Bölüm 4 - Tanışmalar

1.8K 171 20
                                    


Genç kızın odası merdivenlerin bitiminden sola doğru uzanan koridorun ucundaydı. Karel'in anlattığı kadarıyla sağ kanatta aile üyelerinin odaları bulunuyordu ve şu an için sol kanatta kullanılan yalnızca iki oda vardı ki birinde kendisi diğerindeyse Namu Beyi'nin yeğeni Tora kalıyordu. Alya içten içe kapıyı her açtığında tanımadığı insanlardan birisiyle burun buruna gelmek zorunda olmayacağı için rahatlamıştı. Burada kaldığı süre içerisinde yalnızlık çekeceğinden korkmuyordu. Oldum olası kendi başına vakit geçirmekten hoşlanır ve mutlaka oyalanacak bir şeyler bulurdu. Odasında şöyle bir göz gezdirirken farkında olmaksızın onaylarcasına başını salladı. Yüksek tavan ve geniş pencereler odayı olduğundan daha ferah gösteriyordu. Özellikle küçük balkonuna yerleştirilmiş oldukça rahat görünüşe sahip josefin çoktan kitabını alıp üzerine yerleşmesi için baskı yapmaya başlamıştı bile. Bir an için özlem dolu gözlerle yatağının üzerine çıkarttığı eşyaların arasında duran kitabına baktıktan sonra iradesini toplayarak kendisini odasından ahşap bir kapıyla ayrılan banyoya attı.

Küvette uyuyup kalma ihtimaline karşı sıcak banyoyu göze alamayan Alya suyu elinden geldiğince serinletmiş yine de içeride gereğinden fazla kalmıştı. Saçlarını doğru düzgün kurutacak vakti kalmadığı için gevşek bir örgüyle topladıktan sonra giyindi. Banyo ve temiz kıyafetler etkisini göstermiş şimdiden kendisini daha iyi hissetmesini sağlamıştı. Odasının köşesine yerleştirilmiş ayaklı boy aynasının karşında kılık kıyafetine son bir bakış attı. Üzerindeki kolsuz, beyaz elbisenin dizinin hemen altında biten etek uçlarına işli koyu mavi, küçük çiçek desenlerine takım küçük mavi çiçeklerden yapılmış zarif kemer belinde iki kez dolandıktan sonra yandan hafifçe sarkıyordu. Üvey annesinin daha kabarık bir eteği ve özenle yapılmış topuzu tercih edeceğini bilmesine rağmen kıyafetinin yeterince hanımsı olduğuna karar verdi. İlk günden yemeğe geç kalmak istemediğinden daha fazla oyalanmamak için aceleyle dışarı çıktı.

Oldukça tesadüfi bir şekilde aynı anda odasından ayrılan bir diğer kişi de Tora'ydı. Gerçi genç adamı tanıyan biri onun işini şansa bırakmayacak kadar dikkatli olduğunu bilirdi. Özellikle de Aron'un garip davranışlarının ardından merakı iyice kabardıktan sonra. Genç adam kızı görür görmez olduğu yerde durdu ve beğeniyle gülümsedi. "Eiliat Hanım." Alışkanlığın verdiği bir rahatlıkla başını eğerek genç kızı selamlarken kendisini tanıtmayı da ihmal etmedi. "Tora Namu, hizmetinizdeyim."

Alya aynı şekilde başının hafif bir hareketiyle genç adamı selamlarken gülümsedi ve "Lütfen," dedi. "Alya olarak çağırılmaya alışkınım."

Kızın sözlerini fırsat bilen Tora yaklaşmak için bir adım atarken aynı zamanda tokalaşmak için elini de uzattı. "Ah... evet... elbette yardımcınızı konuşurken duymuştum."

Kendisine uzatılan eli hafifçe sıktı Alya ve gülerek ekledi. "Sanırım Namu'da haberler oldukça hızlı yayılıyor."

Tora çekinmeksizin kızın elini tutup kolu üzerine yerleştirirken "Onları mazur görün," dedi. "Her gün kendileriyle tokalaşmak isteyen bir soyluyla karşılaşmadıklarına eminim."

Alya genç adamın kendisini önce merdivenlere oradan da yemek masasının kurulduğu iç avluya yönlendirmesine izin verdikten sonra nazikçe elini kurtarırken mırıldandı. "Sanırım ilk gelen biziz."

"Evin Hanımı ve Beyi genellikle en son gelmeye özen gösterirler, küçük Tori sadece kendini bize eşlik edecek kadar iyi hissettiğinde gelir ve kuzenim Aron'da..."

"Asla geç kalmam..." Genç adam avludaki kolonlardan birinin ardından çıkarken Alya onun bir süredir burada olduğu izlenimine kapılmaktan kendini alamadı. Hafifçe başını eğerek klasik selamını verirken Tora "Aron," dedi. "Bizi korkuttun. Gel ve Alya Hanımla tanış."

Alya (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin