YAKIŞIKLININ ADI

119 26 16
                                    

Bu yakışıklınındı. Bu bir öğrenci kartı. Kart üzerinde resmi ve bilgileri var. Resimde de çok yakışıklı.
İsim: Ares
soy isim : Taşdan
Yaş: 20
üniversite: Boğaziçi üniversitesi
Sınıf: üniversite 1
Bunlar yazıyordu. Cebime geri sokup aşağı indim. Ahu oturuyordu. Yanına gidip oturdum. "Yarın okuldan sonra çarşıya inelim mi?" dediğimde bana dönüp "tamam." dedi mutlu bir şekilde. Beraber filmin devamını izledik. Akşam olunca giyeceklerimizi ayarlayıp yattık. Sabah alarım ile kaltım. Rutin işlerimi yapıp Ahu' nun kapısını çaldım. Ses gelmeyince içeri girdim. "Ahu hadi kalk." dedim. Biraz küfrettikten sonra kalktı. O rutin işlerini yaparken ben odama gidip dün hazırladığım ebiselerim olarak kırmızı hafif uzun olan gömleğimi ve siyah dizleri yırtık olan taytımı giydim. Yine Ahu'nun odasına gidip kapını çaldım. Gel sesini duyunca girdim. Üzerine sarı sporcu atleti, onun üzerine de beyaz ince bir tunik giymiş. Altına ise koyu kahveregi darpaça pantolon giymişti. Şuan makyaj masasına oturmuş makyaj yapıyordu. Yanına gidip. Eyelinerini aldım. Dikkatlice sürdüm ve peşine maskara ve kırmızı ruju sürdüm. Saçlarıma maşa yaptım. Ahu ise düz bıraktı. Nihayet okula girdik. Sınıfta Ümit ve Meltem de vardı. Yanlarına gittik. "Selam" dedik İkimiz de. Onlar da ikisi bir dediler. Yerlerimize geçtikten sonra Berke içeri girdi. Yanıma oturdu. Siniri geçmişti sanırım. Ona dönüp "selam" dedim neşeli bir ses ile. Bana dönüp "sanada" dedi düz sesle. O anda profesör girdi. Dersler böyle bitti. Çıkışta hepimiz toplandık. Ümit Berke' yi de getirdi. Yürüyerek akşam yemeği için bir yere gittik. Ümit Mehtap' ın Berke benim karşımda Ahu ise köşe de oturuyordu. Benim oturduğum yerden girip çıkanlar gözüküyor. Siparişleri verdikten sonra yemeklerimizi bekledik. Ben de o sırada Berke ile konuşuyorum. Tabi buna konuşma dersek. O olmadı sen kalk beni döv. Pes edip gelen yemeğime baktım. Yemeye başladım. Çok acıktım yani. Hepimiz bitirince kola pasta keyfi yaptık. Keyifliyim. Berke sorunu hariç. Niye bu kadar uzattıki? Ve bir sorun daha var adı neydi Ares sorunu aklımdan çıkmıyordu birtürlü. Hep yakışıklılar mı kötü olur? Onları atamadığım için kafamda en dibe yerleştirdim. Konuşmaları dinlediğimde doğum günlerini soruyorlardı. Benimkini sorduklarında 03.11.1996 dedim. Birer tabak daha yedikten sonra kalktık. Saat 22.19 du. Araba ile gimek istemeyince diğerleri de binmedi. Yürüyerek yavaş yavaş gidiyorduk. Etrafa bakmayı sevdiğimden yine bakıyordum. O an da Ares' i gördüm. Hızlı yürüyordu. Kparşı taraftaydı. Biraz öndeydi. Bizim olduğumuz tarafa gelince sola bakındı. Sonra sağa baktı. Beni gördü. Gözlerimiz kesişti. Kendisini baştan aşağı süzdüm.yine siyahtı. Bir dakika eline baktım. Eli kandı. Yüz ifadesi sinirli gözüküyordu. Hemen ara sokaklardan birine girip kayboldu. Eline ne olmuştu? Kimin kanıydı? Ben hala şoktayım. Tatta onu görüp süzdüm resmen. Yine yakışıklılığını koruyordu. Bizimkiler görmemiş olacak ki söz edilmedi. Önce Mehtap' ı bıraktık. Sonra Ümit' i. Biz de kapının önüne geldiğimizde Ahu' yu eve yolladım. "Berke, neden bana öyle davranıyorsun?"
"Ben sana normal davranıyorum."
"Tanıştığımız gün böyle değildin."
"Barda gördüm kişi senin evinde ne yapıyodu?" ne dedi ne dedi. Nasıl biliyordu? Kimsenin bilmemesi gerekiyordu. Benim bittiğimin kanıtıdır.
"Sen nerde gördün?" dedim normal çıkaradığım sesle.
"Evden çıkarken, annem de girerken görmüş ceketle girmiş ceketsiz çıktı."
"Ne yaptız içerde?"
"Birşey yapmadık. Hem sanane." dedim. Peşine ekledim.
