15. Bölüm

3.2K 262 153
                                    

Otel, konferansa katılacak kişilerle doluydu, tanıdık birkaç yüz gördüm. Tanıdığım bir bayana el salladım. Hazır buradayken arkadaşlarla vakit geçirmek güzel olacaktı. İstediğim son şey otel odasında canın sıkılana kadar tek başıma oturmaktı.

Anahtarımızı aldıktan ve görevlinin çantalarımızı odaya taşıdıktan sonra bekleme salonuna geldim. Resepsiyonun en yoğun olduğu zamandı ve geniş salonu taradığımda onu esmer kıvırcık saçlı bayanın yanında durduğunu gördüm. Birbirlerine yakın duruyorlardı. Kadını dinlerken başını hafif yana yatırmıştı.

Bay Tomlinson'un kafası, bulunduğum yerden bakınca kadının yüzünü kapatıyordu ve kadın elini uzatıp Bay Tomlinson'un kolunu utunca gözlerimi kıstım. Kadın, onun söylediği bir şeye gülüyordu. Bay Tomlinson biraz kenara çekilince onları daha iyi görebildim.

İzlemeye devam ettiğimde, kadın onun avcuna bir şey koyduğunu ve Bay Tomlinson'un elini sıkarak kapattığını gördüm. Bay Tomlinson kafasını eğip avcunun içine bakınca yüzünde garip bir ifade geçti.

Şaka mı? Az önce ona... Ona odasının anahtarını mı vermişti? Kadın hala gözlerini kısıp Bay Tomlinson'a gülümsüyordu. Ellerimi sıkıp cebimden çıkardım.

Bir süre daha onları izledim ve sanki cebine koymak istiyormuş gibi anahtara bakmaya devam edince kalbimden bir şeyler kopmuştu. Onun benden başka birini istiyor oluşu içimi öfkeyle kaplıyordu. Kendimi tutamadım ve onların yanına gitmek için hareket ettim.

Elimi kolunun üzerine koyup onu biraz kendime çekince Bay Tomlinson'un yüzünde şaşkın, sorgulayıcı bir ifade geçti ve gözlerini kıstı. Böyle yapınca çok güzel görünüyordu.

Kendine gel Harry.

Ona doğru eğildim ve şakağından öptüm. "Louis odaya çıkmaya hazır mısın?" diye sordum sessizce

Elimi kolundan aşağı kaydırarak belini kavradım ve onu tekrar şakağından öptüm. Gözleri şaşkınlıkla büyüdü ve ağzı şok içinde açık kaldı. İlk defa diyecek bir şey bulamadığını görmek beni güldürmüştü.

"Louis?" diye sordum bir kez daha "Gidelim mi?" Yüzünde bir hareketlenme oldu. Dudaklarının köşesi yavaşça bir gülümsemeye dönüştü ve bakışlarımız bir an için kenetlendi.

Kadına geri dönerek gülümsedi ve içimi titreten sesiyle konuştu "Müsaadenizle," dedi, tedbirli bir şekilde sonra anahtarı yavaşça kadının eline geri koydu. "Gördüğünüz gibi buraya yalnız gelmedim." Kalbim, az önceki korkuyu gölgeye bıraktı. Gülümsedim.

Elini sırtıma koyarak beni salondan dışarı, koridora yönlendirdi. Kalbim hızla çarpıyordu, damarlarımda akan kanın sesi kulaklarımdaydı. Üç çift daha asansöre girdi ve kapılar kapandı. Az önce yaptığım şey de neydi? Bu ben değildim, o beni değiştiriyordu. Ona bir bakış attığımda bana baktığını ve yüzündeki tebessüm gördüm.

Derin bir nefes alarak gözlerimi kaçırdım. Tam da bu sebepten dolayı ondan uzak durmalıydım. Beni değiştiriyordu, orada yaptığım şey benim karakterim dışıydı ve böylesine kamuya açık bir kurum da bunları yapmamız ikimiz içinde kötü sonuçlar açabilirdi.

Asansör durdu ve sessiz bir çınlamayla kapılar bizim için açıldı.

"Harry?" dedi, elimi sırtıma bastırıyordu. "Sen iyi misin?"

Asansörden hızla çıkarak yürümeye başladım. "Nereye gidiyorsun?" diye bağırdı arkamdan. Ayak seslerini duyuyor gibiydim. "Harry bekle!"

Ondan artık kaçamazdım. Kaçmayı istesem bile artık olmazdı. Gözümden akan yaşı hemen sildim,

Ona aşık olmuştum.

~.~

Medyada Louis'den kaçan Harry var zlxjsşxksşxıpddkdıcdpeodıckslsdlrşgosşrakdldwlfklsşrrp

Beautiful Bitch || Larry Stylinson.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin