Multimedya : The Punisher
Bölüm Şarkısı : Imagine Dragons - Battle Cry
Jigsaw içindeki o bitmek tükenmek bilmez öfkeyi dışarıdan fazlasıyla belli ediyordu. Cezalandırıcıya karşı olan nefretini.
Loki'nin ise sözleri bitmişti. Ev, siyahlar içindeki adamlarla dolmuştu. Ekip, hala olayın etkisindeyken bu sefer Jigsaw konuşmaya başladı.
"Böyle habersiz bir ziyaretten dolayı üzgünüm. Bu gün iki tarafında unutamayacağı bir gün olacak... Belki de tüm insanlığın."
Jigsaw'ın alaycı tavrı, Frank'ı öfkeden deliye döndürmüştü. Paltosunun altındaki çift eagle tarzı tabancaya elini götürdü. Loki bunu hemen fark etmişti.
"Yerinde olsam bunu yapmazdım kafatası."
Frank, bunu Loki'den duyunca ellerini tabancalardan çekmişti. Orada hem sayıca azlardı hem de Rogue'a bir zarar gelmesinden korkuyordu. Onun artık güçleri yoktu ve savunmasızdı. Üstelik Loki ve Jigsaw'ın ne kadar tehlikeli olduğunu biliyordu. Bu yüzden elini silahından çekti.
Jigsaw, konuşmasına kaldığı yerden devam etmeye başladı.
"Önümüzdeki tek engel sizlersiniz. Ve bu gün size büyük bir yara vereceğiz." Jigsaw kendinden emin bir şekilde konuşuyordu.
Tam o anda "Loki, şimdi!" diye bağırdı yeşil kostümlü tanrıya.Loki, bunu duyar duymaz aniden yok oldu. Onun bir kopya olduğu belli olmuştu. Her zaman ki gibi fesatlık tanrısının oyunlarından biriydi.
Daha sonra Loki aniden Strange'in arkasında belirdi. Hızlıca bir büyü yapıp Strange'i kısa süreliğine sersemletti. Büyü ile güçlerini etkisiz hale getiren bir çift kelepçe oluşturdu.
Bu kelepçe Doctor Doom'un ve Dylan'ın Sue Storm'a taktığı aygıtın geliştirilişmiş versiyonuydu.Bu kelepçe Strange'i etkisiz kılacaktı çünkü aksi taktirde Strange odadaki tüm adamları çabuk bir şekilde etkisiz hale getirebilirdi.
Strange, büyünün ardından yere devrildi.
Rogue, Yüce Büyücü yere düşünce korkudan geriye çıkmıştı.Savaş başlamıştı.
Logan olanları görünce vahşi bir kaplan gibi kükreyip siyahlar içindeki adamlarla savaşmaya başladı. Metal rengindeki Adamentium pençeler göz alıcı parlaklığıyla adamın kalın ellerinden aşağı süzülürken, metalin sivri soğukluğu siyahlar içindeki adamların boğazlarında büyük bir acı bırakıyordu. Ve ani bir ölüm.
Aynı şekilde Frank de hemen silahını kapıp kendini siper alınabilecek bir yere atmıştı. Evini iyi biliyordu ve bunu sayıca üstün olan düşmana karşı bir avantaj olarak kullanacaktı.
Carol ise adeta çıldırmışcasına içindeki intikam ateşinin etkisi ile Loki'yi kovalıyordu. Geçmişinin etkisi öfkesini tetikliyordu.
Loki, Captain Marvel'ı daha önceden duymuştu. Ona yaptığı büyünün enerjisini emerse, Loki için bu hiç iyi olmazdı. Bu yüzden sürekli ışınlanıyor, ayrıca Carol'un neden bu kadar kendisine sinirli olduğuna anlam veremiyordu.
"Kaçmak korkaklığını gösterir aptal tanrı bozuntusu" diye sinirini dışa vurdu Carol.
"Ciddi misin? Asıl aptallık kaybedeceğin bir savaşa girmektir... Ve ben hiç de aptal değilim" dedi Loki yüzüne pis bir gülümseme hakim olurken.
Carol en yakın prize gitti ve saf enerjiyi elinde hapsetti.
"Ailemi öldürdün. Tabi ki savaşa gireceğim." diye bağırdı. Loki'nin şaşkın bakışlarından yararlanarak tüm enerjiyi karşısında duran uzun boylu adama nüfuzettirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Defenders | Marvel (Düzenleniyor)
FanfictionHerkesin umuda ihtiyacı olur. İster çaresiz bir sivilin, ister yüce bir kahramanın. Çünkü umutla ; kaosun ve kargaşanın, savaşın ve vahşetin, acının ve sefaletin karşısında dimdik durabilir insan. Karanlık bir yolda aydınlığa uzanabilir. Belki kara...