"Biz sevgiliyiz. Fazla kurcalama." dedim. Surat ifadesi şoktaydı. Hemen eve girdim. Odama çıkıyordum ki tabi Ahu beni durdurdu. "Ne konuştunuz?" "Çok yorgunum Ahu sonra anlatırım." dedim. Sağ olsun o da bana anlayış gösterdi. Odama çıkıp perdemi güzelce örttüm. Üzerime hafif elbise giyip kendimi yatağa attım. Yorganı başıma çekip düşünmeye başladım. Yalan söylemek zorunda kaldım. Berke' nin başka şeyler bilmesi gerekmiyor. En azından şimdilik. Berke sanki sevgilim dediğimde bozulmuştu. Şu Berke' yi anlamıyorum. Niye evime gelip gideni soruyor. Alarım ile kalkıp rutin işlerimi yaptım. Gidip Ahu' yu kaldırdım. Üzerimizi giyip makyajlarımızı yaptık. Yemeğimizi yiyip okula gittik. Ümit ile Mehtap' ı gördük. Hep beraber gittik. Okul bahçesinde Ares'i gördüm. Bizimkilere "Ben geliyorum." dedim ve koşmaya başladım. Yanına vardığımda nefes nefeseydim. Biraz soluklandıktan sonra konuşmaya başladım. " Beni ne sanıyorsun?"
" fahişe mi, oruspu mu ne sanıyorsun ne?" dedim ve devam ettim. "Ben ikinizi de orda gördüm.
İkinizi de tanımıyorum. Anladın mı?
Üzerime damga yapıştıramazsın. Sen beni tanımıyorsun. Senin yüzünden arkadaşım beni seninle sevgili sanıyor. Kimseye söyleme diyorsun girip çıkarken etrafına bakmıyorsun. Arkadaşım çıkarken görmüş. Ceketli girmişsin ceketsiz çıkmışsın. İçerde ne yaptığımızı soruyor. Bana böyle dediğinde o anda direk sevgiliyiz dedim. Şimdi ne yapacağımı bilmiyorum."
"Arkadaşın okuyor mu?"
" evet aynı sınıftayız ve karşı komşum oluyor kendisi."
"Erkek mi?"
"Evet ve benden hoşlanıyor." bahçedeki banklardan birini gösterdi. Gidip oturduk.
"Sevgili olacağız."
"Bu benim suçum değil senin hatan. Geliyorsun bari kimseye görünme."
"Ben sana çok meraklıyım sanki." dedi. Haklıydı.
"Şimdi gidip Berke' ye herşeyi anlatacağım." dedim sinirli bir şekilde.
"Seni öldürürüm." dedi tehlikeli bir şekilde. Ayağa kalkmıştım.
"Şimdi otur. Bir hafta sevgili gibi davranırız. Sonra ayrılmış gibi yaparız." dedi mantıklıydı.
"Tamam kabul ediyorum." dedim gülümseyerek. Hiç düşünmemiştim. Akıllı demekki.
Ordan kalkıp sınıfa doğru ilerliyorduk. "sınıfın neresi?"
"Benim bu okulda okuduğumu nerden biliyorsun?"
"Ceketin kimin olduğuna bakmak için ceplerini kurcaladım. Orda öğrenci kartın vardı. Okuduğum için biliyorum." dedim.
"Şu sağdaki sınıf. Sen?" dedi.
"Ben de o sınıftayım." dedim. Yüzünde gülümseme gördüm ama geri düz suratını aldı. Sınıfa girdik. Berke daha getmemişti. Bizimkiler bana anlamsız anlamsız bakıyorlardı. Ares en arkaya geçince yanına gittim. "Yanın boş mu?" "salak mısın? Sevgili gibi görünmemiz lazım. Otur şuraya." dedi. Hemen oturdum. "Dört gündür gelmedin."
"Evet yine gelmiyecektim. İşimi halledip gidecektim. Sen planımı alt üst ettin." dedi. O anda Berke geldi. Bizi görmüştü. Hemen Ares ile konuşuyormuş gibi yaptım. Sonra ufak ama onun duyacağı türden kahkaha attım. Ares anlamış olacak ki oda güldü. Berke önceki yere geçti. Ares bana dönüp "bu mu Berke?" dedi. Kafamı olumlu anlamda salladım. "Şimdi diğer arkadaşlarım sorduğunda ne diyeceğim?" "sevgiliyiz." dedi.
"Tamam." diyerek kitaplarımı çıkardım. Profesör geldiğinde dersleri işledik. Son derste uyuya kalmışım. Bir sulu öpücükle uyandığımda Ares öpmüştü. Etrafa baktığımda ise çoğu kişi gitmişti. Bizimkiler ve Berke ordaydı. Ahu yanıma geldi. "Çıkışta ne yapacaksın?" dedi. Dönüp Ares'e baktım. Sonra Ahu' ya döndüm.
"Bugün bensiz takılın. Bu arada sevgilim Ares." dedim Ares' i göstererek. Beni kolumdan tuttuğu gibi Ares' ten uzaklaştırdı. "Kızım kaç gündür sevgilisin?"
"Ya Ahu biraz tanımak istiyorum."
"İyi sen bilirsin." dedi ve gittiler. Bizde çıktık. "Nereye gideceğiz?" diye sordum.
"Yemek yemeye gideceğiz. Sonrasına bakarız."
"Tamam" dedim.
"Sen tamamdan başka bir laf bilmiyor musun?"
"Tabiki biliyorum." dedim. Lüks bir mekana geldik. Siparişlerimizi verip beklemeye başladık. Güzelce yedik. "Sinamaya gidelim mi?"
"Sen gerçekten sevgili olduğumuzu sanmıyorsun değil mi?" dedi ve ekledi." ben sevgililerimle bile 1 gün takılırken seninle 1 hafta takılmaya çalışacağım. Dedi sonunu vurgulayarak. "Ben kabul etmedim" dedim ve konuyu değiştirdim. Beni eve bırakmak için kapının önüne kadar geldi. Berke' de kapının önündeydi. "Görüşürüz sevgilim." diyerek dudağına öpücük kondurup eve geçtim.

En az 10 yorum istiyorum.
Lütfen yaaaa.
Hiç yazasım gelmiyor.

KORKUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin