Bu sabah sınıf çok neşeliydi.Ders boştu. Tayfun stand up gösterisi yapıyordu ve oldukça komiktide.Daha sonra Arda'nın gitarından çıkan sesin Gizem'in büyüleyici sesiyle birleşimi de harikaydı.Herşey bu kadar güzel giderken sınıfa nöbetçi öğrenci geldi.Melisayı çağırdı.Sanırım Melisa'nın babası gelmişti.Melisa üst kattaki müdürün odasına gitti.Olan biteni öğrenmek için Pınar'a sordum oda notları ve devamsızlıgı sorunudur dedi.Teneffüste üst kata bakmaya çıktığımda Melisayı göremedim.Telefonu bozulduğu için ulaşamıyordum da.Çok merak ettim.Ulan kalbimi günden güne onunla doldururken birde aklıma girmesi eksikti.Gece düşünmekten uyuyamadım.Sabah sınıfa girdiğimde Melisayı göremedim.Melisasız bir gün boşluktaymışım gibi.Koca sınıftan kimse bilmez mi neden apartopar gittiğini ? Üstelik Farukta hastaydı okula gelmemişti.Kiminle dertleşicem ben derken Pınar geldı yanıma.Ona belli etmeden üstü kapalı bir şekilde Melisanın özelini sordum.Doğru düzgün bisey söylemedi.En yakın arkadaşı bile bilmiyorsa endişe edilecek birşey var kesin.Bugünün tamamını Pınarla birlikte gecirdik.Müzik dinledik ve birazda eski ilişkilerden,geçmişten falan bahsettik.O soğuk diye tabir ettiğim Pınar'ın içerden farklı birisi olduğunu hissettim.Yaşadıkları tıpkı benim geçmişte yaşadıklarım gibiydi.Çok sevmiş uzun yıllar çıkmış fakat sonu aldatılmakla bitmiş.Bu duyguyu tam aldatılmak sayılmasada zamanında yaşamıştım ve çok iyi biliyordum.Uzun zaman kimseyi sevememiştim.Hatta gönlüm şıpsevdi diye tabir edilen o hale gelmişti.Pınarda benim gibi uzun zaman kimseyi sevememiş.
O anlattıkça dinledim.Pınar benim resmen kız versiyonum gibi.Bu kadar çok ortak noktalarımızın olması birbirimizi hemen anlamamızı sağladı.Bana kapalı bir kutu gibi olduğumu söyledi.Ne demek istediğini sordugumda cevabını söylemedi.Bende üzerinde çok durmadım zaten.Melisanın aniden gitmesi Faruğun hasta olması canımı sıksada sanırım yeni bir dost kazanmak iyi oldu.Pınara karsı ne kadar ön yargılı düşünmüşüm.Bunları ona anlattıgımda önemli olan şimdi ne düşündüğün demesi içimi rahatlatmıştı.Şimdi Pınara karsı daha bi sempatiyle bakıyordum.Hatta ona zamanla herşeyimi anlatabilceğimi bile düşünüyordum.Okul çıkışında gözlerim alışkanlıkla Melisayı aradı.Endişelenmeye başlamıştım.Dünden beri haber alamamak çok kötü.Melisanın kuzenine ulaştım bişekilde.Dedesinin vefat ettiğini söyledi.O an içimden bisey koptu.Çünkü Melisanın durumunu tahmin edebiliyordum.Böylesine duygusal bi kızın vefat etme gibi bi olaydan sonra ki hali gerçekten çok kötüdür.Yanında olamamak, elden biseyin gelmemesi koyuyor dogrusu.Eve gittiğimde kafam çok durgundu.Hiçbirşeyle uğrasmak istemiyordum.Aklım sadece Melisadaydı.Sanırım yine uykusuz bir gece beni bekliyordu öylede oldu.
