3. Bölüm

6.3K 340 529
                                    

Bir yerimi kırmadan o merdivenlerden aşağı inmeyi nasıl becerdim bilemiyordum. Alev almış gibiydim ve çok serttim. Louis'i ağzı açık, darmadağınık saçlarıyla merdiven boşluğunda yalnız bırakarak oradan ayrıldım.

On dördüncü kattaki kafeyi hızlıca geçerek metal kapıyı açtım ve bedenimi duvara yasladım.

Ne olmuştu böyle?

Az önce patronumla merdivende mi düzüşmüştüm? Güçlükle nefes aldım. Üstelik ona bunu yapmasını bile emretmiştim? Oh tanrım. Bana ne oluyordu?

Gözlerimi kırpıştırarak sersemce duvardan uzaklaştım ve en yakın lavaboya gitmek için bir kaç kat yukarı çıktım. Boş olduklarından emin olmak için bütün kabinleri baktım ve ardından kapıyı kilitledim. Aynaya baktım drama dağınık gözüküyordum. Ellerim kırışmış olan gömleğime gitti, ardından dağılmış saçlarıma görünen o ki Bay Tomlinson saçlarımı çekmeyi seviyordu. Bunu hatırlamam gerekti.

Ama bunlardan önemlisi büyük bir sorunum daha vardı.

Çok serttim ve lanet olsun bir kez daha iç çamaşırımdan olmuştum. Bu ikinciydi. Hem, onları ne yapıyordu?

"Ah, tanrım!" diye sızlandım yansımama karşı. Bir yığın halinde konferans odasında bir yerde durmuyorlardır değil mi? Emin olmak için bir ara bakmalıydım.

İstifa edebilirdim. Bunu bir dakika için düşündüm ve hissettirdiği şeyden hoşlanmadım. Ayrıca bu karar stajıma mâl olurdu. Ve bir gurur uğruna işimden vazgeçemezdim.

Yüzümü ellerimin arasına alarak başımı salladım. Tanrım her şeyi karmaşık hale sokmuştum. Bu sabah geldiğimde aklımda bir plan vardı. Kapıdan içeri girecek faturayı o küçük suratına doğru fırlatacak ve havalı bir şekilde oradan ayrılacaktım... fakat hayır, kömür karası orada takım elbisesinin üzerinde o kadar güzel ve seksi görünüyordu ki ah, ve saçları "Beni Becer" bir neon tabelası gibiydi. Acınası bir haldeydim. Beynimin bir lapaya dönüşmesine ve iç çamaşırımın içinde sertleşmeme neden olacak derecede seksiydi bu adam!

Bir kabine girdim ve klozetin kapağını kapatıp oturdum. Beni bu halde bıraktığı için ondan nefret ediyordum. Kafamı geriye doğru attım, bunu yapmalıydım yoksa akşama kadar sert bir biçimde etrafta Bay Tomlinson'un işlerini yapmak için koşturuyor olurdum ve bu durum benim için hiç iyi olmazdı.
Bay Tomlinson'la yakın zamandaki hatıra koleksiyonumu başa sardım.

"Kendinize kahve alırken bana da kahve getirmenizi taktir ediyorum, Fakat çamur içmek isteseydim, kahve bardağımı bu sabah ki çiçek bahçesine daldırırdım."

"Bilgisayar klavyenizi, evindeki duvara çekiçle çiviye vuruyormuş gibi kullanmayı sürdürmeye devam edeceksen Styles, ofislerimizi birleştiren kapıyı kapalı tutarsan sevinirim."

Ellerim pantolonumun düğmesine gitti ardından fermuarıma, ikisine de hemen açıp sertliğimi serbest bıraktım. Gözlerimi kapatıp kafamı geriye attım. Zihnimi boşalttım, sadece bana bakan mavi gözler ve anılar vardı. Sert bir biçimde yutkunarak dudaklarımı araladım ve uzunluğumu kavrayarak hareket ettim.

Xx

Bir sonraki saat boyunca kendimi onun kapısına bakarken buldum ve bunu yaptığım her seferinde içimde bir şeyler kımıldıyordu. Bu gerçekten komik! Benim neyim vardı böyle?

Bay Tomlinson benimle göz göze gelmeden dışarı çıktı. Üstünü başını toparlamış, paltosunu omzuna asmış ve çantasını eline almıştı ama saçları hala darmadağınıktı.

"Günün geri kalanında burada olmayacağım" dedi, "Randevularımı iptal et ve gerekli tüm o ayarlamaları yap."

"Bay Tomlinson," dedim, eli kapının üzerindeyken onu durdurarak "Pazartesi günü bir toplantınız var. Saat onda, yönetim kurulu için bir sunum" hareketsiz kalmıştı

Beautiful Bitch || Larry Stylinson.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin