AŞKI ÖĞRENEN RUHLAR

12

Basın elbette ki ALTAY Grup'unun kurucusu ve eski başkanı Necip Altay'ın hastaneye kaldırılma olayını duyduğunda avını parçalayan piranalarla yarışabilecek bir hızda hastaneye doluşmuştu. Neyse ki büyükbabamın hastaneye kaldırıldığını duyunca amcamın yapmış olduğu birkaç hamle sayesinde geldiklerinde sorun çıkartamamışlardı. Amcam haberi alır almaz hastane yönetimiyle irtibat kurmuş ve büyükbabamın kaldırılacağı odanın bulunduğu koridoru boşalttırmış ardından güvenlik şirketine verdiği emirle genel o koridoru ve ameliyathanenin önünü kontrol altına almıştı. Bunlara dışarıda bekleyen korumalar ve Altay Grup'un hukuk bölümünün gücü de eklenince gazetecilerin birçoğu geldikleri gibi dönmüştü fakat bazıları hala dışarıda bekliyor ve bir açıklık kolluyorlardı.

Ameliyathanenin kapıları açıldı ve büyükbabamı çıkarttılar. Ameliyathanenin önünde bekleyen korumalara döndüm.

-Büyükbabamla birlikte gidin.

Hiçbiri tekbir ifade göstermeden dediğimi yapıp büyükbabama eşlik etmeye başladılar. O sırada ameliyatı gerçekleştiren doktor olduğunu tahmin ettiğim kırklarında bir adam yorgun bir ifadeyle ameliyathaneden çıktı. Ona ulaştığımda yüzündeki yorgun ifadeyi silerek hiçbir duygu ele vermeyen profesyonel bir ifadeye büründü.

-Nasıl yardımcı olabilirim.

-Araf Altay, büyükbabamın durumu hakkında bilgi almak istiyorum.

-Odama gelirseniz orada konuşabiliriz.

Söylediğine uyup onu takip etmeye başladım. Büyükbabamın durumu o kadar kötü müydü gerçekten?

Odasına vardığımızda üzerine önlüğünü geçirip masasına oturdu. Onun söylemesini beklemeden karşısındaki koltuklardan birisine de ben oturdum. Büyükbabamın ameliyatı hakkında konuşmasını beklerken hafif sert bir şekilde sorduğu soruyla kaşlarım çatıldı.

-Araf Altay olduğunuzu kanıtlayabilir misiniz?

-Bu da ne demek?

-Sorduğum sorunun gayet açık olduğunu düşünüyorum. Necip Bey'in durumu hakkında bilgi almak istiyorsanız bana onun torunu olduğunuzu kanıtlamanız gerekli.

İsteği dişlerimi sıkmama neden olsa da arka cebimden cüzdanımı aldım ve içerisinden nüfuz cüzdanımı çıkartıp doktora uzattım.

-Bu kadarı yeterli mi?

Benim sert çıkan sesime karşılık tekrar konuştuğunda doktorun sesi yumuşamıştı.

-Yeterli. Siz de mazur görürsünüz ki karışık bir durum esnasında bazı gazeteciler bilgi alabilmek adına birçok farklı şey deniyorlar.

Anladığımı belirtir bir şekilde başımla onayladım. Dikkatli olması bir artıydı. Konuşmaya tekrar başladığım da yatışmaya başlayan sinirlerim sesime de etki etmişti.

-...ve büyükbabamın durumu?

-Büyükbabanızın ameliyatı son derece başarılı geçti. Herhangi bir terslik olmazsa yarın bu saatlerde yoğun bakımdan çıkartabiliriz. Size verebileceğim bilgiler şimdilik bu kadar.

-Anladım. Teşekkür ederim.

Doktorun konuşmayı bitirmesiyle odadan çıktım. Büyükbabam iyiydi, herhangi bir hayati tehlikesi yoktu. Bu sabahtan beri aşırı gergin olan sinirlerim az da olsa rahatlamıştı. Doktorun odasının bulunduğu koridoru dönecekken koridorun diğer ucundan geçen tanıdık bir figür fark ettim.