan Derya abla da benimle ilgilenirmiş. Hala hafızamdan silinmemiş nadir anlardan birisi Derya ablanın yetimhaneden ayrılmasıydı. 18 yaşına geldiği için ayrılıuordu ailesi tanıdığı olduğu için değil. 'Geri geleceğim sakın beni unutma tamam mı ablacım?' demişti. Kısmen de sözünü tutmuştu. İlk ziyaretinden sonra evine dönerken araba çarpmış ve hayatını kaybetmiş. Bunlar hafızamda kesik yerlerin anlatılanlarla harmanlanması. Devamı hayatımın hatırlamak istemediğim bölümüydü. Hem yürüyor, hemde açık bir kafe bulabilmek ümidi ile etrafıma bakınıyordum. Birşey bulamassam aç kalırdım. Doğru düzgün bir beslenme alışkanlığım yoktu fakat demir-protein eksikliği gibi hastalıklarım vardı. En acilinden para lazımdı yani...
*****
Elimdeki kartonu düzgünce yere serdim. Hiç bir yerde iş bulamamıştım. Ve bazı yerlerde dilenci muamelesi bile görmüştüm. Hava düne göre daha da soğuktu. Bulduğum karton kutudan başka da birşeyim yoktu. Sesli bir şekilde nefesimi vererek sırtımı cadde duvarına yasladım. Stresli olduğum zamanlarda -aynı şuan gibi- şarkı mırıldanırdım. Yoldan geçen insanların garip bakışları sinirime dokunmaya başlamıştı. Karanlıktan korkardım. Evet korkardım. Ve gürültüden de öyle. Ellerimi kulaklarıma sımsıkı bastırarak, ses desibelimi yükselterek şarkı söylemeye devam ettim. Sözler bittiğinde ne zaman kapattığımı bilmediğim gözlerimi açtığımda şaşkınlıktan donakaldığımı hissettim. Hemen toparlanarak selam verdim ve başımdaki bereyi gezdirmege başladım. Tamam bunu kesinlikle beklemiyordum ama paraya ihtiyacım vardı. Bereme göz attığımda sıcak bir yemek ve bir hafta idare edebilecek miktarda nakit vardı. Sırıttım. Eğer sabahtan beri dolanmayıp sokaklarda söyleseydim bir oda bile tutabilirmişim. Oturduğum yerden kalktım. Ve koşar adım sayılabilecek hızda karnımı doyurmak için yol aldım.
*******
Yine alkışlar yine bir bere gezdirme merasimi... Yaklaşık iki haftadır yaptığım iş buydu. Başlarda aşırı iyi olsada simdi boğazım ağrıyor ve soğuktan bazı kelimeleri çıkartamıyordum. Kendime daha kalın bir kazak, eldiven almıştım. Kokuşmuştum. Hasta olmamam ise bir mucizeydi. Artık soğukta durmuyor bir kitapçı veyahut bir markete girip soğuk havasan korunuyordum. Geceleri uģraştığım alkolikler de olmasa durumum idare edilebilirdi. Kendime ayarladığım köşeye yerleştim ve gözlerimi kapattım.
"Size bahsettiğim çıtır buydu beyler." Ve ardından iğrenç kahkahalar... Yerimden hızlıca kalktım. Gözlerim ve zihnim kırmızı alarmı fark etmiş çoktan olası kaçış planlarını kurmuştu. Bakalım 7 kişiye karşı bir ben ne kadar başarılı olacaktım.
Selam yine ben canlar bilmem hikayenin gidisatini beğeniyor musunuz inşallah beğeniyorsunizdur kütüphanenize eklerseniz bildirimleri alabilirsiniz! Oy ve votelerinizi bekliyorum! Seviliyorsunuz :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGELERDE DANS
Tajemnica / ThrillerKorku denen illet tüm hücrelerine işlemişti Meyra'nın. Bir anlık geriye bakma gafletinde bulundu. Peşindeydiler. Hiç silinmeyen anılar, her daim rüyalarından eksik olmayan cansız bedenler. Daha fazla dayanamadı genç kız. Başını tekrar önüne çevirdiğ...