Helal Helal

90 5 2
                                    

*Sedef*

"Su! Koş! Koş!"

Koştura koştura sınıfa girdiğimiz de tam arkamızdan da felsefeci sınıfa girdi. Sınıftakiler bize bön bön bakarken biz Sumeysle birbirimize bakıp derin bir oh çekip sıralarımıza geçtik.

Bu günün pazartesi olması ve üstüne üstlük ilk saatimizin felsefe olması ne kadar akıl kârı Allah bilir. Kim yapıyor böyle şeyleri? Hangi felsefe sever böyle bir duruma bizi sokuyor? Hadi soktun, neden pazartesi ilk saat? Ulan zaten devamsızlık topu topu 10 gün onuda bu felsefecinin dersine geç kalıp yok mu yazılalım? Hayır adam zaten kıl, aynı anda sınıfa girseniz ama o sizden bir adım önce sınıfa girse yok yazılıyorsunuz. Bu neyin kafası?

Sedef bir sakin ol.

Çantamdan suyumu çıkarıp bir yudum aldırken Asaf'ın bir aydır olduğu gibi hiç bir şekilde benimle ilgilenmeyip hep olduğu gibi yine hocayı dinliyordu. İçtiğim su bir anda nefes boruma kaçıp beni öksürük krizine soktu. Bir an nefes alamayıp boğulacağımı düşünsem de sırtıma vuran kişiyle tekrar nefes alabidim.

"Helal! Helal!"

Nefesim düzene sokup kafamı kaldırdığımda sırtıma vuran kişinin Asaf olduğunu gördüm. Tabi helal! Helal! diyeninde o olduğunu.

"Çok sağolasın. Allah razı olsun, az daha gidiyordum öteki tarafta."

Asaf yüzüne bir tebessüm yerleştirip önemli değil dercesine bir hareket yapıp tekrar önüne döndüğünde sınıftan bir kaç meraklının bizi izlediğini farkettim. Ama işin açık tarafı peki de umrumda olmadı. Çünkü fazla olmasa da bir ay içerisinde bir kaç şey çözmüştüm Asafla alakalı.

Asaf çok sessiz ve sakin birisi. He tabi bu arada her kızın dikkatini çeken bir tipte. Allahı var yakışıklı. Ayrıca okul erkek basketbol takımının kaptanıda. Anlayacağınız belli bir popüleriteye sahip. Ama ne kadar bu özelliklere sahip olsa da ilk dediğim gibi sessiz ve sakin birisi. Herkese yaklaşan birisi de değil ve sessiz ve sakin oluşunun verdiği ayrı bir hava ve karakterinden izler taşıyan halleri ister istemez insanların  ona yaklaşmak istemeleri cesaretini kırıyor. Pek yaklaşan olmuyor böylelikle. Tek arkadaş grubu ise takımdakiler. Özellikle Tuğberkle çok yakın gözüküyor. Yanında kız olarak ise hiç kimseyi görmedim. Hatta kızlarla pek de bir iletişim kurmuyor bile. Tabi Tuğberkin yanında dolanan sürekli Tuğberke yaklaşan Ecem, Buse, Esila ve Nur dörtlüsünde ki Esila'yı saymazsak sürekli Asafa sokulmaya çalışan da kimse yok. Zaten o da her ne kadar Asafa yaklaşmaya çalışsa da her seferinde cevapsız kalıyor. Aynı mal gibi. Her ne kadar kızlara yaklaşmaması Su tarafından 'Gay mi acaba?' diye soru alama neden olsa da benim düşüncem hiç de öyle olmamıştı. Böyle bir düşüncemin olmamasının nedeni hislerim. Hani şu 6. his olayı bende vücut bulmuş hali ve kesinlikle gay olduğuna dair hiç bir şey hissetmedim.

İyi çocuk yani Asaf. En azından benim için öyle. Bu anlattıklarım da okula ilk geldiğim gün ki sınıfın tepkisini ve şuan izleyen kişilerin açıklaması oluyor. Valla normalde de tek başına oturuyormuş bu çocuk. Kendi halinde takılıyormuş. İşte ben de yanına oturunca bana bir şey dememesi de ilgilerini baya bir kabartmış. İşte vesaire, vesaire bir sürü şey.

Tabi bu sonuçlara varmamın sebebi kesinlikle sapık oluşumla alakalı değil ki zaten sapık birisi de değilim.

Sedef her zaman sapık yahut bir alt dalı olan fesatçılıkla içli dışlı olmasanda Su tarafından gayette böyle şeyleri çok iyi biliyorsun. O yüzden sapık değilim demen o kadar dürüst değil.

Tamam belki biraz sapık olabilirim. Ama bunun kesinlikle sapıklıkla alakası yok
Bu durum sadece çevremdeki insanları istem dışı analiz etmemden kaynaklanıyor.

SINAVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin