~43.BÖLÜM ~

7.3K 194 52
                                    

Sabah uyanir uyanmaz ilk iş olarak ateşin odasina koşup orda olup olmadığına baktım.  Dediğini yapmış ve gece gelmemişti.

Dün gece yaptıklarına düzgünce bir anlam yukleyememistim. Evet başta her ne kadar bana olan sevgisinden dokunmadı desem de kafamın içindeki tilkiler beni bir türlü rahat bırakmıyordu.

Gerçekten bana değer verdiği için miydi yoksa gerçekten bana dokunmak istemediğinden mi?

Gece o mutlulukla uyuyakalmama rağmen sabah kalktığımda aklımda bu soruyla uyanmistim.

Bilmiyordum gerçekten bilinçaltımın bana yaptığı bu sacmaliga pek yorumum yoktu.

Ateş başlıca çok zor bi adam olması benimde aklımı karıştırıyordu. Yaptığı her hareketinde sadece ben değil diğer insanlarda acaba ile yaklaşıyorlardı. Bu saatten sonra diğerlerinden farklı olup onun hislerini anlamam lazım
Ateşin odasından ayrılıp şirkete gitmek üzere hazırlanıp evden çıkmıştım. Günlerdir şirkete doğru düzgün gitmemem çoktan dedikoduları başlattığından emindim.

Şirkete girdiğimde gözüm ateşi aramaya başlamıştı. Acaba tüm gece neredeydi diye düşünmekten kendimi alamaz hale gelmistim. Yürümeye devam ederken sert bi cisme  carptigimi  farketmem uzun sürmedi. Kafami kaldırdığımda bu cismin ateş olduğunu gördüm.

"A-ateş"

Bakmaya devam ederken ateş konuşmaya devam ediyordu.

"Senin muhasebe de olman gerekiyo  burada boş boş dolanman değil."

Ben söylediklerini duymama rağmen tamamen kulak arkasına atmış ve konusmustum.

"Dün gece nerdeydin?"

"Hesapta soruyoruz  artik.. öyle mi?"

"Hesap sormak değil sadece.."

Biraz duraksadiktan sonra tamamen açılmam pek doğru olmaz diye düşünüp derin bir nefes alıp susmayi tercih ettim.

"Sadece ne?"

Cumlemi düzgün bir yuklemle  sonlandirmamanın cezasını çoktan çekmeye baslamistim.

"Sadece .. Sadece.. Merak"

Uzun bir düşünme süresinden sonra konusabilmistim.

"Gerçekten şu küçük aklından neler geçiyo merak etmiyo değilim"

Elini işaret parmağıyla kafama hafif hafif baskı uygulayarak konuşuyordu.

"Hep bi küçümseme zaten. Küçük akılmış."

"Evet yine basladin söylediğim her cümlede kelimeleri cımbızla çekip karşıma koymaya.. "

"Her neyse. Yine istediğim cevabi alamasam da elbet öğreneceğimi düşünüp gidiyorum"

Benim gitmemi  beklemeden kendisi yanimdan  uzaklaşıp odasına dogru çoktan ilerlemişti.

Masama oturduğum anda sacmaliklarin ilkine maruz kalmistim  bile..

Masamın üzerine bir şekilde toz serpistirip ince bir mesaj vermeye çalışıyorlardı.

"Bu aptallığı kim yaptı acaba?"

"Ortada bi aptallık yok tatlım. İşe geldiğin mi var masanın toz içinde olmasına niye şaşırıyosun."

"Ne imâ  ediyosan açıkça söyle!! Böyle üstü kapalı aptalca oyunlarla değil"

Sesler yükselmiş ve akbaba misali doluşan insanlar  etrafimizi sarmıştı. Bu kizin derdi neydi?

Ateş tarafından her ne kadar torpilli gorunsemde gün içinde benim çalıştığım kadar kimse çalışmıyordu. Evde ateş için çalış. Şirkette ateş için çalış hic kolay olduğu söylenemezdi.

PATRONUMLA BAŞIM BELADAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin