KAFAMDAKİ SESLER

105 23 4
                                    

Tüm gece Pınarın söylediklerini düşündüm.Aslında söylediklerini mantıklı buluyorum.İmkânsızı sevmek güzel ama gerçek olmaması hatta gerçekleşmeyecek olması kötü.Söylediği her kelime düşündürücü. Bi tarafım imkansızın peşinden git sonunu düşünmenin anlamı yok mutlusun ve bu herşeye deger diyor.Diğer yanım ise gerçeği gör şimdi üzül ama daha sonra mutlu ol mutluluğu başka yerlerde ara diyor.İkinci seçenek bu zamana kadar hic aklıma gelmemişti. Çünkü imkansızı sevdiğimi yaşanabilecek herşeyi zaten en başında biliyordum.Ben onun sırf sadece boynundaki koku icin bile çok şeyden vazgeçerim.Ne bileyim içim içimi yiyor.Tutunabileceğim tek dalın Melisanın elleri olduğuna inandım hep.Şuan ki mutluluğumu feda etmek istemiyorum.Ama tam bir karar da veremiyorum.En iyisi biraz daha zaman...

Sabah uykularını insan neden bu kadar çok sever ki.Her sabah hissettiği için mi yoksa huzur verdiği için mi? Ulan düşünüyorum da uzun zamandır kimse beni sabah uykusu kadar sevmedi.Bir kaç istisna kisi haric.Onlarlada beceremedik bir olmayı.Acaba varmıdır beni de sabah uykusu kadar sevebilecek birisi? Ne zaman birisinin gece son mesajı sabahta günaydını olabilcem? Belki gece düşündüğüm ikinci seçenek bu sorulara yanıt bulmamı sağlayabilir.

Okula gitmeden bazı şeyleri yoluna koymam gerekiyor.Bunların en başını Faruk'u affetmemden geçiyor.Sonuçta o da sevdi be.Sevdiği için istemsiz yaptı.Ben her zaman derim aşk bu karşına çıkacak kişiyide neler yaşayabilcegini de önceden bilemiyosun.Melisa herkes gibiyken şimdi hiç kimse gibi değil.Ben bilemezdim ona karşı duygularımın böyle olabilceğini.Ama oldu işte elden bisey gelmez.
Farukların zile basar basmaz kapıyı açtı sanki beni bekliyormuş gibi.Karşımda mal mal gülümsüyordu.

-Hadi hazırsan çıkalım.

Faruk: -Hazırım kardeşim benim.

Hiçbirşey olmamış gibi her zaman yaptığımız günün başlangıcı ve yolda yürürken ettigimiz sohbetler.Ulan ne kadar çok özlemişiz kısa zamanda sabah sohbetlerimizi.Anlat anlat bitiremedik ikimizde.Az değil17 yıllık dostluğumuz var 12 yıldır da aynı sıralarda oturduk ve bu zamandan  beri ilk kez kırgınlık yaşadık.

Faruk :Hersey bi yana yılların dostluğu da dargınlık yaşadı tekrardan kusuruma bakma kardeşim.

- Ah be olum takma olur böyle şeyler mühim olan senin özrünü dileyip benim affetmemdi.Sinirimi yendim geldim.Dedim bu böyle olmaz.Buda bize ders olur daha yapmayız.

Faruk: Güzel düşünmüşsün kardeşim.

-Kardeşim be sana birşey söylicem.

Faruk: Buyur kardeşim.

-Melisadan uzaklaşmayı denicem.Yapabileceğimi pek sanmıyorum ama denicem.Gerçi yapamamam için bi neden yok.

Faruk :Sen ve vazgeçmek. İnanmam olum.Keşke vazgeçebilsende başka mutluluğa yönelsen ama imkanı yok.Bir anda bu kararı vermek olcak iş değil.

-Niye imkânı olmasın olum?

Faruk: Sana ait olmayan birini kıskanıyorsun.Sevgilisini geçtim arkadaşları bile yanındayken yanına gitmek istemiyorsun o an bisey dememek için.Sen imkansızın peşinden gitmeyi seviyorsun olum.Bak Melisayı seviyorsun demiyorum imkansızı sevmeyi seviyorsun.Onun için birden vazgeçemezsin.

-Napıcam ben.

Faruk: Yavaş yavaş vazgeçeceksin.Birazda kendini dizginliceksin.Bir yandan gerçegin peşinden giderken aynı zamanda gönlünden uzaklaşıcaksın.Ne kadar gerçeğe yönelirsen o kadar Melisadan uzaklaşırsın.

-Peki gerçek Melisaya olan aşkımsa?

Faruk:  Melisaya olan aşkın gerçek olabilir senin düşünmen gereken o aşkın sonu.Sen benim tavsiyemi dinle yavaş ve doğru hareket et.

İMKANSIZ AŞKIN PEŞİNDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin