3 ●Bloody Christmas●

326 28 6
                                    

Multimedya : Bir Defenders kolajı

***

Defenders ekibi toplanıp beraberce X-Mansion'a doğru yol alıyorlardı.
Uzun süren bu yolculuk boyunca tek kelime eden olmadı. Çünkü herkes dışarıdaki felaketi izliyordu. Sokaklar adeta cehennem gibiydi. Rogue, Logan ve Carol arka koltukta, Frank ve Stephen ise önde oturuyorlardı.
Strange ve Castle artık tüm olanlara alışkınlardı ve dışarıya bakma gereksinimi duymuyorlardı. Çünkü dışarıya baktıklarında acıyı, kargaşayı ve kaosu göreceklerini biliyorlardı. Rogue da bir nevi aynı durumdaydı.
Logan ve Carol ise tamamen yabancı oldukları bir dünyaya bakıyorlardı. Durum onlar için içler acısıydı. Tüm bu olanlara hala inanmakta zorluk çekiyorlardı. Muhtemelen dünyanın göreceği en kanlı noel olacaktı.

Dışarıda yer yer yanan binalara rastlanıyordu. Acı çığlıklar kurşun geçirmez camların ardından dahi duyuluyordu. Logan bu çığlıkları duymamak için kendini, takım arkadaşlarını ve Jean'i tekrar görecek olmasıyla motive ediyordu.

Sonunda istikamete vardıklarında ilk inen Logan oldu. Kendi evreninde burası terk edilmiş bomboş bir yerdi.
Şimdi ise hala tam onarılmamış olmasına rağmen en azından boş değildi. Kendini evinde hissetti.

Yavaşça anıtların olduğu bölüme gitti.
O anıtlarda birçok isim vardı. Kendisinin ki de dahil. Frank, Logan'a dönerek "kendi mezarına bakmak nasıl bir his?" diye sordu alaycı ve soğuk bir sesle.
Logan ise onu duymamıştı bile.
Böylece Strange'in tüm söyledikleri kanıtlanmıştı. O zaman kendi evrenindeki Punisher da ölmüştü. Buna memnun olmuştu. Ama çok kısa süreliğine.
Çünkü aynı zamanda birçok dostu da ölmüştü.Carol ve Stephan da dahil.

Bu düşüncelerinden, sevdiği kadının sesini işitmesiyle kurtuldu.
Arkasına döndü ve Jean Grey'e özlemle baktı.

Soğukkanlı adam gözünün dolmasını engelleyemedi. Jean'a doğru gidip ona dokundu hayal değildi. Sonunda dayanamayıp ona sarıldı. Sımsıkı sarıldı. Sanki bir daha göremeyecek gibi.

Jean ise şok olmuştu. Ne olduğunu anlayamıyordu. Önce ona sarılan adamı kendinden nazikçe uzaklaştırdı.

" Sen... sen ölmüştün.." diyebildi yarım yamalak bir cümleyle. Hala olanlara anlam veremiyordu.

Logan başını olumsuz anlamda belli belirsiz salladı. Kelimeler ağzında düğümlendi.
Ardından kadının yanağını avucunun içine aldı. Daha sonra Jean, Rogue'u gördü ve ona doğru döndü. Logan ise bunu nasıl açıklığa kavuşturacağını düşünüyordu.

Rogue, Jean'i görünce ona doğru hızla koştu.
"Jean! Remy ... o öldü" dedi ağlayarak. Jean bunu duyduğuna üzülmüştü. Artık o kadar kayıp vardı ki hangi birine üzüleceğini şaşırmıştı.

Ardından Rogue, Jean'a dokundu.

" Ben... değiştim" dedi göz yaşları içerisinde tebessüm ederek. Jean şaşırmamıştı. Onun adına sevinmişti. Ama bu bile onun moralini düzeltmeye yetemezdi. Üstelik hala Logan'ın şokunu yaşıyordu.

Jean yavaşça gelenlere doğru baktı.

Gelenler, heybetli bir yürüyüş ile arkadaşlıkları çok eskiye dayanan Stephen, Punisher adıyla bilinen Frank ve aslında çok yakından tanımadığı ama ölü olması gereken Carol'dı.

" Carol sen... senin ..."

Stephen lafı devraldı.

" O başka evrenden Jean... ve Logan da öyle. Bizler de Defenders'ı onları toplayarak kurduk" dedi Frank'ı ve kendisini bir jest ile ifade ederek.

Defenders | Marvel (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin