SINAV

Evmizizim

*Sumeys

Sedefle mahalleye girdiğimiz de çoktan evden çıkmadan önce atışmamızı unutmuştuk. Hemen eski halimize dönmüştük.

"Kanka bize mi gideceğiz size mi?" derken yolun ortasında durmuş Sedefin vereceği cevaba göre yönümü beliryecektim.

"Sizdelermiş kanka."

Sedefin dediğiyle yönümü bizim apartmana çevirdim. Aslında Sedeflerin evle bizim evin arasında bir şey yok. Çünkü evlerimiz karşılıklı.

Heyt be! Ne dedikodu yapardık şu karşılıklı camlardan. Tamam, belki dedikodu yapan kişilikler değiliz ama yapsaydık iyi olurmuş aslında. Yer müsait sonuçta. Değerlendireydik iyiymiş ha.

Açık apartmanın kapısından içeri girdik Sedefle. Dördüncü katta ki evimizin önüne geldiğimiz de cebimde ki anahtarı aramaya başladım. Nerede bu anahtar? Hah, buldum. Anahtarı tam yuvasına sokup çevireceğim sırada kapı aniden açıldı.

"Oyy, yavruuumm. Annemm. Hoş geldiniz. Hoş geldiniz. Dur bakayım sana bir. Zayıfladın mı kız sen? Bak bak nasıl da süzülmüş. Yavrum annemmm. Kıyamam sana."

Annem kapıyı açıp önce yerle öpüşmemi sağlayacakken Sedefin arkadan tutmasıyla son anda kurtuldum. Tabi tekrar ayaklanınca bu sefer de annem elimden tutup kendi etrafımda döndürdü.

Sanırım kusacağım. Tamam, sakinim.

"Ayh! Hülya sultan bir dur Allahını seversen."

"Aman eşek sıpası! Sana da ilgi yaramıyor. İki hatırını sorduk iyi ki."

Annem böyle bir cevap verdiğine göre 'Hülya sultan usulü trip' moduna girmiş demektir. O nasıl bir mod diye sormayın çünkü o mod anlatılmaz yaşanır.

"Hülya sultan, kızma hemen be. Sen beni bilmiyor musun sanki gene seni görünce böyle bir sapıttım. Hem bak elim de acıyor zaten."

Yanan elimi annemin gözüne sokacak şekilde uzattım. Aslında elim falan acımıyor, Sedefin zorla tutturduğu buz işe yaramıştı. Ama şimdi acıyor izlenimi vermek ve kendimi acındırmam 'hülya sultan usulü tripten' yırtmam için iyi bir neden.

Annem önce trip atmak için benden başka tarafa çevirdiği kafasını tekrar bana çevirip bakışlarını elime odakladı.

"Ayy kız ne yaptın sen eline?"

Ve Sumeys Erdem bir trip olayından da sessiz sedasız bir şekilde sıyrılır. Tabi bu sırada göz deviren ve gene yırttın bakışları atan Sedef Akını unutmamak
gerek.

"Anne önce içeri geçelim anlatacağım her şeyi. Ağaç olduk kız kapıda."

Annem geçmemiz için kenara çekilince biz de Sedefle içeri girdik.

"Ohhh be. Hiç de özlememişim bu evi. Mis mis."

"Kanka bir gün fena çarpılacaksın. Geri zekalı mısın acaba? İnsan neden evini özlemez? "

"Kanka Allahını seversen niye özleyeyim burayı manyak mısın? Hem daha kaç gün oldu sanki buradan gideli? Ohh mis gibi kendi evimde dilediğimce, özgürce yaşıyorum. Sabah kalkıyorum pijamamı ayağımdan odanın bir köşesine fırlatıyorum. Kırmızılı seksi donumla banyoya gidiyorum rahat rahat. Aman abim ya da babam beni böyle görür derdi yok. Hem sonra tuvalete girdiğimde hemen çıkmam gibi bir zorunluluk yada tuvalete girdiğimde kapı da bekleyen kimse yok. Tabi bazen senhariç. Sonra diş macununu istediğim gibi sıkıyorum. Elbise seçerken bütün dolabı döküyorum ama toplamıyorum bla bla bla... Daha saymamı ister misin kankacığım?"