Sabah moralsiz uyandım.Bugün okul hiç çekilmezdi ama evde oturmak kafamı dağıtmazdı.İlk derse girmeden Pınar geldi yanıma moralinin çok bozuk olduğunu söyledi.Bende aynı sekılde karsılık verdım.''Yanındayım anlat istersen belki çare bulabilirim'' dedim.Ozaman derse girmeyelim dedi ve bende kabul ettim.Okulun yakınındaki parkta oturduk.Birisini sevdiğini fakat duygularını anlatamadıgını söyledi.(Aha bir ortak nokta daha)Bende bunda moral bozacak ne oldugunu sordum oda bana: '' Sevdiğim çocugun yakın bir arkadasımı sevdiğini düşünüyorum'' dedi.Olayı bir anda kendime çektim.Zihnimde bir anda Pınar'ın beni sevdiğini benimde Melisayı sevişimi düşündüm.Ama sadece düşündüm.Sonuçta Pınar nerden bilebilirdi ki benim en yakın arkadaşı Melisa'yı sevdiğimi ? Hemen üstü kapalı bir şekilde gönderme yaparak : ''Peki yakın arkadasın sevdiğin çocuga karşı birşey hissediyor mu? dedim.Oda bana ''Hayır '' dedi.Sormaya devam ettim. ''Peki sevdiğin çocugun yakın arkadaşını sevdiğini nerden öğrendin'' dedim.Pınarda bana geçiştirerek : ''Benim kendi düşüncem,dışardan öyle hissettim'' dedi.Bende doğruluğuna emin olmadıgın seye üzülmesinin bir anlamı olmadıgını ve bu tür sorunları zaman bırakması gerektiğini söyledim.Zamanla olursa olur,konusularak halledilebilecek bir çözüm derken çok tuhaf hissettim.Şu tavsiyeyi verene bir bak! Pınarda bana zamana bırakacagından bahsetti ve bana iyi ki varsın dedi.Bende aynı sekılde karsılık verdım.Bugün yeni bir yakın arkadas kazandığımı söyledim.Gülümseyek yanımdan ayrıldı.Akşam olanları Faruğa anlatmaya gittiğimde Faruk müsait olmadıgını söyledi ve konuşamadan geri döndüm.Eve girdiğimde kendi kendime konusmaya basladım.Acaba Melisa suan ne yapıyor durumu nasıl ? Faruk neden böyle davranıyor niye bana birşey anlatmıyor ? Son zamanlar herşeyi kafama fazla mı takıyorum ne.
Ertesi gün Pınar sınıfta yanıma oturdu.Epeyce sohbet ettik konu konuyu götürdü zaten.Teneffüste sohbete Pınar'ın kuzeni Şevvalde katıldı.Şevval bizim yan sınıfta okuyordu.Ama her teneffüs bizim sınıfta olduğu için artık bizim sınıftan diye benimsemiştik.Sohbet ederken bile aklım halen Melisadaydı o ayrı mesele.Melisa İstanbul dışında olmasa ne yapıp ne edip yanına giderdim ama uzaklarda iste.Araya mesafe girince herhalde insan özlediği için daha fazla sevmeye başlıyor.Neyse Pınar aksam sinemaya gitmek istediğini ama tek başına üşendiğini söyledi.O sıra yanımda Faruk vardı.Bende Faruğu göstererek tak koluna Faruğu git hem onun içinde iyi olur bu ara anormal bari kafası dağılsın dedim.Sanki kötü birşey söylemişim gibi Faruk kızardı Pınarda hayır dercesine bir hareket yaptı.Bende sizin aranız mı açık diye sordum.Pınar bana Faruk beye sor anlatır dedi.Faruk öylece durdu.Bende Faruğa iğneleme yaparak bu aralar bana da birşey anlatmadıgını söyledim ve aralarının neden açık oldugunu bir kez daha sordum.Pınar bana Faruğun ona atarlandıgını ve nedenını bılmedıgını söyledi. Faruk birşey söylemeden ayrıldı yanımızdan.Bu cocugun neyi var acaba ? Neden böyle bir tepki veriyor ki ?
Pınar sinema teklifini bana yöneltti.Bende neşemin olmadıgını söyleyerek kibarca reddettim.Okul çıkışında Farukla köfteci Hüsamettin abiye gittik.Orda Faruğu sorularla sıkıştırmaya başladım.Faruk sadece bana vicdanının rahat olmadığını, bir hata yaptığını ve telafisinin olmadıgını söyledi.Daha da meraklanmıştım fakat daha birşey anlatmadı.
Güneşli bir hafta sonu sabahı güzelde Melisadan uzak olmak,onu görememek çok kötü.İstanbul'a gelmiş en azından.Kuzeni aracılığla naptıgını öğreniyordum.Sonunda kuzeni yanındayken denk geldım.Telefonu Melisaya verdi.(Sonunda sesini duydum o an sesine sarılasım geldı öyle özledim) Toparlandıgını söyledi.Dalgınlıkla yanında keske olsaydım diye mırıldandım.Güzel bir tonda noldu nıye mırıldanıyosun dedi.Mırıldandıgım herşeysin sesinden öpüyorum diyemedim ama senin için çok üzüldüm yanında olmak istiyorum dedim.İyi ki varsın Yarın gel bizim buraya dedi.Tamam anlastık dıyerek kapattık telefonları.Nasıl mutlu olmustum anlatamıyorum bile.Bu seferde bu gece gözüme mutluluktan uyku girmedi.Yarın olmalıydı bı an önce kavusmalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ AŞKIN PEŞİNDEN
Ficção AdolescenteHiç imkansızın peşinden koşmayı denediniz mi ? Koşmak isterken kaybedebilceğiniz şeylerin geri dönüşü olmama ihtimalini düşünmek sanırım engel olabiliyor.Aşka sonradan inanıp imkansıza kapılan kahraman... Kahramanımız yakın arkadası olan Melisaya aş...