Hiç imkansızın peşinden koşmayı denediniz mi ? Koşmak isterken kaybedebilceğiniz şeylerin geri dönüşü olmama ihtimalini düşünmek sanırım engel olabiliyor.Peki aşık olmayı ne kadar çok istiyoruz yada istemiyorum ama o beni bulur diyenlerden misiniz ? Bugüne kadar hangisiyim diye düşündüğüm oluyordu.Sanırım soruların cevabını yaşadıkca anlıyorum...
Bugüne çok farklı uyandım.Okul evime yakın olmasına rağmen üşendim yatıyordum.Sanki şeytan kulağıma fısıldamıştı ki bir anda kararımı değiştirip yatağımdan kalktım ve hemen hazırlanmaya başladım.Okula girdim ve her zaman olduğu gibi yine Melisayla uğraşmaya başladım.Melisa uzun zamandır tanıdığım fakat son yıllarda aşırı samimi olduğum sıcak kanlı,sevecen ve güzel bir kız.Onun yanımda olması beni her zaman mutlu ediyor.Birbirimizle sürekli uğraşıyoruz ve buda benim oldukça hoşuma gidiyor.Onda diğer arkadaşlarımdan,yakın dostlarımdan farklı birşey var.Ve ben o şeyin ne olduğunu anlayabilmiş değilim doğrusu.Melisanın birde en yakın arkadası var adı Pınar.Melisaya göre oldukca olgun düşünebilen fakat biraz soguk ve bakımsız bir kız.Bugün gercekten farklı bir günki o Pınar makyaj yapmış,kendine çeki düzen vermiş ve oldukca ilgi çekici hale gelmişti.Sınıfta yanına doğru gittim ve ''düğünmü eğlence mi falan mı var hayrola bu ne şıklık '' dedim.Teşekkür etti ve aynı zamanda illa güzel giyinince düğün mü olması gerekir diyerek laf soktu.Ve yanımdan ayrıldı.Kızları anlamak gerçekten zor doğrusu.Bugünü anlayamıyorum.Normalde gelmeden saatlerce önce hazırlanan Melisa sanki yatağından kalktıgı gibi gelmiş.Komik bir saç modeli yapmış ve değişik bir kimliğe bürünmüştü.Ama herşeye rağmen gözüme güzel görünüyordu.Ona karsı günden güne çok farklı duygular içerisinde yer almaya başladım fakat o bunun farkında değildi olmamalıda.Çünkü öğrendiğinde onu kaybedebilirdim.Zaten sevgilisinin olması en büyük engeldi.
Sanırım imkansız bir duygu benimkisi.Sevgilisi olan Melisa beni yakın arkadası olarak görüyordu.Böyle görmesi de tabi gayet normal.Fakat ona karşı duygularıma engel olamıyordum.Sanki okula hergün onu görmek için gidiyordum.Fakat o bunu göremez zaten görmemelide.Görürse onu kaybedebilirim.Hiç olmamasından iyidir yanımda olması.Bana sevgilisini anlatması dışında herşey güzel gidiyor.Anlattıgı her günün sonuda benim için Faruklarda bitiyor.Faruk demişken benim en yakın arkadasım,sırdaşımdır.Biraz çekingendir ama açıldı mı bir kazanovaya dönüşebilir.Birbirimize herşeyi anlatırdık.Fakat son zamanlarda onda da bir farklılık hissediyorum.Şık giyinmesine kadar yansımıstı bu farklılık.Tabi bunun yanında herşeyini döken Faruk gitti yerine içine kapanık bir Faruk geldi.Ne anlatıyor nede doğru düzgün dinliyordu.Bir akşam aynı durumda sayılırız diye ağzından kaçırması onunda aşık oldugunu kanıtlamıstı.Tabi Faruk anlatmamakta ısrarcı.
Her sabahım onun okulda oldugunu bilince güzel başlıyor diyebilirim.Bana karşı aynı duyguları beslemiyor ve bunlara fırsat vermıyor olabilir.Ama yaptığı her davranış ona daha da aşık olmamı sağlıyor.Sevgilisiyle kavga etti bugün.Yaralı bir kuş gibi sınıfın köşesinde oturmuş beni yanına bekliyordu.Normalde sevgılısıyle kavga etmesine sevinmem gerekırken onun üzgün olduğunu görmek herşeyin önüne geçiyordu.Ve barışsınlar diye samimi bir şekilde tavsiyeler verdim.Barıştılar da.Üzülmesin yeter.Ben onu uzaktan sevmeye alışmışım.O yüzden barışmaları bana koymaz hatta aksine nedenini bilmeden mutlu bile oldum.Sanırım gülüşünü görmek herşeye bedel.Neye yada kime olursa olsun o gülümseme mutluluk sebebim olabiliyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ AŞKIN PEŞİNDEN
Novela JuvenilHiç imkansızın peşinden koşmayı denediniz mi ? Koşmak isterken kaybedebilceğiniz şeylerin geri dönüşü olmama ihtimalini düşünmek sanırım engel olabiliyor.Aşka sonradan inanıp imkansıza kapılan kahraman... Kahramanımız yakın arkadası olan Melisaya aş...