SINAV

Yaşasın pipetli sıcak çikolata

"Senin sıran yok mu?"

"Ha!?"

Daha neler olup bittiğini anlamaya çalışırken oturduğum sıranın dibine kadar girmiş olan kişiyi fark etmeyip sorulan soruya kaba bir şekilde cevap verdim. Bu takımda ki en son attığım basketle gülümseyen -sırıtan- çocuktu.

"Diyorum ki senin sıran yok mu?" dediğinde ancak olayı kavraya bildim. Burası onun sırası mı? Ve ben onun yanında mı oturacağım?

Niye böyle bir tepki verdim lan ben kendi kendime? Bana bir zararı olmadı ki bu çocuğun. Benim derdim öteki malla. Kendine gel Sedef.

''Evet, sıram yok ve sınıfta bir tek senin yanının boş olduğunu söylediler bende buraya geçtim.''

Bir şey söylemeyip yanımda ki boşluğa yerleşti öylece. Başka bir şey söylemedi, sormadı. Kafamı sınıfa çevirdiğim de bütün sınıfın bana baktığını gördüm. Ayı mı oynuyor? Hayırdır? Gene ne oldu?

Bakışlarım o mal çocukla kesişti bir ara. Yüzünden okunuyordu şaşkınlığı ama ben bakınca sildi ve hemen yerine bir sırıtma yerleştirdi. Bu sırıtma az sonra sinsi bir hal aldı. Yüzümü buruşturup, gözlerimi devirdim.

Bu göz devirme olayını yaptıktan sonra gözlerim bir kaç saniye acıyor ama olsun seviyorum.

Bir dakika bir dakika!

Bu çocukla aynı sınıfta olduğumuzu benim biricik kankam Su neden bana söylemedi? Hem de bu kadar yakın olduğunu? Bakışlarımı hemen Su ya çevirdim. Önce bir şirine moduna girdi. Kafamı salladım. Hele bir ders bitsin senle görüşeceğiz temalı bakışımla. Baktı ki olmuyor hemen Geceye döndü.

"Şimdi bu soruyu kim çözmek ister?"

Hocanın sesiyle derse döndüm bir anda. Dersimiz matematik miydi? Cidden mi? Bu günlerden gene ballıyım.

"Hocam yeni arkadaşımız çözsün bence, hoşgeldin sorumuz."

Bakışlarımı söyleyen kişiye çevirdiğim de sarışın bir çocukla karşılaştım. Takımdan biriydi galiba.

"17 Hocam."

"Doğru cevap Sedef."

Bakışlarımı hocadan alıp o dangalağa çevirdim. Sonra da o mala sırıttım. Gerçekten mallar, herkes matematikten nefret edecek diye bir şey yok ki...

Dersin bitmesiyle yanımda oturan çocuk, adı Asaftı hemen kalkıp dışarı çıktı. Sumeysin dediği soğuk -tabi o soğuk meteor demişti- birisine benziyor. Bana göre hava hoş. Hem böyle insanlar ota boka burunlarını sokmazlar. O dangalak gibi.

Bende hemen sıradan kalkıp sınıftan çıkmak üzere olan Sumeysi yakaladım.

"Vay çakal, benden kaçıyordun ha?"

Hemen kıvırmaya çalıştı. "Aa, öyle şey olur mu kanka çişim gelmişti. Ondan şey ettim yanii..." dedi ama nafile kandıramaz beni. "Kanka sen okulda tuvalete gitmezsin."

Hemen suratına başka bir şey yok muydu lan? Kendime tükirim ifadesi takındı. "Hıı, ama kanka buranın tuvaletleri çok güzel. Yani burası özel, o yüzden yani."

Çok sıkıştırmadım. Nasıl olsa aynı evde yaşıyoruz. Sıkıntı mı?

 "İyi. Git bakalım. Ama çabuk gel." 

****

Sumeys

Kapıdan içeri girer girmez Sedef yapıştı hemen. "Dökül bakalım Dökül."