Hadi hayırlısı...

467 27 8
                                    

Sedefin ağzından

Hani  "kutlama başlasın" demiştik ya biz... Heh işte o kutlama hiç başlamadan bitti. Neden mi ? E doğrusu bütün sınıflar dersteyken koridorda böğürerek koşarsak olacağı buydu. Valla Kemal hocadan kıl payıyla kurtulduk. Yoksa sonumuz disiplindi.

Şimdi ise Sumeys ile ailelerimizi topladık bizdeyiz. Annem, babam, Hülya teyze, Hamza amca, Sumeysin  kız kardeşi Gamze herkes bizdeydi ışte. Bir tek Özgür abi yoktu.

Sınavı kazandığımızı hepsine birden kankimle   söyleyeceğiz. Hepsi meraklı gözlerle Sumeysle ne diyeceğimizi bekliyorlar. Aklıma gelen fikirle Sumeyse dönüp sırıtmaya başladım. Ufak bir şakadan kimseye zarar gelmez. Birşey yapacağımı kankimde anladı ve sırıtarak beni onayladı. Işte şimdi başlıyoruz.

-Ee Kızım ne söyleceksiniz hadi söyleyin !

Bunu söyleyen annemdi. Bende nasıl kimseden ses çıkmıyor diye düşünüyordum. Yüzümdeki ifadeyi ciddileştirerek konuşmaya başladım.

-Bence lafı hiç gevelemeye gerek yok...

-Ahh ahh ben biliyordum zaten. Bak bak görüyon mu bey ne söylüyorlar...

Ben daha lafımı bitiremeden Hülya teyze ahlayıp vahlayıp dövünmeye başlamıştı bile. Klasik Hülya teyze profili.

-Annnne... Bir dur ya... Kız daha lafını bitirmedi..!

Hülya teyze Sumeysin konuşmasıyla ona döndü.

-He tamam. Sedef kızım devam et sen.

Valla bunlara şaka maka yapılmaz. Ne dersem hemen ciddiye alacaklar. Sumeysin kulağına eğilip fısıldadım.

-Kanka ben vazgeçtim. Şaka falan yapmıyoruz. Direk söyleyeceğim.

Sumeyse baktığımda "Aynen Kanka" der gibi baktığını görünce konuşmaya devam ettim.

-Biz bir kolejin sınavına girmiştik ve kazanmışız.

Ne zaman nefesimi tutmaya başlamıştım bilmiyorum ama nefesimi verip bir ohh be çektim. Sumeyse baktığımda onunda benden farkı olmadığını gördüm. Üstümüzden bir yük kalkmıştı resmen.

Evdeki herkes bize pörtlek gözlerle bakmaya başlamışlardı. Ne var bunda bu kadar şaşırılacak ? Tamam haylaz olabiliriz ama tembel değiliz yani.

Yaklaşık 2 dakikadır bize pörtlek gözlerle bakmaya devam ederken acaba inme falan mı indi bunlara diye düşünürken en sonunda annemden ses çıkmıştı.

-Kızım ne sınavı ? Ne kazanması ? Siz neyden bahsediyorsunuz ?

Anlatacaklarıma başlamadan önce derin bir nefes aldım.

-Şöyle anlatayım o zaman... Biz Su'yla birlikte 2 hafta önce Yetkin koleji tarafından düzenlenen bir bursluluk sınavına girdik. Aslında biz öylesine girmiştik ama dün Kemal hoca bizi odasına çağırıp sınavı kazandığımızı söyledi.

Aldığım nefesi verirken tekrar nefes aldım. Bu arada herkes pür dikkat beni izliyordu. Hülya teyze girdiği şoktan çıkmış olacak ki konuşmaya başladı.

-Ee kızım, yani ?

Hülya teyzeye dönüp konuşmaya devam ettim.

-Yanisi Hülya teyzem biz sınavı kazandık. Bu da demek oluyor ki; Yetkin kolejinin kazananlara verdiği bursuda kazanmış oluyoruz. He birde verdikleri diğer hediyeler var.

Konuşmamı bitirdikten sonra herkesin yüzündeki şaşkınlık ifadesi yerine gülümseme gelmişti. Hülya teyze dediklerime inanmamış gibi bakıyordu.

-Sedeeefff... Kızım bizle maytap geçmiyorsunuz, değil mi ?

Hülya teyzeye cevap veren Sumeys oldu.

-Cık cık cık... Hülya sultan.. Hülya sultan... Sence sizle dalga geçmek istesek böyle bir konu üzerinden mi geçeriz ? Cık cık cık... Bizi tanıyamamışsınız...

Sumeys alınmış bir yüz ifadesiyle Hülya teyzeye bakarken, Hülya teyze ayağındaki terliği çıkarıp Sumeyse fırlatması bir olmuştu. Tam isabet. Sumeys kafasını ovarken, Hülya teyze tekrar konuştu.

-Sen sus bakim.

Bizimkilerden çıt çıkmıyordu. Sadece yüzlerindeki gülümsemeyle bizi dinliyorlardı. Bu iyi bir şey. Hülya teyzenin yüzünden hala bir cevap beklediği anlaşılıyordu.

-Yok Hülya teyzem niye sizle dalga geçelim. Biz sınavı kazandık ve pazartesi Yetkin kolejinden görevliler gelecekler. Bizimde pazartesine kadar bir karar vermemiz gerekiyor.

Sesi çıkmayan babam konuştu.

-Ne kararıymış bu ?

Ben cevap verecekken Sumeys atıldı hemen.

-Şöyle ki Seyit amca; hani biz sınavı kazandık ya... Dolayısıyla bursuda kazandık... Onlarda bizden bursu kabul edip etmeyeceğimizi, bir karar vermemizi bekliyorlar...

Babam Sumeysin cevabıyla kafasını sallayıp susmuştu. Sözü ben devraldım.

-Ve bizde sizlere soruyoruz; kabul edelim mi , etmeyelim mi ?

Bize soracak olursanız; biz dünden razıyız. Mis gibi okul.. Ohh kebap.. Kim istemez ki öyle okulu...

Hem seneye son sınıfız bizde daha iyi bir eğitim almış oluruz.

Sumeysle aynı anda

-Lüüüüüüttttfffeeennnn...

dedikten sonra yavru köpek bakışlarımızı atmaya başlamıştık.

Hadi hayırlısı...

SINAVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin