Beynim felç,kafam feryat ediyordu çaresizliğin gölgesinde.
Olacaklar; sınırlarını zorlayarak benliğime ,namlunun ucunu dayayacak
kadar ileri gidiyordu.
Olacaklar, cesur ama pişmanlıktı benim için.
Evet,benliğim alıkoyacak güçte değildi.
Peki ya zihnim?
Beni ele veren zihnimin ta kendisi değil miydi?
Kendimi 'olacaklara' açmam benim için,mühebbet hapis yatacak kadar
suçu olan suçlu zihnimin suçuydu.
Direnmek benim adım değildi belkide lakin başvurduğum bir yol olduğu
kesindi.
Beynim şiddetli bir ağrıyla kavrulurken düşünmek bana zehir oluyordu.
Pan zehiri olmayan bir zehir.
Bu sefer yalvaracak şiddetli karlarım da yoktu.
Zafer yakınımdan bile geçmezken ne yapmam bekleniyordu?
Katılıyorum,ben uslu bir çocuğum.
İçinde fırtınalar kopan uslu bir çocuk.
Lanet ediyorum.
Beklide bu son lanet edişim olsa da lanet ediyorum.
Dayanamıyorum.
Haykırmak,ağzımda uzun bir süredir yer edinen metalik bir tat vermekten
başka işe yaramayan nefretimi kusmak istiyorum.
Sona varmak için ilerliyorum belkide lakin, şunu biliyorum ki önümdeki
sona,suyun üzerinde kulaç atarak yürüyorum.
Son düşüncelerim için vaktin azaldığını tahmin etmeyi bırak biliyordum,
biliyorum.
1 saniye...
Beynim,harap olmuşken son cümlelerim dökülüveriyor, nefretimin
susatmış olduğu kurumuş dudaklarımdan.
"Olacaklar...Bu kadar ucuz olduğunuz için size acıyorum."
byCAFUNET
küçük bir NOT:
*Umarım bolca okunma görürüm.Lütfen bolca bolca okuyarak
küçük yıldızcığıma tıklayın.Ardından anın tarihi itibariyle hep beraber mutlu olmanın
mümkünlüğüyle mutlu olalım.
Bir daha ki bölüm,yepyeni denemede görüşmek dileğiyle...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bozuk Kalemimden
PoesíaBu kitapta yazarın yeri gelince tükenmişliği,yalnızlığı,yorgunluğu,acıyı; yeri gelince de sevgiyi,aşkı,cesareti bozuk kaleminden tatacaksınız ve bu süreçte şiirimsi bir stil size eşlik edecek. Yazmak istedim o an,içime süzülenleri. Tercüman olma...