Feraye elindeki kırmızı gülleri Bahar'a uzatırken bir yandan da iğreti bakışlarını Burcuya dikmişti.
"Bahar Hanım, bu güller size. Engin Bey göndermiş olmalı."
O an Burcu ani bir hareketle dönüp bakışlarını büyük gül buketine dikti.
"Gerçekten Engin göndermiş olamaz değil mi? Aman canım neler saçmalıyorum ben? Gönderecek tabi sonuçta karısı ve onun bugün doğum günü. Göndermese ayıp olurdu zaten." diye düşünerek kendini olumlu düşünmeye zorladı.
Bahar'ın gözlerinde son günlerde görmeye alışık olmadıkları ışıltıyı gören Gül Hanım ciddi ifadesinden ödün vermeden bak sen şu Engin'e diye mırıldandı.
Bahar ise güllerini kucağına alıp önce mis kokusunu içine çekti. Bugün doğum günü olduğunu ancak hissedebilmişti. Kocaman gülümsemesiyle gözlerini güllerin arasında gezdirirken kenara iliştirilmiş pembe küçük bir zarf dikkatini çekti. Burcuya sanki bir zafer kazanmışçasına attığı bakışlardan sonra zarfı açıp içindeki notu okumak için merdivenlere yöneldi ve hızlı adımlarla odasına çıktı.
Geçmişte olduğu gibi şimdi ve dahi gelecekte de
Sevgin sahip olduğum en kutsal duygu...
Belki yanında değilim ama bil ki;
Kalbimin en derin yerinde seninle kutluyorum.
Nice Yıllara...
Y.
Gözlerindeki ışıltı yerini hayal kırıklığına bırakırken bu gülleri ve bu notu kimin gönderebileceğini düşünmeye başlamıştı bile.
"Gizli bir hayranım var da benim mi haberim yok?" diye mırıldandı tek başına olduğu odada. Daha sonra elindeki notu tekrar pembe zarfının içine koyup yatağının hemen yanındaki komedinin çekmecesine bıraktı.
***
Engin kafasını dosyalardan kaldırıp çalan telefonu açtı.
"Tamam. Hemen geliyorum."
Kapıyı iki kez tıklattıktan sonra içeriye girdi. Haluk Bey siyah deri koltuğuna kurulmuş önündeki bilgisayarda işiyle ilgileniyordu. Kafasını kaldırıp oğluna baktı, gözlüklerini çıkardı.
"Gel oğlum. Geç otur."
Engin, babasının karşısındaki koltuğa oturdu, sol ayağını sağ dizinin üzerine getirerek rahat bir şekilde arkasına yaslandı.
"Eğer lansman ile ilgili soruların varsa hiç merak etme baba. Her şey yolunda ilerliyor. Son düzeltmeler ve kontroller yapıldı. Hiçbir pürüz yok."
"O konu için çağırmadım seni Engin. Bugün Bahar'ın doğum günü, biliyorsun."
"Evet, biliyorum baba ama ne olur bana, her yıl olduğu gibi bu yılda, saçma sapan yemeğe çıkın veya şuraya tatile gidin gibi şeyler söyleme. Çünkü artık öyle bir şey olmayacak."
Gerçekten biliyor muydu doğum günü olduğunu?
Haluk Bey masasının ilk çekmecesini açtı ve siyah küçük bir kutu çıkarıp masanın üzerine koydu.
"Böyle düşüneceğini tahmin ettiğim için bunu hazırlattım. Bu yüzüğü akşam yemeğinde Bahar'a takacaksın."
Engin bakışlarını babasından ayırıp alaycı bir tavırla:
"Öyle bir şey olmayacak."
"Engin, en azından bu küçük hediyeyi onun için çok görme. O bunları hak etmiyor. O kadını eve getirmene rağmen ağzını açıp tek bir kelime dahi etmedi. Üstelik bu akşam annesi de misafirimiz olacak. Burcuyu da bu akşamlığına bir otele götür. Nevin Hanım'ın Burcuyla karşılaşması hiç hoş olmaz. Olay çıkmasını istemiyorum. Nevin Hanım sinirlenirse şirket içinde, yakında çıkacak olan serimiz içinde hiç iyi olmaz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Metres
General Fiction"İnsan bile insana öğretir olmuş, Yaşayanlar ala bir hayat bulmuş. Hayat denen hırçın kendine yar olmuş , Bir umut ki bu hayat sana kavuşmuş." Her gecenin bir sabahı, her başlangıcın bir sonu vardır. Ya aşk? Aşkında bir sonu var mıdır? Aşkımızda yit...