~17. BÖLÜM~

7.4K 264 50
                                    

Gözlerimi açtığımda yine ayni yerde ateş yüzüme ayilmam için vuruyordu. Bense yavaşça gözlerimi açtığımda ilk 10 saniye sadece ateşe bakıyordum.

"Tamam birşey yapmiycam. Buldun yine kendi belanı."

Hafifçe ayaklandığımda vazo parçalara ayrılmıştı.

"İç kanama felan yoktur dimi kafamda."

İkisi de gülmeye başladılar. Kerem de konuşmaya başladı.

"Merak etme sana hiçbirşey olmaz."

Ateş ve keremin yardımıyla ayağı kalktim. Başım dönüyordu.

Odama kadar götürüp yerime yatırdılar. Yaklaşık 1 saattir beri deliren ateş gitti. Yerine sakin bir ateş gelmişti.

Yatağıma yattigim anda gözlerimin kapanmasıyla güzel bir uyku çekmeyi hakettigimi biliyordum.

Gözlerimi açtığımda ilk once dışarıdaki kar yağışı dikkatimi çekti. Yavaşça yatağımdan doğrultup saate baktığımda yatağımda karı izlemeye başladım.

Kış ayı benim mevsimimdi. En sevdiğim mevsimdi. Ama bugün iş günüydü. Sabah evde kahvaltı hazırlayıp evi toparliyorum.

Sonra ateşle şirkete gidiyoruz. Ordanda okula geçiyoruz ve günüm bitiyor. Kendime ayirabilecegim 1 saatim bile yok

Ayağı kalkıp mutfağa doğru ilerlemeye başladım. Kahvaltı hazırlamaya başladım. Sabah sabah onun sesini duymak en son istediğim şey.

Kahvaltı bittiğinde çaylarimizi koymaya başladım. Çayları koyarken ateşte tam zamanında gelmişti. Gecelikliydi.

"Hayret ateş bey ilk defa düzgünce bir gecelik giymissiniz."

"Dışarda kar var yinede çıplak dolanacağımı mı düşünüyosun"

"Onu anlatmak istemedim ama neyse günaydın"

Cevap vermeden masaya oturduğunda kahvaltimizi yapmaya başladık.

Sessiz bir kahvaltıdan sonra ateş giyinmeye gitti. Bende evi toparlamaya başladım. Sofradakileri toparladim. Makineye dizdim.

Evi süpürmeye devam etmeye başladım. Genellikle hazırlanması epey geç sürüyo.. E tabi yoksa okuldaki kızlar kime bakicak dimi..

Aşağı indiğinde arabaya doğru ilerleyip şirketin yolunu tuttuk.

"Arka koltuktan şirket çantasını ver"

Emir vermesini duymazdan gelerek arkaya doğru uzandığımda ani bir fren yapmasıyla ileri doğru savrulacagim sırada ateş tuttu beni.

Şuan olduğumuz pozisyon gerçekten hayra alamet degildi. Yüzlerimiz birbirine çok yakin ve benim belimden tutuyordu.

"Çirkinsin. Ama dudaklarin çok güzel"

Dediği cümleyi henüz sindirememişken dudaklarıma küçücük bir buse kondurup yoluna devam etti.

Bense hala şok

Şirkete geldiğimizde ben arabadaki yaptığı şeyin şokunu hala atlatamamıştım.

Şirkette hala ateşin arkasından koşuyordum. Gereksiz bir şekilde hızlı yürüyordu. Ne acelesi var bilmiyorum ki.

Kucağıma kâğıtları attıktan sonra arşivde olan yerime getirdi beni.

"Burda calistigimiz şirketlerin numaraları var. Bunları teker teker arayıp dosyada belirtilen soruları sormani istiyorum. Verdiği bilgileri word sayfasına yazıp çıkartırsın. Dosyaya düzenli bir şekilde koyarsin. Düzen önemli dikkat et "

PATRONUMLA BAŞIM BELADAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin