AŞKI ÖĞRENEN RUHLAR

1 Hata + 1 Tuzak = ?

2.BÖLÜM

Sude ve Cenk'i, onları tebrik edenleri olduğum yerden izlemiştim. Benim de tebrik etmem gerekiyordu ancak kendisini gerçekten sevmeyen ve onu üzeceğinden emin olduğum bir adamla aldığı evlilik kararını kutlamak istemiyordum. Kaldı ki evleneceği adam düşmanım bile olmasa onu tebrik etmemin beklenmesi saçma değil mi? Ama tabi ki her zaman olduğu gibi Sude'nin hoşlanmayacağı bir şeyi yapamadım ve yüzüme sahte bir tebessüm koyup bana doğru gelen ikiliye döndüm.

-Tebrik ederim.

-Teşekkürler tatlış. Sen de yakında birisini bulursun belki? Hı?

-Teşekkür ederiz Araf. Eee Sude'nin son söyledikleri için bir şeyler demeyecek misin?

İkisine de hiçbir şey söylemeden sadece gülümsedim. Ama bu gülümseme beni bile şaşırtmıştı. Sanki sadece benim bildiğim bir şey varmış gibiydi. Asıl tuhaf olansa gerçekten öyle hissediyordum ama onların bilip de benim bilmediğim bu şey her ne ise benim de en ufak bir fikrim yoktu.

Cenk yüzümdeki gülümsemeye şüpheyle baktı, Sude ise şaşırmış gibiydi. Sonra Sude'nin yüzü her zaman ki gibi hoşlandığım ve hiçbir şeyi aldırmayan ifadesine büründü.

-Neyse tatlış bulursun sen birini de... koluna bir paçozu takıp çıkma karşıma. Yanına yakışacak biri olsun.

Cenk hiçbir şey söylemeden hala beni izliyordu. Bir süre sonra etrafımıza Cenk'in arkadaş çevresinden birkaç kişi
daha katıldı. Onların hiçbiriyle ilgilenmiyordum. 'Arkadaş' kisvesi altında birbirlerinin etini kemiğinden sıyırmaya çalışan akbabalardı. Hayatımda yeterince karışıklık varken bir de onlara ihtiyacım yoktu.

Konuşmalarını dinliyormuş gibi yapıp ara sıra başımı sallayıp içkimden yudumluyordum. O da Sude'nin hatırı içindi. Sonra müzik yavaş bir parçayla değişti ve ortam hafifçe karardı. Cenk önde Sude arkasında dans pistine geçtiler. Onların peşinden birkaç kişi daha çıkmıştı ama benim gözlerim sadece ilk çıkan çiftteydi. Kafamı çevirip başka bir yöne bakmak istiyordum hatta birkaç defa denemiştim ama olmuyordu.

Gözlerimin önündeki manzaraya bakmak istemiyordum ancak gözlerimi dans eden çiftten alamıyordum.
Ona sarılan ben olmalıydım. Ona bugün evlenme teklifi eden ve mutlulukla 'Evet' cevabı alan da ben olmalıydım.

Bardağımda kalanı tek dikişte bitirip oradan geçen garsonun tepsisinden başka bir bardak aldım.
Gecenin başından beri kaç kadeh içtiğimi bilmiyordum ama birisi önüme bir kadeh daha bırakınca hiç düşünmeden onu da kafama diktim.

Cenk'in yüzündeki kendini beğenmiş zafer ifadesini fark ettiğimde ise son yudum çoktan boğazımdan kayıp gitmişti. Gözlerim koluma koyulan uzun tırnaklı elle kaydı ardından da boş bardağa. Lanet olsun nasıl böyle bir hata yapabilmiştim.