~27.BÖLÜM~

6.5K 231 26
                                    

Sabah uyanır uyanmaz acele bir şekilde hazırlanıp mağazaya gittim. İlk iş günümdü. Performansımı en iyi şekilde gostermem gerekiyordu.

İlk izlenim her zaman çok önemlidir. Karşındakinin etkilemen için sadece dört dakikanın var. Bu dakika içerisinde kişinin sana karşı ilk izlenimi ortaya çıkar.

Bende bugün onu yapıp var gücümle çalışmaya başladım. Hic dinlenmeden müşterilerle ilgileniyordum.

Çok kolay bir meslek değildi. Sabir gerektirdiği kesindi. Çeşit çeşit insan çıkıyor karşına. Kimisi sinirli, kimisi suratsız, kimisi memnuniyetsiz her insan cikabiliyordu.

Türkiye de en çok aranan meslekler garsonluk ve satış danışmanlığı olduğunu araştırmalar sonucunda ortaya çıkarmışlar. Bana gayet normal geliyo zaten mesleği elinde olan bir insanin garsonluk yada satış danışmanlığı yapacağını sanmıyorum.

Gün içerisinde aklimda surulerce sorular geliyor kendi kendime cevabını vermeye çalışıyordum

Düşüncelerim işimi engellemediginden sansliydim. Kafamda hep sorular vardı.

Bugün iş çıkışı ateşin yanina gitmeyi planlıyordum. Kafami karıştıran nokta kerem bu kadar kizmamisken ateşe ne oluyo? Sonuçta tepki vermesi gereken biri varsa oda kerem olmalıydı.

Tam o sırada arkadan seslenen bir müşteriyle düşüncelerimden sıyrıldım.

"Canım bi baksana bana"

Canım bi baksana bana mı? Bunun gibi bir kadın nasıl olurda bu kadar kaba olabilir ki. Multimedya da..

"Buyrun nasıl yardımcı olabilirim"

"Şöyle yardımcı olabilirsin. Benim sectigim ürünleri depodan çıkarmanı istiyorum. Kullanmış olma ihtimaliyle alamam bu ürünleri"

"Hanımefendi ürünlerimiz reyonlarda mevcut zaten. reyonlardan verebiliyoruz. Ürünlerimiz kullanılmış değil zaten"

"Ben öyle istiyorum!!"

"Üzgünüm bu konuda yardımcı olamiyorum"

İlk günümde böyle bir müşteri kesinlikle benim şanssızlığım diye düşünmekten kendimi alakoyamiyordum.

"O zaman bana müdürünü çağır."

"Tabi hemen çağırıyorum."

Daha fazla muhattap olmaya devam edersem işten kovulma rekorumu kırabilirdim.

Hemen müdürün odasına girdiğimde adam bacaklarını masaya uzatmış elinde sigarası keyif yapıyordu.

"Müdür bey aşağıda bir müşteri sorun çıkardı. Sizi istiyo"

O keyifli surati anında düştüğünde pek umursamadim

"İnşallah sorunu çıkaran müşteridir küçük hanim"

Ne demek istemişti ki bu? Sorunu çıkaran kesinlikle ben değildim. Ben bana söylenen şeyi yaptım.

Aşağı indigimizde bıraktığım kadın suratsizligindan hicbir şekilde ödün vermemişti.

Gayet hoş, alımlı, havalı ve güzel bir kadındı. Bu dağ gibi olan egosunun nerden geldiği belli oldu.

Şu düşündüğüm şeyi hergun birileri söylüyorsa eğer bu hale gelmesi gayet normal geliyordu.

Mağazanın merkezinde daha ismini bile bilmediğim kadın müdür şefket ve ben vardık. Söze ilk giren müdür şefket oldu.

"Ooo beren hanimcigim siz miydiniz? Hoşgeldiniz.. bir sorun mu var?"

PATRONUMLA BAŞIM BELADAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin