SINAV

Sedefekanususturunungul

*Sumeys*

Allahım neden ben?
Neden ben Allahım?
Hayır hafta sonu neden ben erken uyandım? Neden ha? Neden tavan? Neden yatak ha? Neden? Hem hafta sonu uyanmaya alerjim var benim neden ben ha?

Şuan tarlası yanmış köylü gibi yatağımın başında oturuyorum. Bence durumumu en iyi anlatan bir benzetme. Hem neden bir insan hafta sonu sabahın köründe uyanır? Saat 9.30. Neden ha? Hayallerim vardı benim; öğlenlere kadar uyuyacak, öğlen mutlu ve mesuuuddd bir şekilde uyanacak sonra Sedefin hazırladığı kahvaltı sofrasına miskin bir şekilde oturup saatlerce kahvaltı edecek ve ardından tekrar uyuyacaktım. Ama şimdi ne oldu? Hayallerim yıkıldı. Hayallerim!

Lonet olası hayat!

Daha fazla bu tabloya dayanacak halim yok, yatağım bana öyle mahzun ve kırılmış bir halde bakarken daha fazla bakamayacağım.

Ohw! Nayır nolamaz! Bakma bana öyle! Seni aldatmadım hayatımın yatağı. Daha fazla dayanamiycim.

Hemen koşup tuvalete girdim. Tamam belki sıkışmış olmam da koşmam da etkili olmuş olabilir. Ama konumuz bu değil tamam mı?

Derin bir rahatlama seansından sonra tuvaletten çıktım. Bana mahzun bakışlar atan yatağımı görmemek için odama gitmedim tekrar. Ne yapsam derken mutfakta buldum kendimi. Eh artık uyuyacak bir hal kalmadığından en iyisi Sedefin kuracak olduğu kahvaltı sofrasını ben ona hazırlayayım. Minionlu pijamamın kayan altını yukarı çektim.

Ne yapsam acaba? Bir yandan da gidip buzdolabına bakmaya başladım. Ne yapacağıma karar veremeyince önce kahvaltı masasını hazırlamaya karar verdim. Kahvaltılıkları masaya dizdim.

Sumeysciğim ayıptır sorması neden ilk olarak çayı koymadın?

Ben de diyorum bir eksiklik var. İç ses yokmuş oda geldi. Hah, şimdi tamam oldu. Tamam iç ses sana da günaydın, saolasın. Çayı da koyayım hemen. İç ses hele bir de başka ne yapayım onu da söylesen?

Patates kızartması yap yada aman sakın sen kızartma falan yapma şimdi kendini falan yakarsın neme lazım.

Hah, sen halt etmişsin iç ses. Bir kere ben patates kızartması ustası Sumeys Erdemim, tamam mı?

Patates kızartması ustası mı? Bravo Su yeni bir meslek daha kazandırdın bize. Bravo.

Sus iç ses. Defol iç ses. Kaybol iç ses.
Patates kızartacağım ben, git. Ya da gitmede nasıl mükemmel patates kızartması yaptığımı gör. Hah!

Patatesleri soyup kestikten sonra ocaktaki kızgın yağa koydum. Yağ sıçramasın diye son anda kapağı kapattım. Kıl payı yırttım yanmaktan. Dönüp masaya baktım. Bence bu kadar yeterli. Hem patates de kızartıyorum. Oldu oldu. Oh mis.

Bu arada saat 10.30 olmuş. E yuh ama ya ben bu kadar zamandır mutfakta mıyım? Neyse.

Patatesler kızara dursun ben de Sedefi çağırayım bari. Sedefin odasına girdiğim de götü başı dağıtmış sanki yatakla savaşa girmiş bir halde yatan bir adet Sedef le karşılaştım. Normal karşılayıp yanına yaklaştım. Çünkü bu Sedefin her zaman ki hali. Hiç bir zaman sakin uyuyamaz mutlaka uyumak için girdiği pozisyonu ayarlamak için yatakta bir savaş çıkarır. Çoğu kez de yüz üstü kollarını yatakla arasına sıkıştırmış yorganın yarısı üstünde yarısı yerde bir tablo oluşur. Aynı şimdi olduğu gibi. O değil de bunu alan adam yandı, şu hale bak böyle yatılır mı lan? Adamı yataktan atar bu uyku sırasında.

"Sedeeeffff, kanka hadi uyan."

Tık yok.

"Sedefffff, hadi kalk kanka."