Zero

249 21 10
                                    

-Flashback-

Kollarımı doladığım sıcak bedeninden çekerken mide bulantıma daha fazla dayanamayıp hızlı ama sessiz adımlarla banyoya girdim. Son günlerde artan mide bulantılarım hamileliğimi kötü etkiler mi diye düşünmeden edemiyordum. Zayn'de benim kadar endişeliydi. Ona bir şey olmasından korkuyorduk ve fazla dikkat etmek zorundaydım.

Klozetin kapağını kapatıp lavaboya tutundum. Uyumuş olsamda yorgun hissediyordum. İşe gidemediğimden evde kendime iş bulmaya çalışıyordum. Tabi Zayn sert bir dille beni uyardığından fazla cesaret edemiyordum. 1 yıllık evliliğimizin meyvesine bir şey olacak diye bazı geceler uyumadığı bile oluyordu. O mükemmel bir baba olacaktı. Buna eminim.

Yüzüme bir kaç kez su çarpıp musluğu kapattım. Saçlarımı gelişi güzel tekrar topladıktan sonra odaya geri döndüm. Zayn anlamazca etrafa bakıp gözlerini açık tutmaya çalışırken gülümseyip yanına ilerledim. Beni gördüğünde derin bir nefes verdi.

"Bir şey oldu sandım." Yanına yatıp kollarını belime dolamasına izin verdim.

"Sorun yok bebeğim. Midem bulandı sadece." Alnıma ufak bir öpücük kondurup başımı göğsüne yaslamamı sağladı.

"Pekâlâ. Hadi uyu o halde." Yavaşça başımı sallayıp gözlerimi kapattım. Gülümseyip dudaklarımı şapırdatırken kıkırdadığını inip kalkan göğsünden hissedebildim.

****

"Bir kızımız olacak!" İnanamaz şekilde Zayn'e bakarken gözleri parlayarak kafasını salladı. Kumdaki kafamın altına destek olması için kollarıml koydum.

"Annesi gibi mükemmel olacak." Gözlerini gökyüzüne çevirip gülümsedi.

"Babası gibi parlayan ela gözleri olacak." Bana bakıp tebessüm ettiğinde dudaklarına usulca bir öpücük kondurup çekildim.

Zayn ile mükemmel ilerleyen bir evliliğimiz vardı. Çok sarsıntılı bir kavga yaşamamıştık. Yaşasak bile ertesi günü yine eskisi gibiydik. Birbirimize olan bağımız bizi bir arada tutmaya yetiyordu. Zayn gayey saygın bir iş adamıydı ve biz evlendikten sonra gözde çiftler arasına girmiştik. İnsanlar evliliğimize imreniyordu diyebilirdim.

Annem ve babam ben küçükken ölmüş olsalarda o bana onların yokluğunu unutturmuştu. Kısacası her şeyim olmuştu ve ben bu adamı kaybetmeyi asla istemiyordum.

"Ne düşünüyorsun?" Düşüncelerimden arınmamı sağladığında durdum.

"Zayn," Merakla gözlerime bakarken devam ettim.

"Eğer çok ciddi bir şey olsa ve senin benden ayrılmanı gerektirse beni bırakır mıydın?" Kaşları çatılırken ifademi değiştirmeden bakmaya devam ettim.

"Bu da nereden çıktı?" dediğinde cevap vermeyip yüzüne baktım. Sadece merak etmiştim işte neden cevap vermiyordu?

"Peki. Seni kolay kolay bırakmam Bell. Anladın mı güzelim?" Kafamı salladığımda memnun olmuşçasına sırıtıp beni kendine yaklaştırdı. Ona güveniyordum. Beni asla bırakmazdı. Bırakmayacaktı.

****

"Bell, sakın korkma tamam mı? 1 saat bile olmadan bebeğimiz ve sen sağlıklı şekilde çıkacaksınız oradan. Burada sizi bekliyor olacağım anlaştık mı?" Hafifçe gülümsediğimde dudaklarıma güven duygusu verircesine minik bir öpücük kondurdu.

× Little Aria × z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin